Doğrusunu söylemek gerekirse İstanbul’da gerçekleştirilen Formula1 yarışını bu yıl ilk kez “tribünden” izleyecektim. Görevim gereği bundan önce padok denilen özel tribünden izledim hep. Bu yıl Mercedes Benz Türkiye’nin davetlisi olarak bir çok gazeteci arkadaşımla birlikte tribünden izledim. Tribünde Mercedes Benz İlgiye, kalabalığa inanamadım. “Gerçekten Türkiye Formula 1 ülkesiymiş” dedim kendi kendime… Kalabalığa, kalabalığın Formula 1 çoşkusuna, heyecanına hayran kaldım… Bunca yıldır bu işin içindeyim ama Formula 1’in Türk halkı tarafından bu derece benimsendiğini bilmiyordum…
Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde, Finlandiya’da Formula 1, Ralli gibi motorsporlarını izledmiş biri olarak beni en çok etkileyen o şehrin insanlarının motorsporları kültürleri olmuştu. Örneğin; Finlandiya’da çocuğunu emziren bir anneden, 70-80 yaşını aşmış karı-kocanın şaraplarını, meyvelerini alıp geldikleri ve tüm gününü o yarış atmosferinde geçirmelerini hafızamın bir köşesine yazmıştım. Bizde böyle bir kültür yoktu çünkü… Peki şimdi var mı? Yarışa giderken hep bunları düşündüm. Tribünden izleyeceğim yarışın öncesini de merak ettiğimden yarışa erken gitmek istedim. Saat 15.00’da başlayacak olan yarışlar için saat 12.00’da tribündeydim. Sabah 10-11 arası uzun bir trafik kuyruğunda geçti zamanım. Bu bana göre normaldi. Örneğin bir derbi maçına gittiğimde de bu kadar zamanı trafikte arabamın içinde geçiriyordum. Futbol maçını 20-30 bin kişi takip ederken Pazar günkü yarışa 100 bin kişinin gelmesi bekleniyordu. Yani bu mantık ve bakış açısıyla gidişte ve dönüşte çekilen trafik beni rahatsız etmedi. Arabayla gittim ve devasa otoparkta rahatlıkla yer buldum. Yola çıktığımda ise yaklaşık 20 belediye otobüsünü peşpeşe rink seferi yaparken gördüm. Yıllar önce Macaristan’daki Formula 1 yarışına gittiğimde arabayı bırakacak otoparka bile ulaşamayınca yol kenarına bırakıp saatlerce yürüdüğümü anımsadım…
Formula 1’in izleyici kültürü
Evet bence en önemlisi Formula 1’in izleyici kültürü faktörü ağırlık kazanıyor. Formula 1 2 saatlik bir yarış olsa da tüm gününü o yarışa ayırabileceğin bir motorsporu… Önceki marka yarışlarını izleyeceksin, şapka bayrak t-shirt falan alacaksın, çadırlarda yiyip içeceksin, etrafta dolaşacaksın falan… Formula 1 farklı bir dünya kültürü, inanılmaz bir organizasyon, yüzlerce çalışan, aynı anda aynı işleri yapıyor… Askeri disiplinle ve büyük bir keyifle… Yani siz sosyal medyadaki serzenişlere kulak asmayın bence…
Bu arada; organizasyonda, içerde-dışarda, tribünde, yemek çadırlarında binlerce çalışan pırıl pırıl gençleri gördüm. Üç gün boyunca onlara da iş imkanı sağlanmıştı. Onlar adına da sevindim…
Kısacası dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olan Formula 1 İstanbul’da da muhteşem bir disiplinle gerçekleştirildi. Ben bu organizasyonda emeği geçen herkesi kutluyorum…