Koronavirüs sürecinde sıfır araçta yaşanan tedarik sıkıntısıyla birlikte, fiyatlarında ciddi artışlar yaşanan ikinci el piyasasına değinen Çağdaş, '20-21 yıldır sektördeyim, ilk defa böyle bir hızlı ivmelenme ve taleple karşılaşıyorum ikinci elde özellikle' ifadelerini kullandı. Berk Çağdaş açıklamalarını şöyle sürdürdü: “2020'nin ilk yarı yılı, Ocak-Haziran dönemi sadece Türkiye için değil, dünya için çok özel dönem oldu. Otomobil sektörü özelinde bakarsak , 2019'un son çeyreğinden sonra sektörde hükümetin de teşvik politikaları ile toparlanma gördük. 2019 Ağustos-Eylül aylarından itibaren zaten ertelenen talep vardı, son çeyrekte bu devreye girdi. 2020 başlangıcında tamamıyla taze taleple beraber, iyi başladık. 2020 yılı bu beklentilerle, iyi beklentilerle başladı fakat, mart ayından itibaren ciddi bir şokla karşılaştı dünya. Üretim tesisleri durdu, piyasa durgunluğa gitti. Talep yoktu. Normalleşme ile beraber geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 30 talep artışı, 250 bin adetle kapandı haziran sonu. Haziran 2020'de 70 bin satış oldu.
Türkiye’nin araç doygunluğu düşük!
“Bizim sıfır ve ikinci el pazarını dünya ile mukayese ettiğimizde hala çok gerideyiz. Rahatlıkla 1-1.2 milyon araç satılması lazım Türkiye'de. Türkiye'de bu henüz istenilen noktaya gelmiş değil. Talep, ekonomik istikrar, ekonomik parametrelerin istikrarı doğrultusunda artmaya çok açık. Talebin yönü değişebilir. Dünyada bir elektrikli araç, elektriğe dönüşüm söz konusu. Türkiye'de bu biraz daha geç olacaktır. Türkiye'de araç doygunluğu henüz çok düşük. Her bin kişiye, her yüz hane halkına düşen araç sayısı henüz düşük. O ihtiyacın kapatılması lazım ki, akabinde talep unsurunun niteliği (benzinli, dizel, hibrit, elektrikli) değişsin. Önce dizel talebi azalacak, benzinli hibrite dönecek akabinde elektrikli araçlara geçiş olacak.”
Müşteri Tercihleri Ne Yönde Değişecek?
Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş müşteri tercihleri konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. “Kuşak çok önemli.” diyen Çağdaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda çok az bir süre sonra bizim “z kuşağı” müşterilerimiz olacak. Çok farklı düşünüş modeline sahip bir kitle. Önemli olan “a noktası”ndan “b noktasına” en kolay, en ucuz, en çabuk, en güvenli şekilde gitmek. Bu bütün markaların, dünyada yeni konseptler üzerinde yoğunlaşmasına sebebiyet veriyor. Renault bu projelere hem AR-GE hem dizayn ve teknoloji anlamında yatırım yapıyor. Önümüzdeki dönemde çok lüks, çok zevk unsuru olabilecek faktörlerin geri planda kalacağını düşünüyorum. Daha pratik, kişisel ihtiyacı en çabuk çözen.
Hibrit Clio 2021’de piyasada olacak!..
Türkiye'de henüz dizelin hakimiyeti devam ediyor binek araçta ama son 3-4 yılda, emisyonla alakalı getirilen çevresel tedbirlerle yaptırımlar söz konusu. Hızlı şekilde dizele olan talebi azaltıyor ve benzinli araçlara talebi artırıyor. Türkiye'de de konjonktür bu şekilde. Benzinli oranı daha fazla olacaktır. Biz de tahminen 2021'de hibrit Clio aracımızı piyasaya sunacağız. Yeni motor teknolojileri ile donatılmış araçlarımız da gelecek. Uluslararası yayınlardan da takip edebileceğiniz gibi Renault'un bir katsayısı var. Ne kadar yakıttan tasarruf ettiriyorsun teknoloji ile. Hibrit araçlar gerçekten kısa dönem zarfında talebin evrileceği boyutta bir teknolojik üstünlük ortaya koyuyor. Bizim b ve c segmentlerinde tartışılmaz bir üstünlüğümüz var. C segmentte Megane Sedan amiral gemimiz, tamamıyla Türkiye'de üretiliyor. Otomotiv Gazetecileri tarafından “Yılın Otomobili” seçilen Clio 5’de öyle… İki büyük amiral gemimiz var. Bunlar başarılarına devam edecekler. Koleos'ta, Dacia modellerimizde faz değişikliklerimiz olacak. 2021'de de hibrit aracımızı piyasaya süreceğiz…