1967 yılından günümüze AR-GE faaliyetlerini aralıksız sürdüren, kuruluşunun 50. yılında da StartUp destek programını açıklayan Mercedes-Benz Türk’ün, 1 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olacak, “AR-GE/Tasarım Merkezi Sahibi İşletmelerin Girişimci Firmalara veya Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına Yatırım Yapma Şartı” ile ilgili ek değişiklik maddesinin girişim ekosistemine önemli bir katkı sağlayacağına inancı tam. Yeni kanun ile beraber startup’lar ve AR-GE faaliyetinde bulunan büyük şirketlerin iş birliklerinin artacağı öngörülürken, katma değerli ürünlerin geliştirilmesi ve ihracatında da yeni bir dönemin başlaması hedefleniyor.
2017 yılında başlattığı StartUP Programı çerçevesinde düzenlediği “Mercedes-Benz StartUP” yarışması ile Mercedes-Benz Türk, girişim ekosistemine verdiği önemi göstermeye devam ediyor. Mercedes-Benz Türk, düzenlediği bu yarışma ile yenilikçi, sürdürülebilir ve yaratıcı fikirleri destekleyen, topluma ve çevreye fayda sağlayan, hayatı kolaylaştıran çözümlere katkıda bulunan startup’ları destekliyor. Türkiye’nin geleceğine duyduğu güvenle ülkenin dört bir yanındaki yenilikçi girişimleri ödüllendiren Mercedes-Benz Türk, kanunda gerçekleşen bu değişim sayesinde yakından takip ettiği girişim ekosistemine olan katkısını artıracak.
Mercedes-Benz Türk İcra Kurulu Başkanı Süer Sülün konu hakkında şu açıklamaları yaptı: “Kanunda gerçekleşen değişimin, girişim ekosistemine önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum. Bu sayede girişim ekosistemine, hayatları için çok önemli olan, sermaye aktarımı olacak. AR-GE ve teknolojide ilerleme kaydedilmesi, yenilikçi ürün ve süreçlerin ticarileştirilmesinin yanı sıra katma değerli ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımız içindeki payının artmasında da yine bu kanunun etkisi olacaktır. Tüm şirketlerin dijital dönüşüme ve teknolojiye odaklandığı bu dönemde, girişimlerle yapılacak iş birliklerinin, şirketlerin dönüşümüne fayda sağlayacak çözümler sunacağını düşünüyorum. Şirketler bir taraftan iç kaynak kullanarak geliştirme yaparken diğer taraftan girişim ekosisteminden yararlanabilecek. Bu sayede girişimler ve firmalar arasında daha hızlı bir bağ kurulabilecek. Oluşan bu çalışma modeli ile yeni teknolojiler konusunda Türkiye’den de yetkin ve deneyim kazanmış girişimlerin ortaya çıkması sağlanacak.”