Deloitte’un küresel çapta on yıldan fazla bir süredir gerçekleştirdiği ve bu yıl Türkiye sonuçlarının da yer verildiği araştırma, toplamda 23 ülke ve 24 bini aşkın tüketicinin katılımıyla gerçekleştirildi. Hızla gelişen küresel hareketlilik ekosisteminde etkili olan otomotiv sektöründeki tüketici davranışları ve trendlerinin incelendiği rapora göre, alternatif yakıtlı araçlara yönelik eğilim artıyor.

 Araştırmaya göre her iki tüketiciden biri bir sonraki aracını alırken finansal endişelere rağmen alternatif yakıtlı araçları tercih edebileceğini belirtiyor. Türkiye’de araştırmaya katılan tüketicilerin yüzde 53’ü benzinli/dizel, yüzde 34’ü hibrit, yüzde 8’i tamamen elektrikli ve yüzde 5’i ise diğer yakıt türlerini kullanan bir otomobil tercih edebileceğini belirtiyor.

 TÜKETİCİNİN YÜZDE 28'İ ÖDEME ERTELEME TALEBİNDE BULUNDU

“Odak noktası teknoloji: elektrikli araçlara geçiş”, “araç finansmanı trendleri” ve “gelecekteki araç tercihleri” olmak üzere üç ana başlıkta tüketici davranışlarını inceleyen araştırma, tüketicilerin daha uygun fiyat seçeneklerine yöneldiğini gösteriyor.

Araştırmaya göre, COVID-19 salgını, tüketicilerin bir sonraki adımda en çok hangi tür araca sahip olmak istedikleri konusunda da fikirlerini değiştirmelerine neden oldu. Tüketicilerin yüzde 59’u yakıt konusunda daha tasarruflu araçlara yönelirken, yüzde 41’inin daha ucuz ve yüzde 17’sinin de bir öncekinden daha küçük araç tercih ettiği görülüyor.

Raporda, finansman açısından en önemli üç faktör ise düşük faiz oranı, kullanımı kolay bir ödeme ara yüzü ve güvenilir bir kredi kurumu olarak belirtiliyor.

 Pandemi döneminde genç tüketicilerin yüzde 36’sı araç ödemelerinde erteleme talebinde bulunurken, bu oran 35-54 yaş aralığında yüzde 23, 55 yaş ve üstünde yüzde 22 olarak ortaya çıkıyor. Bu yıl Türkiye’de araç satın almak isteyen tüketicilerin ise yüzde 28’inin ödeme erteleme talebinde bulunduğu gözlemleniyor.

DÜŞÜK YAKIT MALİYETİ ELEKTRİKLİYE YÖNLENDİRİYOR

Tüketicilerin elektrikli araç edinme kararı üzerinde etkisi olan faktörler sırasıyla, yakıt maliyetlerinin daha düşük olması, daha sessiz, daha yüksek performans ile sürüş deneyiminin daha iyi olması, iklim değişikliği/emisyonlarla ilgili duyarlılık, daha az bakım gerektirmesi ve devlet teşvikleri/teşvik programları olarak belirtiliyor.

Tüketicilerin elektrikli araçlarla ilgili en büyük endişeleri menzil kaygısı ve şarj altyapısının eksikliği olarak görülüyor. Çoğu tüketici, araçlarını evde şarj etmeyi tercih ederken, Türkiye’de 'aracımı evimde şarj etmek istiyorum' diyenlerin oranı yüzde 49, sokakta her noktada ulaşılabilir şarj ünitesi bekleyenlerin oranı yüzde 41 ve son olarak iş yerinde böyle bir seçeneğin bulunmasını isteyenlerin oranının ise yüzde 8 olduğu görülüyor.

 CASE (bağlantılı, otonom, paylaşımlı, elektrikli) teknolojileri bir bütün olarak ele alındığında tüketiciler bir şebekeye bağlı, otonom araçlara ilgi duyuyorlar fakat tüketicilerin araç güvenliği konusunda endişeleri de devam ediyor.

'ELEKTRİKLİ OTOMOBİLE TALEP TEŞVİKLE ARTAR'

Araştırmaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan ODD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, yeni normalde otomotiv sahibi olmak isteyen tüketicilerin hassasiyeti ve beklentilerinin de değiştiğini belirterek, "Artık dünya genelinde elektrikli araçlar ile muadil içten yanmalı motorlu araçların fiyatları birbirine çok yaklaştı. Dünya genelinde tüketiciler halen bu konuya biraz daha temkinli yaklaşsa bile - 2040 yılında dünya genelinde satılan otomobillerin yüzde 35’inin elektrikli olması bekleniyor. Sektör raporlarında da gördüğümüz üzere Türk toplumu yeniliğe çok açık, teknolojik yeniliklere de çok hızlı adapte oluyor. Elektrikli ve hibrit otomobil almak isteyenlerin oranı dünya ortalamasının üzerinde. Tüm dünyada alternatif yakıtlı araçlar için önemli teşvikler olduğu malumunuz, eminim ülkemizde de bu konuda doğru adımlar atılacaktır ve bunun sonucunda elektrikli otomobillere talep daha da artacaktır" dedi.

 'TÜRKİYE JAPONYA'DAN SONRA İKİNCİ'

Deloitte Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri Özkan Yıldırım da, "Salgının bir sonucu olarak Türkiye’deki tüketicilerin kayda değer çoğunluğu bir sonraki araçlarını almak için oluşturdukları takvimi değiştirdi. Kimileri artık daha uygun fiyatlı seçenekleri değerlendiriyor. Türkiye çalışmasında karşılaştırılan 6 ülkenin tüketicilerine bir sonraki araç tercihlerini sorduğumuzda, bir sonraki araç tercihlerinin ülkeler arasında önemli farklılıklar gösterdiğini tespit ettik. Dikkat çekici olan ise Türkiye’nin Japonya’dan sonra alternatif yakıtlı araçlara en çok ilgi gösteren ikinci ülke olması. Türkiye’yi sırasıyla Çin, Almanya, Hindistan ve Amerika izliyor. Alternatif yakıtlı araçları satın almak isteyenlerin en büyük hedefi ise yakıt maliyetlerini düşürmek ve bunun yanında daha az bakım gerektiriyor olması da bu seçimi etkiliyor" diye konuştu.