Koronavirüs (COVID-19) salgını, birçok sektörü durma noktasına getirdiği gibi, 200 binin üzerinde istihdam yaratan otomotiv sektörünün tedarik zincirini de derinden etkiledi. 460’a yakın üyesi ile Türkiye otomotiv tedarik sanayinin tek temsilcisi konumunu elde eden Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) de salgının sektör üzerindeki etkilerini ve şirketlerin yaşadığı problemleri gözler önüne sermek için düzenlendiği anket çalışmasının ikincisini gerçekleştirdi. İlki 25 Mart’ta yapılan anket çalışmasına 30 Mart’ta düzenlenen ikincisiyle devam eden TAYSAD, 5 günlük zaman zarfında sektörde yaşanan değişiklikleri ortaya koydu. TAYSAD üyelerinin katıldığı anket, salgının tedarik sanayi üzerindeki etkilerinin artarak devam ettiğini, krizin olumsuz sonuçlarının 2-3 ay daha süreceğini, sektördeki karamsar bakış açısının yükselişe geçtiğini gösterdi.
Kısa çalışma desteği ihtiyacı en az üç ay daha devam edecek!
İkinci ankete göre; salgının etkilerinin artmasına paralel olarak sektördeki iş ve motivasyon kaybı da yükselişe geçti. Ayrıca ilk ankette tedarik sanayicilerinin yüzde 63’ü “İstikrar Kalkanı” kapsamında açıklanan İŞKUR Çalışma Ödeneği’ne başvurduğunu belirtirken, söz konusu oran son ankette yüzde 75’e çıktı. Ankete göre kısa çalışma desteğine yönelik ihtiyacın en az üç ay daha devam edeceği belirlendi. İlk ankette, bir sonraki hafta işleri komple durduracaklarını belirten üyelerin oranı yüzde 24 olarak belirtilirken, ikinci ankette ise bu oran yüzde 35’e yükseldi. Kısmi çalışma gerçekleştirecek olanların benzer seviyelerde, yüzde 50’lerde seyrettiği görüldü. Ayrıca üyeler, 20 Nisan sonrasında ise komple duruşun azalacağı görüşünde olduklarını açıkladı.
Üretim hacmi düşecek!
TAYSAD üyeleri ankette, 06 Nisan ile başlayan bu hafta ortalama yüzde 41 kapasite kullanım oranı ile çalışacağını belirtti. Kapasite kullanım oranının Mayıs ayının ilk haftasında yüzde 60 seviyelerine çıkması bekleniyor. İlk ankette katılımcıların yüzde 58’i salgının etkilerinin “8-10 hafta” ve “daha uzun” süreceğini tahmin ettiklerini belirtirken, bu oran ikinci ankette yüzde 65’e yükseldi.
Tedarikçilerin yüzde 42’si nakit sıkışıklığı yaşayacak!
İkinci anketin sonuçları tedarik sektördeki karamsar tablonun geçtiğimiz haftaya göre daha fazla belirginleştiğini ortaya koydu. Katılımcıların yüzde 58’i Nisan sonunda nakit sıkışıklığı yaşanmayacağını düşünürken, yüzde 88’i de nakit sıkışıklığına karşı önlem aldıklarını açıkladı. Böylece araştırma Nisan ayı sonuna kadar tedarikçilerin yüzde 42’sinin nakit sıkışıklığı yaşayacağını gözler önüne serdi.
Siparişler azaldı!
Katılımcılar, sorunların başında yüzde 92 ile iş ve ciro kaybının geldiğini vurgularken, yüzde 46 ile ithalatın gerilemesi ikinci sorun olarak dile getirildi. Tedarikçi teslimat problemleri de yüzde 46 ile diğer önemli bir sıkıntı olarak belirlendi. Yüzde 87’lik büyük bir kısım ise 23-29 Mart haftasında, bir önceki haftaya göre siparişlerin azaldığını ifade etti. Alacak tahsilatında sorun yaşandığını belirtenlerin oranı ise yüzde 35 oldu.
Tedarik sanayisi koruyucu ekipman üretimi hazırlığında!
Tüm bunlarla birlikte ankette; otomotiv tedarik sanayisinin salgının etkilerine karşı toplum sağlığını korumak amacıyla fedakarca çalışan sağlık sektörüne yardımcı olmak amacıyla yürüttüğü faaliyetlere de yer verildi. Ankete göre; katılımcıların yüzde 17’si maske, solunum cihazı, sterilizasyon kabini, tulum, ventilatör, maske için plastik 3D üretimi, kapı açma aparatı, solunum cihazı hortumu gibi koruyucu ekipman üretimi konusunda girişimleri olduğunu belirtti.
“Yeni destekler gerekiyor, özellikle de çalışanlarımızı mağdur etmemeliyiz”
Anket sonuçlarını değerlendiren TAYSAD Başkanı Alper Kanca, Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde (TOSB) ortalama elektrik tüketiminin günlük 1,5 milyon kWh’tan 0,6 milyon kWh seviyesine, yani yüzde 60 düştüğüne dikkat çekerek, “Elektrik tüketimi gibi böylesine somut bir verinin dramatik düşüşü ortada olunca, durumun vehameti çok daha açık görülüyor” dedi.
Üreticilerinin kısa çalışma ödeneği ile ilgili ciddi altyapı eksikliği olacağı yönünde endişeleri olduğunu vurgulayan Kanca, kısa çalışma ödeneğinin 3 ayla sınırlı kalmaması gerektiğini vurgulayarak, “Korona virüsün etkisi 3 ay içinde sona erse bile, etkilerinin en az 1 yıl süreceğini öngörüyoruz. Ayrıca, kısa süreli çalışma ödeneği gerçekten de özelikle mavi yakalılar için çok önemli bir destek olmasına rağmen, beyaz yakalı çalışanlara yeterli olmamaktadır. Bu sebeple beyaz yakalı çalışanlarımızın da yaşam standartlarının minimumunu karşılayabilmeleri için Kısa Çalışma Ödeneği’nde brüt asgari ücret bedelini net olarak 1,5 değil 3 katına çıkarmak doğru olacaktır” dedi.