Birkaç hafta önce yerli otomobil için zamanın daraldığını ve açıklanan takvime göre Aralık ayında yerli otomobili göreceğimizi yazmıştım. Yıllardır ötelene ötelene Aralık ayına kadar geldik. Karşımıza ne çıkacak hepimiz merakla bekliyoruz. Bu iş için kurulan Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) ve bu işin başına getirilen CEO Gürcan Karakaş’ın otomobil gazetecileriyle ile hiçbir iletişimi olmadığı için biz de ortaya ne çıkacak bilemiyoruz. Şimdi de, yerli otomobili görmeye günler kala TOGG’nin başına Operasyonlardan Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi (COO) olarakotomotiv endüstrisinin bilinen isimlerinden olan Brezilyalı Sergio Rocha getirildi. Rocha’nın görev tanımına bakılırsa tüm operasyonu o yönetecek gibi… Bana göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği, ısrarı ve “fırçalarıyla” ilerleyen proje yine Erdoğan’ın iteklemesi ile son bulacak gibi. Operasyonun başına getirilen Brezilyalı Sergio Rocha için de farklı görüşler söz konusu. “Doğru adam” da deniyor “onun gibi yüzlerce adam var, onun seçilmesi çok anlamsız” da deniyor. Neyse şurada sayılı haftalar, sayılı günler kaldı, yıllardır bu proje için çalışan ekip ortaya ne çıkartacak merakla bekliyoruz…


Otomotiv’in yazılı basına bakışı…
2019 yılında otomotivin içine düştüğü dar boğazdan en çok etkilenen yazılı basın oldu. Günlük gazeteler, aylık dergiler otomotiv sektörünün ilk önce terk ettikleri mecralar oldular. Gazetelerden bazıları kapanarak bazıları da otomotiv sayfalarını iptal ederek yollarına devam ediyorlar. Aylık yazılı basında ise durum içler acısı. Hürriyet Dergi Grubu’nun otomobil dergisi Auto Show haftalıkken aylığa, aylıkken de şimdi de 2 ayda bir periyoda indirildi. Diğer dergilerin de büyük bir bölümü basılıdan dijitale döndü. Otomotiv sektörü de basılı dergilerden umudu kesmiş olacak ki; youtuber ve influcer adı verilen sosyal medya ünlülerine! yöneldi. Duyumlarımız 2020 yılında otomotiv sektörünün, basılı dergilere reklam, özel haber ve advertorial çalışmalarına yönelik olarak bütçe ayırmayacağı yönünde. Umarım doğru değildir!..

Otomotiv sektörü bir tarafa, bir de “madalyonun öteki tarafına” bakmamız lazım. Bence aylık dergi çıkartan arkadaşların da şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri lazım. “Biz dergicilik adına, kanaat önderliği adına ne yapıyoruz” diye özeleştiri yapmaları şart. Lansman daveti ve test otomobili odaklı kişi ve yayınlar nedeniyle kaybolan itibarın bu değişen tercihte hiç mi etkisi yok? Yıl boyu sizi desteklemeyen markalardan test otomobili istememeye, lansmanlarına gitmemeye, bültenlerini yayınlamamaya var mısınız?

Bence asıl bu taraf sorgulanmalı. Yani işe “lansman bağımlılığından” başlanmalı...