Araştırmalar gösteriyor ki; otomobil seçiminde son kararı kadınlar veriyor. Bu çocuklu ve çocuksuz ailelerde tartışmasız böyleyken; evli olmayan çiftlerde de kadının tercihin hep belirleyici unsur olduğu yönünde seyrediyor. Çocuksuz ailerlerde kadınlar öncelikle kendini güvenli hissedecleri SUV veya MVP olarak adlandırılan ve otomobillerde oranla daha yüksek olan araçları tercih ediyorlar. Çocuk olunca da güvenlik ve bagaj hacimi devrteye giriyor. Ama tüm bu değişken etkenlerde hep kadının dediği oluyor. Showroom, yani bayilerdeki müşteri trafiğine baktıldığında ise son 5 yılda kadın müşterilerin ciddi bir artması söz konusu. Kadınlar araçların teknik özelliklerşiyle pek ilgilenmiyolar. Ama yakıt ekonomisi, iç ve bagaj genişliği, güvenlik sordukları soular astasında yer alıyor. Ve tabi renk... Olmassa olmaz opsiyonlardan! Park etme sorunun bir sanki bir ortak gen gibi yaygın olduğu kadın sürücülerde şimdilerde ‘‘park pilot ve geri görüş‘‘ kamerası da en çok sorulan sorların başında geliyor. Kadınların makyaj yapma isteğinden tasarlanan güneşlikteki aynalar zaten artık hemen hemen her araçta var.
Ailelerde durum böyleyken, otomotiv markaları da bu somut duruma kasıtsız kalamazdı tabi. Onlar da iletişim ağlarını kadınlar üzerine kurmaya özen gözteriyorlar uzun zamandır. Herşey kadınların gönlünü fethetmek üzere kurulmuş durumda. Erkekler de, otomotiv markalarındaki yöneticiler de biliyor ki artık otomobil seçiminde son sözü kadınlar söylüyor. Bu araştırmalara ve benim yorumlarıma inanmayan hemen kendi ailesine ve yakın çevresine baksın. Alınan son otomobil nasıl alınmış?
Yani geçmişte ‘‘bayandan temiz otomobil‘‘ ilanlarıyla bir çok erkeğin espri konusu olan kadının; değişen zamanla erkekten aldığı bir intikam bu olsa gerek. Tutkuyla bağlandığı ve çok sevdiği otomobil seçimlerini erkeklerin elinden almak! Hepimiz biliyoruz ki; kadınlar hiç bir şeyi unutmazlar.