“6 aylık sayılara baktığımız zaman, 2021’e göre 2022 zaten OSD’de de geçen haftaki basın toplantısında bunu açıkladı. Belli miktarda yüzde 1’lik cüzi bir büyüme var. İç piyasada yüzde 9’a varan geçen seneye göre bir düşüş var ancak araç ihracatında yüzde 1’lik bir artış var.” 
 
İhracat anlamında olumlu bir tablo söz konusu.
“Yurt içi satışlardaki olumsuzluğa rağmen bunu ihracatla kapatıyoruz. İhracattaki bu verilerin ışığında bir şeyin altını çizmek istiyoruz: 2017 senesinde bizim sattığımız araçların, ihraç ettiğimiz araçların birim fiyatı 13.500 dolardayken, şu anda 18.850 dolardan satmaya başladık. Bu araçların girdilerinde olan artışların kısmen fiyatlara yedirilmesi ama en önemlisi araç yapısı anlamında katma değeri ve teknolojisi daha yüksek araçlar ürettiğimizden ve ihraç ettiğimizden dolayı birim fiyatta bir artış var. “
 
 
Ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlar duruma geldik.
“TAYSAD’ı ilgilendiren önemli bir kısım da  2017’lerde yüzde 30 mertebesindeydi. 2017’yi referans olarak almamızın nedeni 2017 üretim, iç pazar ve ihracat açısından rekor bir seneydi. 2017’de tedarik sanayinin toplam otomotiv ihracatından aldığı pay yüzde 30 mertebesindeydi. Şu anda 2022’de bu oran yüzde 42 oldu. Bu da bizleri sevindirmekte. Demek ki yaptığımız şeylerden doğru sonuç alınıyor. Ülkemize daha fazla döviz girdisi sağlar duruma geldik. Şu anda araç üretiminde 12. sıradayız. Yüzde 1.7’lik pay almaktayız. İç pazardaysa 19. sıradayız.
 
 
Türkiye’nin almış olduğu pay binde 8.
“Bu bir detay bilgi ama onu da vermek istiyorum. Dünyadaki gayrisafi milli hasıladan Türkiye’nin almış olduğu pay binde 8. Türkiye’ye bir otomotiv ülkesidir diyebiliriz. Çünkü genelden aldığımızdan paydan çok daha fazla otomotivde payımız var dünya üretimi açısından. Altınız çizmek istiyorum: Türkiye bir otomotiv ülkesidir.
 
 
Transparan bir iletişim oldu.
“Önümüzdeki 6 ay veya 1 senede neler olacak?.  Bu belirsizlikle bir yorum yapmak söz konusu değil ama ajandamızda olan şeyleri size söyleyeyim. TOGG’un bildiğiniz gibi yurt dışı homologasyon faaliyeti başlayacak yakın zamanda. Bu bizim ülke olarak ve endüstri olarak yakından takip edeceğimiz bir durum olacak. Şu ana kadar her şey öngörüldüğü şekilde vaktinde gitti. Dünyada hiç olmadığı kadar şeffaf bir süreç yönetimi oldu. Transparan bir iletişim oldu. Bunun için TOGG yetkililerine tekrar teşekkür ederiz. Her gelişmeden hem otomotiv tedarik sanayini hem de kamuoyunu yakın bilgilendirdiler.
 
 
Savaş nedeniyle doğacak fırsatın peşinde değiliz
“Ayrıca, uzak coğrafyalar artık daha fazla gündemimize girmek durumunda. Pandemide hep denilen bir şey vardı, Uzakdoğu’daki tedarik zinciri kırıldığından dolayı, Türkiye özellikle Çin yerine Avrupa’nın ihtiyacını karşılıyor… Ancak madalyonun bir de öbür yüzü var. Bizim Amerika’ya da sevkiyatlarımız var ve Amerika’da da bu tedarik zinciri kısıtları ve navlundaki artışlardan dolayı yanı başına gelmemizi istiyor. Bu bizim gündemimizde olacak. Bir de elektrikleşme konusunda Türkiye’de şu anda başlayan yatırımların yakın zamanda arkasının geleceğini öngörüyoruz. Gelmek de zorunda. Zaten şu anda yoğun görüşmeler var. Yurt dışındaki birçok elektrikleşme konusunda bir adım önde olan firmalar Türkiye’de partner arayışındalar. Bunun da olumlu sonuçlarının önümüzdeki 6 ayda çeşitli yatırım anonsları olarak döneceğini biliyoruz. Bütün bunları söylerken TAYSAD olarak genel görüşümüz, ortada zaten yeteri kadar fırsat var, biz bir savaş nedeniyle doğacak fırsatın peşinde değiliz. Savaş ortamında ancak görev üstlenilir. Bununla birlikte bu savaşın da en kısa sürede bitmesi arzumuz. İnsanlık için, iki taraf için ve ülkemiz için…
 
Çok önemli bir şey var: Türkiye’nin potansiyeli
“Ülkemizin geneli için söylüyoruz. Bir de tabi iç pazarın potansiyeli otomotiv özelinde söylüyoruz. Araç kullanımında kişi başına düşen araç sayısı düşük. Bundan dolayı iç pazar büyük bir potansiyel barındırıyor. Görüyoruz ki bu potansiyeli ne yazık ki hala gerçeğe dönüştürmüş değiliz.
 
 
Gelişme güçlü bir iç pazardan geçiyor
ÖTV konusunda TAYSAD’ın her ne kadar duruma göre pozisyon almak lazım diye hep altını çiziyorum ama en başından beri 10 senedir söylemiş olduğu; Türkiye otomotiv sanayindeki gelişme güçlü bir iç pazardan geçiyor. Güçlü bir iç pazarı temin edecek her türlü kararın arkasındayız. Bu kararın paydaşlarla beraber, paydaşların görüşünün alınarak yapılması her zamanki arzumuz… Tabi ki mümkün olan her türlü yükün, pazarın büyümesini engelleyecek mümkün olan her türlü yüklerin ortadan kaldırılması da sonuçta hem sektörün hem de ülkenin menfaatine…