Özellikle ambulanslar, polis araçları, personel servisleri ve toplu taşıma araçlarında ozonla dezenfekte yapılmasının hayati öneme sahip olduğunu söyleyen Bakırtaş “Yurtdışında koronavirüs vakalarının yayılmasının önlenmesine karşı ozon uygulaması sıklıkla kullanılıyor. New York Polis Departmanında görev yapan üniformalı polis memurlarında koronavirüs vakalarında gözlenen artış sonrasında polis araçlarının her gün ozon uygulaması ile temizlenmesine karar verilmiştir.”
Bilimsel olarak kanıtlanmıştır
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Selçuk da ozon dezenfeksiyonun daha önce ortaya çıkan SARS (Ağır Akut Solunum Yolu Yetersizliği) ve MERS gibi COVID-19 ile aynı virüs ailesine ait olan koronavirüs çeşitleri üzerinde etkili olduğunun bilimsel olarak kanıtlandığına dikkat çekerek, “Ozon, üç oksijen atomundan oluşan kararsız bir gazdır ve çabucak oksijene dönüşür. Bu reaksiyon sırasında oluşan serbest oksijen molekülleri oldukça reaktif olup her türlü virüs ve bakterileri oksitler ve oldukça etkili bir dezenfeksiyon sağlar. Bilimsel analizler göstermektedir ki koronavirüsler cansız nesneler üzerinde günlerce bulaşıcı kalabilmektedir. Koronavirüslere karşı etkili olan dezenfektanların çok parçacıklı karmaşık yapılar içerisinde bir bez yardımıyla uygulanması etkili olmamaktadır. Ayrıca bazı sıvı dezenfektanlar uygulandıkları yüzeylerde aşınmaya ve hasara yol açabilmektedir. Ozon ile araçların dezenfekte uygulaması aracın klima ve havalandırma sistemine 20 ve 30 dakika ozon pompalama işlemine dayanmaktadır. Ozon bir gaz olduğu için zor ulaşılan yüzeylerde dezenfeksiyonda daha etkili olmaktadır, ayrıca Ozon daha sonra oksijene dönmekte ve sıvı dezenfektanlar gibi yüzeylerde hasara yol açmamaktadır” dedi.