Son altı aydan ne bekliyorsunuz?
-Araç bulunabilirliğindeki sıkıntının gidişatı bu senenin pazarını belli edecek fakat değişkenler çok fazla. Şu anda piyasa faizler yükselmeye başladıkça bizdeki talep düşüyor. Faizler 2 civarındayken araba satışlarında hiç sıkıntı yoktu, şu anda 3’e geldi ve insanlar zorlanmaya başladı.
Faizler de özellikle oynamıyor. Bunun ne gibi bir mantığı var sizce?
-Enflasyonun çok olduğu yerlerde TL borçlanmak her zaman avantaj, gayrimenkul alamıyorsan araba almak avantaj. Ama araba fiyatları da eskisi gibi değil, en ucuz Egea artık 400.000 liradan başlar hale geldi. Ekonomide gayrisafi milli hasılada düşme oldukça erişen kişi sayısında düşüş olacak. O yüzden bu ay bu son şeylerden sonra biraz talepte daralma başladı sanki.
Sıfırda mı, İkinci elde mi?
-İkinci elde biz mesela bayram öncesi çok daha iyi satış bekliyorduk. Yine de hareket var, kiralama firmaları araba alıyor çünkü arabasız kaldı herkes. Ama yine de çok temkinli gidilmesi gereken bir sene. Seçim senesi yani her şey olabilir.
Kar marjlarına baktığınız zaman ikinci elde kar marjları yüksek mi?
-Yüksek. Aldığımız fiyata göre ikinci el sattığımızda muhasebesel olarak güzel para kazanıyoruz ama aynı arabadan yerine koyma bazında baktığınız zamansa sattığınız arabanın yerine koyamıyorsunuz. Yani enflasyonun getirdiği şeyle stoklarımız eriyor aslında. Para kazanıyoruz ama bir yandan da stoklarımız eriyor. Eski otomobilciler şöyle yaparmış: Seneye 100 arabayla başladı, 120 arabayla bitirdi %20 para kazandı. Şimdi nakitte para kazandık ama yerine 100 arabayı tekrar koy deseler araba fiyatları çok arttığı için orada zorlanıyoruz. Tabii ama birçok sektöre göre bu sektörün şanslı olduğunu da kabul etmek lazım. Pandemi, pandeminin arkasından oluşan dönem, aracın biraz zor bulunabilir olması malın değerinin çok düşmesini önlüyor.
Lansmanlarda diyorlar ki “1000 otomobil getiriyoruz, 1000 otomobil satacağız ama 10.000 gelse 10.000 satılacak. Sizce de öyle bir ortamda mıyız?
-Şu anki hava öyle. Arabaya ihtiyacı olanlar mı yoksa yatırımcılar mı, önce bunu ayırt edemiyoruz. Bir arabaya gerçekten ihtiyacı olanlar yani şartlar ne olursa olsun o arabayı almak zorunda olanlar var bir de yatırımcı var piyasada. Yani arabayı alıp arabanın enflasyon karşısında yaptığı kazancı almak isteyen bir grup var. Şimdi bu iki grup o kadar iç içe geçmiş ki talepte bir düşüş olduğunu anlamak bile çok zor.
Siz onu ayırt edebiliyor musunuz peki?
-Çok zor. Sadece sattığımız arabaların 1-2 ay sonra tramer kayıtlarına bakıp ne kadarı tekrar el değiştirdiğine bakıyoruz. Genelde şu anda piyasada araba çok el değiştirmeye başladı. Bazı lüks markalarda sıraya girip arabayı alıp sonra kazanç amaçlı bunu satanlar var.
Kar marjı yüksek mi gerçekten bunu yapmaya değecek kadar?
-Bazı arabalar yüksek prim yapıyor. Volvo, BMW, Mercedes liste fiyatı üzerinden prim yapıyor. Yerli arabalarda öyle büyük bir panik yok çünkü fabrika üretimi. Ama bazı ithal arabalar çok zor geliyor.
Sıfırda bu yıl sonu için ne öngörüyorsunuz?
Bu yıl sonu 750 bini yakalar piyasa. 2015-2016-2017’de 1 milyondu pazarımız, sonra bir daha 1 milyonu göremedik. Tüm olumsuzluklara rağmen 750.000 kötü bir satış olmaz.
İkinci el’de bunun 6 katı mı oluyor yoksa bu sene daha mı fazla?
-İkinci el bunun 10 katı oluyor. Geçen sene 8,5 milyon araç el değiştirdi, bir evvelki sene 9 milyon 100 bin araç el değiştirdi. Motosikleti, kamyonu falan çıkartırsak 8,5 milyonun içinde 7,5 milyon falan otomobil ve hafif ticaridir. 750.000 sıfır pazarı dersek tam 10 katı işte.
Avrupa’ya göre yüksek bir oran değil mi?
-Avrupa’ya göre yüksek, Avrupa’da 3,5 civarı.
Servis tarafındaki peki yüksek bir kar marjı da var. Yetkili servisler açısından soruyorum, nedir oradaki durum? Çünkü fiyatlar çok arttı.
-Fiyatlar arttı ama özel servislerde de arttı. Bir de garanti kapsamındaki arabalarda müşteri hala yetkili servisi tercih ediyor, o yüzden garanti süresinde çok bir sıkıntı yok ama garanti süresi bittikten sonra özel servise daha çok kaçma oluyor. O yüzden bazı firmalar da uzatılmış garanti yapmaya çalışıyor, süreyi uzatırlarsa müşteri sadakati sağlanacak gözüyle bakılıyor. Bir de şöyle bakıyor müşteri, servis girdiğinizde yüksek ama eskiden senede 2-3 kere servise giriyordunuz şimdiyse bir kere giriyorsunuz. Eskiden 5000’de bir servis aralığı vardı şimdi 20.000’de bir. 20.000’de bir servis aralığına girdiğinizde senede bir kere servis yaptırıyorsunuz. Onun bedeli yüksek gibi gözükse de eskiden 3-4 sefer giriyordunuz.
Peki siz kiralama da yapıyorsunuz orada işler nasıl?
-Durmuştu bir süre ama şimdi hareketli. Biz ‘rent to rent’ de yapıyoruz, yani diğer firmalara da alt kiralama yapıyoruz. Otomobille ilgili işin her kısmında olmaya çalışıyoruz; kiralama, ikinci el ve sıfır araç satış, hasar.
Kiralama açıldı mı şimdi?
-Bayram tatili 10 gün olunca bayramda rezervasyonlar güzel, hareketli. Rezervasyonlara bakıyorsunuz 10 gün. 10 gün için memleketine gidecek, otobüs ve uçakta yer bulamayan insanlar için kiralama iyi bir alternatif olacak. 4 kişi uçakla gitmek yerine bir arabayla gittiği zaman Bodrum içinde de kullanabiliyor. Benzin fiyatlarının artması kiralamayı olumsuz etkiledi ama şartlar ne olursa olsun 10 günlük tatil en azından 10 gün boyunca kiralamaları ful yaptırdı.
Kiralamada tüketiciler nelere dikkat etmeli?
-Kiralama yapacakların çok ama çok dikkatli olması lazım. Mesela Garenta’nın sitesine giriyorlar, Avis’in sitesine giriyorlar. Fake (Sahte) siteler var şu an yani çok ufak kelime farkları var. Oradan peşin para alıp çok uygun fiyatlı araba kiralıyormuş gibi yapıyorlar. Garenta ve Avis’e para gönderdiğini zannediyor fakat şahıs hesapları çıkıyor bunlar, sonra bize gelip bizden araba istediklerinde biz o sitenin fake bir site olduğunu söylemek zorunda kalıyoruz. Ortada araba yok, para kayıplara karışıyor. Maalesef bu yöntemi inanılmaz uygulamaya başladılar.
Kiralama sektörü eski günlerine ulaşır mı?
-Dinamik bir sektör, ulaşır. Bir şekilde akaryakıt fiyatları olumsuz etkiledi insanları ama araba ediniminin zorlaştığı durumlarda, uçak fiyatlarının arttığı bir dönemde uzun bir Pandemi süresi geçirdi insanlar. Seyahat frekansı öyle veya böyle artacak, bu seyahat frekansı da araba kiralamayı arttıracak. Kiralamadaki toplam araba sayısı düşmüştü, şimdi o tekrar kendini dengelemeye başladı.
ÖTV, matrah, kredi gibi konularda bir beklentiniz var mı?
-Yok aslında çünkü devletin ÖTV gelirine ihtiyacı var.
ÖTV baremleri çok yükseldi.
-Satılan her arabanın %71’i %80’in üzerinde. 45 ve 50 artık süs diye duruyor, 45 ve 50 baremine giren araba kalmadı.
Önümüzdeki yılı nasıl öngörüyorsunuz? Bu sene öyle veya böyle geçiyor. Yine de herkes memnun aslına bakarsanız; siz memnunsunuz, devlet memnun, araba bulup alan memnun.
-Geçen ay 65.100 araba satılmış mesela, herhalde bu ay daha da yüksek çıkacak. Gidişat onu gösteriyor. Biraz sağdan soldan araba da bulundu çünkü. Çip kriziyle beraber olduğu için arabanın arzı artmadığı sürece araba yatırımı çok doğru bir yatırım, vatandaş için de çok doğru bir yatırım. Bugün konut alıp konutun yarın değerlenmesi söz konusu ama konutun maliyeti çok yüksek. Ama araba alan arabayı istediği fiyattan satıyor.
İstanbul’un ilk Stellantis Bayisi olacağız
Gülan Otomotiv’de Fiat, Renault, Dacia, Nissan vardı. Şimdi PSA da geldi.
-Opel, Citroen, Peugeot geldi şimdi. 1 Ağustos’ta inşallah başlamış olacak. Umutluyuz. Fiat ve PSA birleştiği için ilk Stellantis bayisi olacağız İstanbul genelinde. O da bizi heyecanlandırıyor. Bayiliğin başlangıç süreci kolay değildir. Standartların hepsini yakalamak gerekir, epey bir yatırım gerekir ama heyecanla yapıyoruz.
Elektrkli otomobil pazarı hakkında ne düşünüyorsunuz??
İlk elektrikli arabamız Peugeot 2008 önümüzdeki hafta geliyor. Test aracımız şimdiden geliyor. Eski notlarıma baktım , 10 sene önce şöyle denmiş: “5 seneye kadar bütün arabalar elektrikli olacak.” Daha pazarın %1’i bile olmadı. Bizim kuşak tamamen elektrikliyi göremez diye düşünüyorum.