Türkiye, son yılların en soğuk kış mevsimini yaşıyor. Ülke genelinde etkili olan soğuk ve yağışlı hava, araç sahiplerine de zorlu anlar yaşatıyor. Her akşam haber bültenlerinde buz tutmuş yollarda kayarak bir başka otomobile ya da yayaya çarpan otomobillerin görüntülerini izlemek zorunda kalıyoruz. Bu kazalar kimi zaman can kaybı kimi zaman da sadece maddi hasarla sonuçlanabiliyor.
Trafik istatistikleri de arkadan çarpmalı trafik kazası sayısının bir hayli fazla olduğunu doğrular nitelikte. Bunun ağırlıklı nedeni ise kaygan yollar ya da sürücünün bir anlık dikkat dağılması olsa da teknolojiyle birlikte bu kazaları engellemek mümkün!
Bosch ‘sıfır kaza’ için çalışıyor
Dünyanın önde gelen otomotiv tedarikçilerinden Bosch, ‘sıfır kaza’ hedefiyle sürüş destek sistemlerini sürekli geliştiriyor. Dünya genelinde yaklaşık 2.500 Bosch mühendisi bu konuya odaklanıyor. Bosch Türkiye Mobilite Çözümleri İlk Donanım Satış Direktörü Gökhan Tunçdöken, “Bosch için tek bir trafik ölümü bile çok fazla. Sıfır kaza hedefinin mümkün olduğuna inanıyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki insanların hayatlarını korumak için teknolojiler üzerinde çalışıyoruz" diyor.
Kısa süreli dikkat dağınıklığı veya konsantrasyon eksikliği arkadan çarpma için yeterli bir sebep olabilir. Saatte 80 kilometre hızla seyahat eden bir sürücü, yalnızca bir saniyelik dikkat dağınıklığında, yaklaşık 22 metre yol kat eder. Kritik durumlarda saniyeler, sürücünün arkadan çarpmadan kaçınıp kaçınamayacağını belirlemede önemli bir rol oynar.
Kaza araştırmaları sonuçlarına göre arkadan çarpmalarda en önemli sebep, sürücünün fren pedalına yeterince güçlü basamaması veya hiç basmamasıdır.
Buradan yola çıkan Bosch Grubu, arkadan çarpmaları önlemede veya etkilerini en aza indirgemede yardımcı olacak Otonom Acil Frenleme Sistemi’ni geliştirdi. Elektronik Denge Programı (ESP®) ile radar sensörleri bağlantısı üzerine kurulu olan bu sistem, sürekli olarak öndeki trafiği analiz eder. Sistem, araç çalışır çalışmaz devreye girer, gece ve gündüz tüm hızlarda aktiftir.
Otonom Acil Frenleme Sistemi’nin ‘şehir içi’, ‘şehirlerarası’ ve ‘yaya’ olmak üzere üç çeşidi bulunuyor.
Şehir içinde güvenli bir sürüş
Birçok kaza, saatte 30 kilometrenin altındaki hızlarda, şehir içi kullanımda ya da yavaş ilerleyen trafikte meydana gelir. Bu hız diliminde meydana gelen trafik kazalarında ölüm çok olası değildir, genelde maddi hasarlı ve yaralanmalı kazalar olarak nitelendirilebilir.
Otonom Acil Frenleme Sistemi, öndeki hareketli veya duran araca kritik yaklaşımı tespit eder, aracın fren sistemini tam fren yapmak üzere hazırlar. Böylece tam güç frenleme, sisteme sahip olmayan araçlara oranla saniyeler öncesinden ulaşılabilir hale gelir. Eğer sürücü kritik duruma tepki vermekte geç kalırsa sistem, aracı sürücü etkisi olmadan tam frenleme moduna geçirerek fren işlemini gerçekleştirir. Otonom Acil Frenleme Sistemi ya trafik kazasını tam önlemeyi başarır ya da kazaya karışan her iki araçtaki yaralanma riskini en aza indirgeyecek düşük hıza, çarpışma gerçekleşmeden önce ulaşılmasını sağlar.
Şehirlerarası yolculukta sağ kolunuz…
Çalışma prensibi, saatte 30 kilometre hızın altındaki sistemle aynıdır, ancak sürücü uyarıları farklılık gösterir. Bu sistem çarpışma riski olması durumunda sürücüyü önceden uyarır ve aktif frenleme desteği sağlar. Böylece ya trafik kazasının olması önlenir ya da trafik kazasının zararlı etkilerini en aza indirger.
Otonom Acil Frenleme Sistemi ile yayalar için de güvenlik
Otonom Acil Frenleme Sistemi, yol üzerinde bulunan veya tehlikeli bir şekilde o yöne doğru hareket eden yayaları da fark edebilir. Eğer sistem yayalar için kritik bir durum fark ederse sürücüyü uyarabilir veya otonom olarak acil frenlemeyi uygulayabilir. Bu şekilde yayalarla çarpışmadan kaçınılabilir veya araç hızı mümkün olan en düşük seviyeye getirilerek etkileri azaltılır. Sonuç olarak, yaralanma riski de en az seviyeye iner.
Bosch, ESP® ile 1995’ten beri Avrupa'da 190.000 kazayı önledi
Dünyanın önde gelen otomotiv tedarikçilerinden Bosch, 1995 yılında ESP® (Elektronik Denge Programı) sistemini kullanıma soktuğundan beri, Avrupa'da 190.000 kazayı önledi ve 6.000'den fazla hayatı kurtardı. Bugüne kadar 150 milyondan fazla ESP® üreten Bosch, tüm araçlarda ESP® bulunması halinde, kayma neticesinde meydana gelen tüm kazaların yüzde 80'inin önlenebileceğine dikkat çekiyor.
ESP®, şerit değiştirme veya şeritte kalma ya da bir engelle karşılaşıldığında kaçış manevrası ve fren yapma gibi potansiyel olarak tehlikeli durumlarda sürücüleri desteklemek üzere müdahalede bulunan pek çok sürücü destek sisteminin temel teknolojisidir.
Türkiye’de de ESP® kullanımı zorunlu
ESP®, 1 Kasım 2014 tarihinden bu yana, yeni tescil edilen tüm otomobiller ve ağırlığı 3,5 tona kadar olan hafif ticari araçlar için Avrupa Birliği'nde zorunlu. Türkiye de ESP®’nin zorunlu olduğu ülkeler arasında yer alıyor.
Otonom sürüş, karayolu trafiğini daha güvenli hale getiriyor
Bosch'un güvenli sürüş konusundaki önemli bir hedefi de otomobillerin 2020 yılından itibaren otobanlarda ve otoban benzeri yollarda kendi kendini sürmelerini sağlayacak otoyol pilotunun geliştirilmesi.
Bosch’un hazırlattığı kaza raporu, otomasyonun artırılmasının Almanya'da kaza oranlarını üçte bir oranında aşağıya çekebileceğini gösteriyor. Otonom sürüş, karayolu trafiğini daha güvenli bir hale getirmenin yanı sıra yüksek seviyede konfor da sunacak.