Otomotiv endüstrisinde ürettiği iddialı modellerle birlikte, geliştirdiği yeni teknolojilerle de dikkat çeken Hyundai, son olarak sanal kokpit ile öne çıktı. Yaklaşık 4 yıllık bir geliştirme sürecinden sonra gün yüzüne çıkarılan yeni teknoloji ürünü sanal kokpitin en büyük özelliği, tamamen dijital bir alt yapıya sahip olması. Aynı zamanda direksiyon ve kokpit üzerindeki butonların sayısını azaltarak temiz bir arayüz sunmak isteyen Hyundai, fonksiyonel özellikleri ve donanımların kontrol kumandalarını da tek bir noktada sunmayı amaçlıyor. Şehir içi veya dışı kullanımlarda etkili olacak daha sezgisel bir direksiyon simidiyle de dijital kokpiti pekiştirmek isteyen Hyundai, burada iki farklı dokunmatik gösterge kullanıyor.
Mevcut direksiyonun çapı artırılırken ergonomik yapısı da sisteme göre yeniden ayarlanıyor. Her sürücünün ihtiyaçlarına en iyi şekilde cevap verebilmesi için butonlar bireysel isteklere göre uyarlanabiliyor. Çok katmanlı (MLD®) ekranlar ise kolay anlaşılması adına yeni ve yüksek çözünürlüklü iki aktüatör modülle geliştirilmiş. Ayrıca, kullanılan daha büyük dokunmatik ekran da kokpitin tam ortasına konumlandırılıyor. Bu ekrandan aracın sürüş bilgileri, kişisel ayarlar ve diğer tüm sistemleri takip edilebilirken ayrıca multimedya bağlantıları ve mobil telefonlarla bağlantılar da en hızlı bir şekilde gerçekleştirilebiliyor. Yansıması tamamen azaltılan ve sürüş esnasında kullanıcının dikkatini daha az dağıtacak şekilde geliştirilen bu ekranı ilk kez i30 modelinde deneyen Hyundai, diğer segmentlerde de kullanmayı hedefliyor.