Hatırlanacağı gibi, salgından ağır darbe alan otomotiv sektöründe normalleşme sonrası ötelenen talebin devreye girmesi ve kamu bankalarının düşük faizli kredi kampanyası ile haziranda satışlarda yüzde 66'lık artış yaşanmıştı. Pazardaki hızlı yükseliş sonrası markalar, yılsonu hedeflerini de yukarı yönlü revize etmiş, 650 binleri aşacağını öngörmüştü. Temmuz ayında satışlar daha da hızlandı, yılsonu öngörüsünü 800 bin adetlere çıkaran markalar oldu. Son iki aydaki artış, markaların sipariş ve üretim planlamalarını bin ila 3 bin adet yukarı çekti. Ancak kur artışı sonrası fiyat artışının kaçınılmaz olacağı ve bunun da satışlara olumsuz yansıyacağını öngören markaların çoğu son çeyrek planlamalarını ağustos ayı satışlarına göre yapacak. Kur artışı nedeniyle geçen hafta sıfır araç fiyatları yüzde 10'a kadar yükseldi.
Hyundai Assan Genel Müdürü Murat Berkel, kurlardaki ani yükselişin taşıt kredi oranlarını da artırdığına dikkat çekerek, “Bu da doğal olarak müşteri ve sektör nezdinde olumsuz bir etki yaratıyor. Açıkçası, mevcut duruma bakarak henüz bir şey söylemek için çok erken. Bu bağlamda, Hyundai Assan olarak yılın ikinci yarısı için yapmış olduğumuz planlarımıza henüz aynı şekilde devam ediyoruz” dedi.
Gelişmelere göre hareket edecek
Honda Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Bülent Kılıçer de kurdaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, “Henüz planlarımızda herhangi bir değişiklik yapmadık. Ancak kurlardaki hareketliliği izliyoruz. Gelişmelere göre son çeyrek siparişlerini ve planlamalarımızı revize edebiliriz” dedi.
“Tüm Türkiye için kritik hafta”
Volvo Cars Avrupa, Afrika ve Ortadoğu (EMEA) Bölgesi Başkan Yardımcısı Sabri Sözen, bu hafta yaşanacak gelişmelerin sektör için önemli olduğuna dikkat çekerek, “Bu hafta Türkiye için kritik hafta. Sonuçta bu dalgayı dengelememiz gerekiyor ki, stabil bir ortam gelsin ve insanlar tekrar ticari faaliyetlerini sürdürebilsin” dedi. Sabri Sözen bu hafta tüketicilerin elinde stok olan ve henüz fiyat güncellemesi yapmamış olan markalara yoğun ilgi olacağını öngörüyor. Sözen, “Diğer yandan elindeki nakdi TL haricinde değerlendirmiş olanlar için zaten değişen bir durum olmadığından, ben halen sektörün ciddi bir artış sergileyeceğini düşünüyorum. 800 bin olmaz ama 650-700 bin adetlik toplam pazara ulaşabiliriz. İleri tarihli sipariş verip, TL bazında fiyat güvencesi almamış olan müşteriler, bu sürede nakitlerini TL'de tutuyor ise bu müşterilerin bu ortamda alımdan vazgeçeceğini öngörebiliriz” dedi.
“Kuru takip etmek gerekecek”
Peugeot Türkiye Genel Müdürü İbrahim Anaç ise piyasaya yönelik beklentilerini şöyle özetledi: “Kurlarda yaşanan dalgalanmaların seyrini takip etmek gerekecek. Zira geçmiş dönemlerde bu tarz dalgalanmaları yaşadık ama sonrasında piyasa kendi dengesini buldu. Kurun yanı sıra araç tedariği de önemli bir konu olacak. Fabrikalar ağustosta üretime başlayacak. Araç arzı artacak. Siparişlerin yılın son çeyreğinde beklenen yüksek talebe göre verildiğini düşünürsek, pazarın beklendiği gibi gerçekleşeceğini düşünebiliriz."