-2025 yılını markanızla nasıl tamamlayacaksınız, sizin için tüm yönleriyle nasıl bir dönem oldu?
 
2025, Citroën Türkiye için gerçekten tarihi bir yıl oldu. Ocak–Kasım döneminde ulaştığımız 60.727 adetlik satış ve %5,2 pazar payı, markanın Türkiye’de şimdiye kadarki en güçlü performanslarından biri olarak öne çıktı. Yılı 70 bin adet ve %5,3 pazar payı ile tamamlamayı hedefliyoruz; bu da Türkiye tarihindeki en yüksek pazar payının yeniden kırılması anlamına geliyor. Üstelik bu başarıyı, yılın ilk 5 ayında C3 ve C3 Aircross lansmanlarının gecikmesine rağmen yakaladık. Buna karşın Türkiye, Citroën’in küresel sıralamasında yükselerek dünyanın en büyük ikinci pazarı konumuna geldi. Global satışlarda sadece Ortadoğu-Afrika bölgesindeki payımız bile %71 seviyesine ulaştı. Üretim–satış uyumunda istikrarlı bir performans sergiledik, en kritik gelişmelerden biri olan hafif ticari araçta lokal üretimin başlaması da bu başarıya önemli katkı sağladı. Lokal üretim, hem tedarik zincirinde hız ve esneklik sağlaması hem de maliyet ve bulunurluk açısından rekabet gücümüzü artırması açısından bizim için çok değerli. Bunun yanında ülke ekonomisi için de istihdam, yan sanayinin güçlenmesi ve üretim kapasitesinin artması gibi önemli katkılar sunuyor. Genel olarak 2025, hem pazar payında tarihi bir seviyeye ulaştığımız hem de lokal üretimle birlikte büyüme zeminimizi güçlendirdiğimiz bir yıl oldu.
 
- Türkiye’de otomotiv pazarının son yıllarda gelişimini değerlendirirken, gelecek seneye dair öngörülerinizi de sizden alabilir miyiz?  

Türkiye pazarı, son üç yılda olduğu gibi 2025 boyunca da güçlü görünümünü korudu. Ocak–Kasım rakamları 1 milyon 176 bin adede ulaşmış durumda ve yılın 1,35 milyon adetle rekor seviyede kapanmasını bekliyoruz. Binek araçlarda büyüme %11, hafif ticari araçlarda ise yaklaşık %7 olarak gerçekleşti. 2026 için öngörümüz 1,3 milyon adetlik bir pazar. Bu çerçevede özellikle hafif ticari tarafta ürün yenilenmeleri ve rekabet dinamikleriyle desteklenen canlı bir talep yapısı öngörüyoruz.
 
- Türkiye’de elektrikli araçlar alanında ciddi bir ivmelenme yaşıyor son yıllarda. Siz markanızla bu alanda ne ölçüde etkili oldunuz, neler yaptınız? 2025 yılına dair elektrikli araçlar pazarına dair yorumlarınızı alabilir miyiz?

Türkiye’de elektrikli araç satışları 2025’te çok hızlı bir büyüme yakaladı ve yıl içinde 164.665 adet seviyesine ulaştı. Bu, binek araç satışlarının %17,6’sına denk geliyor ve geçen yıla kıyasla yaklaşık %8’lik bir artış anlamına geliyor. ÖTV avantajları, altyapıdaki genişleme ve pazara giren yeni oyuncular bu büyümeyi destekledi. Citroën olarak elektrikli araçlarda pazarın 4. büyük markasıyız. Yeni C3 ve C3 Aircross’un tamamen elektrikli versiyonlarıyla oldukça güçlü bir talep gördük; C-SUV segmentindeki yeni elektrikli C5 Aircross’un da bu ivmeyi daha ileri taşımasını bekliyoruz. Türkiye’nin genç demografik yapısı da elektrikli araçlara geçişte önemli bir avantaj sunuyor.
 
- Siz markanız özelinde 2026 yılı için ne gibi hedefler belirlediniz, öncelikleriniz neler olacak?

2026, Citroën için tamamen yenilenmiş bir ürün gamıyla sahneye çıktığımız bir yıl olacak. C3, C3 Aircross, C4–C4 X, Ami ve hafif ticari modellerimiz dahil tüm ürünlerimiz güncellendi. 2026 itibarıyla binek tarafta yalnızca elektrikli ve hibrit motor seçenekleriyle devam edeceğiz. Satılan her 10 binek aracın 4’ünün elektrikli olmasını hedefliyoruz. Toplam satış hedefimiz 69 bin adet; hafif ticari araçta ise lokal üretimin etkisiyle %9,5 pazar payı hedefliyoruz. Yeni C5 Aircross için 11 bin adetlik güçlü bir hedef belirledik. Tasarım tarafında yeni ışık imzamız, Advanced Comfort teknolojileri, C-Zen Lounge konsepti ve akıllı ekran yaklaşımı Citroën tasarım DNA’sını daha modern bir seviyeye taşıyacak.