ACEA Genel Direktörü Eric-Mark Huitema ise yaptığı sunumda, otomotiv endüstrisinde mobilite ve dönüşüm konularını ele aldı. OSD'nin ACEA üyesi olmasından dolayı mutlu olduklarını belirten Huitema, "Birlikte iyi çalışırsak Türkiye dahil olmak üzere Avrupa'yı ve sektörümüzü Avrupa'da çok daha rekabetçi hale getirebiliriz. Çünkü dünyada hala büyüme potansiyeli var." dedi. Otomotiv sektörünün Avrupa için önemine dikkati çeken Huitema, "Avrupa'da biz tabii ki çok istihdam sağlıyoruz 13,8 milyon Avrupalı ekmeğini otomotiv sektöründen kazanıyor. Yaklaşık bütün imalat istihdamının yüzde 11'i otomotivde ve 428 milyar avro vergi geliri oluşturuyoruz. Ayrıca biz çok ihracat yapan az sayıdaki sektörlerden biriyiz ve AB GSYH'sinin yüzde 7'si ve çok ciddi miktarda da Ar-Ge yatırımı var sektörde." diye konuştu. Huitema, otomotiv sektöründeki büyük dönüşümün iki itici gücü olduğunu ve bunlardan birinin karbonun azaltılması diğerinin de bağlantılı ve otomatik sürüş olduğunu dile getirdi.

"Türkiye'de trafikte hibrit dahil 5 binden fazla elektrikli araç var"

Türkiye'de elektrikli araç kullanımına ilişkin bazı verileri de paylaşan Huitema, şunları söyledi: "Şu anda trafikte 5 binden fazla elektrikli araç var, hibrit de buna dahil. Türkiye'deki toplam arabaların binde birinden az. Bu da ilginç. Çünkü çok sayıda dizel, benzin hatta LPG'li araç var. Belki bu yüzden Türkiye'de elektrikli araç kullanımı biraz daha yavaş başlayacak. Çünkü CNG ve LNG karbondioksit emilimi açısından daha düşük. Yani siz zaten iyi bir iş çıkarıyorsunuz ama istediğimiz bu değil." 

Avrupa'da 2,7 milyon elektrikli araç olduğu bilgisini paylaşan Huitema, "Bu, toplam araçların yüzde 1'ine denk geliyor ve burada en büyük zorluk da elektrikli araçların fiyatı. Elektrikli araç miktarının artırılması yönünde talep var ama fiyatın makul olmaması hala önemli bir engel. Bu otomatik düzelecek bir şey değil, sektör olarak bu konunun üzerinde çalışılması lazım. AB'de bu doğrudan kişi başına düşen GSYH ile ilgili ama aynı zamanda da teşvikler ve vergilendirmeyle ilgili." ifadelerini kullandı.

Huitema, şarj istasyonlarının çok yaygın olmamasının da elektrikli araç konusunda ki bir diğer zorluk olarak görüldüğünü belirterek, "Altyapının dağılımda bir dengesizlik var. Şarj istasyonları genelde yoğun nüfusun olduğu yerlerde var ancak kırsal bölgelere geçtiğinizde şarj istasyonu bulmak zorlaşıyor." dedi.  

"Yapay zeka ve yazılım geliştirme gibi alanlarda yeni istihdamlar da ortaya çıkacak"

Otomotiv sektöründeki dönüşümle birlikte istihdamda azalmalar görülebileceğine işaret eden Huitema, şunları kaydetti:

"Bizim de Avrupa'da 300-330 bin kişinin işinden olacağı yönünde bazı tahminlerimiz var. Ama  yapay zeka ve yazılım geliştirme gibi alanlarda yeni istihdamlar da ortaya çıkacak. Yani 300 ila 330 bin kişinin işinden olacağını düşünürsek bunun net etkisi 250 bin kişi olacaktır. Peki Avrupa ve Avrupalı devletler ne yapabilir? Bu geçiş sürecini yönetmek için beceri açığını kapatacak bazı eğitimler vermek gerekiyor.

Karbondan çıkış sadece toplumun ayak uydurabileceği ve hazmedebileceği bir takvim içerisinde gerçekleşirse olabilir. Şu an sektörün ya da sanayinin çok hızlı ilerlediğini görüyoruz. Toplumda da gezegeni yok ettiğimize dair bir görüş var. Evet otomotiv sektörü belki gezegeni olumsuz etkileyen şeyler yapıyor olabilir ama bu anlamda suçlu olan tek sektör biz değiliz. Şehirler ve belediyeler de önemli bir unsur. Onların da bu akıma katılması gerekiyor." 

Öte yandan toplantıda, OSD tarafından hazırlatılan "Yıkıcı Teknolojiler ve Otomotiv Sanayiine Etkileri" ile "Otomotiv Lojistiği" raporlarının sunumları da gerçekleştirildi.