Birleşik Krallık'ın Türkiye otomotiv ihracatının üçüncü büyük pazarı durumunda olduğunu dile getiren Çelik, Birleşik Krallık'a otomotivde 2018 yılında 3 milyar dolar olan ihracatın, 2020 yılında 2,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceğini bildirdi.
Birleşik Krallık'ın Türkiye otomotiv ihracatından yaklaşık yüzde 10 pay aldığını aktaran Çelik, "Özellikle ana sanayinde bizim için çok önemli bir ihracat pazarı. Tedarik endüstrisinde de İngiltere’ye yıllık 500-600 milyon dolar ihracatımız bulunuyor. İngiltere bizim için olduğu kadar, biz de İngiltere için önemli bir konumdayız. Özellikle binek otomobiller ve tedarik sanayinde İngiltere için önemli bir ithalat merkeziyiz." ifadelelerini kullandı.
"Son gelişmeler ve imzalanacak STA ile tehdit giderilmiş oldu"
Brexit nedeniyle Birleşik Krallık'a ihracatın son yıllarda belirsizliğini koruduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:,
"Anlaşmasız bir ayrılıkta, İngiltere’ye yönelik tedarik sanayi ihracatında yüzde 5, binek ve ticari araçlarda yüzde 18’lere varan gümrük bariyerleri söz konusu olacaktı. Bu anlamda AB ile İngiltere’nin anlaşması sevindirici oldu, dört yıldır beklediğimiz bir süreçti bu. Sektör için güzel bir sürpriz oldu. İngiltere ile bugün yapacağımız STA ile de bu ülkeye gümrük vergisiz ihracat avantajımızı korumaya devam edeceğiz. Böylece İngiltere’nin otomotiv ihracatımızdaki önemi devam edecek. AB ile anlaşmasız ayrılık ve İngiltere’nin üçüncü ülke konumuna düşmesi halinde gümrük vergileri gündeme gelecekti. Bu durum da İngiltere’ye yönelik ihracatımızı ciddi oranlarda aşağıya çekebilirdi. Son gelişmeler ve imzalanacak STA ile bu tehdit giderilmiş oldu."
"Geçiş sürecinin de bazı özel düzenlemeler ile kolaylaştırılması gerekiyor"
Baran Çelik, anlaşmada sektör için önemli olan konulara da değindi.
"Bizim açımızdan en önemli konu imzalanacak STA ile Gümrük Birliği şartlarının korunacak olması." diyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani sanayi ürünlerinde karşılıklı ticaret gümrük vergisiz olarak devam edecek. Böylece İngiltere pazarındaki rekabetçiliğimizi koruyabileceğiz. Tabi anlaşmanın bir iç onay süreci olacak. Bu nedenle birkaç hafta, belki bir ay sürecek bir geçiş dönemi yaşanacak. Bu sürecin de bazı özel düzenlemeler ile kolaylaştırılması gerekiyor. Bu konularda Ticaret Bakanlığımızın çok hassas çalıştığını biliyoruz, geçiş dönemi için de gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Kısa sürecek olsa da, bu geçiş döneminde ticaretin gümrük vergisiz sürdürülebilmesi, karşılıklı ticarette kesinti yaşanmaması önemli olacak. İngiltere ile STA sürecinin hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlayan Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’a ve Bakanlık yetkililerine otomotiv ihracatçıları adına teşekkür ediyoruz."
"OİB olarak ihracat hedefimizi 25 milyar dolar olarak revize ettik"
Otomotiv sektörünün 2020 yılı performansını da değerlendiren OİB Başkanı Çelik, şunları söyledi:
"Bu yıl hem ülkemiz hem de dünya için zor bir yıl oldu. Türkiye otomotiv endüstrisi olarak 2020 yılına 32 milyar dolarlık ihracat hedefi ile başlamıştık. Ancak Kovid-19 pandemisi nedeniyle özellikle mart-nisan-mayıs döneminde çok ciddi ihracat düşüşleri yaşadık. Haziran ayında yeni normalin başlamasıyla ihracatta toparlanma başlasa da, Türkiye otomotiv sektörünün ihracattaki tek koordinatör birliği OİB olarak ihracat hedefimizi 25 milyar dolar olarak revize ettik. Aralık ayının ilk 24 gününde geçen seneye göre yaklaşık yüzde 10’luk bir artışımız var. Aslında son dört ayda geçen yıla göre artışımız söz konusu. Son aylarda pandeminin etkisini görmüyoruz. Bu yılı 25,5 milyar dolar ihracatla kapatmayı planlıyoruz. Ama pandemi, yıllık otomotiv ihracatımızda yaklaşık yüzde 17’lik bir kayba sebep olacak."
2020 yılında yüz yüze tüm heyet ve fuar organizasyonlarımızı salgın nedeniyle iptal ettiklerini ve fiziki etkinliklerin yerine online etkinliklere yöneldiklerini anımsatan Çelik, bu kapsamda Meksika, Almanya ve Birleşik Krallık’a yönelik Dijital Sektörel Ticaret Heyetlerinin yanı sıra çeşitli sanal fuarlar düzenlediklerini dile getirdi.
"2021 yılında daha iyi ihracat rakamları bekliyoruz"
Çelik, 2021 yılı beklentilerine ilişkin ise "2021 yılında, bu seneden daha iyi ihracat rakamları beklediğimizi söyleyebiliriz. Aşı tedavisinin başlamasıyla salgının etkisini yavaş yavaş kaybetmeye başlayacağını öngörüyoruz. Bu da dünya ticaretinde normalleşmeyi başlatacaktır. 2021 yılının bir bölümünde daha etkinliklerimizin dijital olarak devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak salgının seyrine göre yüz yüze etkinliklerimize da başlamayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Ülkemizde üretim yapan OEM’ler hibrit araç yatırımlarına yöneldi"
Pazarlar açısından bakıldığında ise AB ülkelerinin öneminin orta vadede değişeceğini düşünmediklerini belirten Çelik, "Yüzde 75-80 aralığındaki ihracat payı bir süre daha devam edecektir. Ülkemizde üretim yapan OEM’ler AB’deki talep doğrultusunda hibrit araç yatırımlarına yöneldiler. Dolayısıyla hibrit araçların ihracatımız içerisindeki payı giderek artıyor. Elektrikli araçlara talep arttığında bu yönde de yatırımların yapılacağını düşünüyoruz. Tedarik endüstrisi de bu doğrultuda dönüşüm yaşanacaktır." dedi.
Diğer taraftan konvansiyonel araçlara yönelik talebin Orta Doğu, Kuzey Afrika, Latin Amerika Ülkeleri ile Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerde daha uzun süre devam edeceğini düşündüklerini de aktaran Çelik, "Dolayısıyla Türkiye otomotiv endüstrisinin bir taraftan gelişmiş ülkelerdeki talep doğrultunda dönüşümüne devam ederken, diğer taraftan geleneksel araç üretimindeki güçlü konumunu da devam ettireceğine inanıyoruz. Önümüzdeki yıllarda otomotiv endüstrimizin çok yönlü bir şekilde gelişmeye devam edeceğini ve farklı araç tiplerini, aksam ve parçaları aynı anda üretip, ihraç edeceğini düşünüyoruz. Bu da otomotiv endüstrimizin yoluna daha güçlü devam etmesini sağlayacaktır." şeklinde sözlerini tamamladı.