Tebliğat sonrası neler yaşanıyor?

“Tabii önce uluslararası alanda sektörde çok ciddi bir dönüşüm var, bunu kimse inkar edemez. Özellikle Avrupa'da Çinli üreticiler çok hızlı bir şekilde ilerliyorlar, bunun yansımalarını Türkiye'de de görüyoruz. Öncelikle şunu belirteyim, Türkiye'ye zaten Avrupa tip onayı olmayan bir araç ithal edilemiyor yani Avrupa'da satılan Çinli araçla Türkiye'de satılan Çinli araç aynı. Bundan dolayı buradaki tebliğ biraz daha tüketiciyi korumaya yönelik gibi gözükse de aslında içerideki ekosistemi yeniden dizayn etmek olarak yorumluyoruz biz.”

 

Peki konu sadece TOGG mu sizce?


“TOGG değil, içerideki ekosistem diyelim. Yarın öbür gün yeni yatırımlar da gelecektir buraya, bu yeni yatırımların korunması için benzer modelleri Tayland da yapıyor İran da yapıyor, bunun gibi Asya'da yapan Pakistan var ve birkaç ülke daha var. Türkiye de buna benzer bir model deneme aşamasında şu anda. Nasıl bir yol izleyeceğimizi, sektörün ne getireceğini aslında bize zaman gösterecek. Bizim tarafımızda ise şu an halihazırda zaten 20 civarı var bir satış ve servis noktamız var. Tabii bunların hepsi bayi, bayi üzerine kurulu bizim sistem. Merkez servisimiz var bir tane.

 

Şartlar ağır değil mi?


“Tabii mevcut satış adetiyle zaten kârlılık veya para kazanma biraz hayal elektrikli araçta. Hangi marka olursanız olun 20 tane servisi kendiniz açtığınızda bu yatırımın geri dönüşü minimum 10 sene, şu anda bizim fizibilitemiz de bunu söylüyor.”

 

Ne kadarlık bir yatırım gerektiriyor?


Topladığınız zaman servis başı 1 milyon Euro civarı, toplamda 20 servis deseniz 20 milyon Euro civarı bir yatırımyapıyor. Biz 30 milyon Dolara batarya fabrikası kuruyoruz biliyorsunuz. Öyle olduğu için ister istemez tabiimarkaların belini bükebiliyor bunlar. Tabii bizim hedeflerimiz farklı. Satış sonrasında biz bunu yapıyoruz bu arada, şu anda 20 servisin yatırımlarına başladık ama paralelinde takip ettiğimiz farklı projeler de var yine Türkiye için. Biraz daha 2-3 aylık bir sürece yaydık bunu, buna da yeterli stoğu zaten aralık ayında getirmiştik. Bayileri arabasız bırakmadan, müşterileri arabasız bırakmadan bu süreci atlatmış olacağız.”

 

Tebliğle ilgili herhangi bir revize ihtimali var mı sizce?


“Bizim ilk hafta beklentimiz vardı, ocak ayının ilk haftası ama gerçekleşmedi. Şu an bakanlık yetkilileriyle görüşmemiz devam ediyor ama o tarafta olumlu bir ışık şu an için yok. Biz de B planı olarak hibriti gündeme aldık. Skywell'in Çin'de ve Rusya'da sattığı Plug-in hibrit modeli vardı. 200 kilometrenin üzerinde menzile sahip, hembenzinli hem elektrikli. Evet onun tip onayları alınıyor şu anda ve emisyon standartlarına uygun hale getiriliyor. Onun üzerine yoğunlaşacağız kısa vadede.

 

Ne zaman gelecek?


İkinci çeyrek sonu, üçüncü çeyrek başı gibi yani yaza yetişir gibi tahmin ediyoruz.

 

BYD de aynı yola gitti. Şimdi peki bütün Çin'den gelen elektrikli otomobiller aynı yoldan mı gidecek?


“Herkes gidemez çünkü Avrupa'nın emisyon standartları çok katı şu anda. Yani hibrit olarak Avrupa'da satılabilecekemisyonu sağlayan 3-4 tane marka var. Skywell bile yeni geliştiriyor, öyle düşünelim. BYD’ de zaten yenigeliştiriyor, halihazırda şu an tip onayı yok hibritin. Zamanla bunu ayak uyduracaklardır. Ama tabii elektrikli araç kadar kolay değil bu regülasyonu sağlamak emisyon tarafında,hibritte elektrikli araç kadar kolay değil.

 

Peki nasıl çözülecek bu sorun? Çünkü her marka bu işi yapamayacak yani 20 servisle bu iş pek çözülecek gibi değil.


“Oyuncular azalacak, ufak yatırımlar kaybolacak artık göz önünden gidecek. Biraz daha ciddi olanlar; markaya yatırım yapan, ülkeye yatırım yapan, bölgeye yatırım yapan daha büyük adetlere ulaşarak bu yatırımın karşılığını çıkarabilir. Yani en az trafikte 15-20 bin arabanız olması lazım ki bu 20 servisin karşılığını alasınız, servisler dolsun enazından.

 

Sizde şimdi Skywell ve Leapmotor'da nasıl?


Şu an 4.000-4.500 civarı aracımız var trafikte gezen. Bu 4.000-4.500 araca zaten mevcut bayilerimiz hizmet veriyorlar ama satış-servis birlikte olduğu için bayiler şu an bir şekilde götürüyorlar süreci. Ancak tabii 20                servisin yanına 20servis de biz açtığımız zaman 40 servisi kaldıracak bir araç parkuru şu anda yok        Türkiye'de, bizim için böyle. Dediğimgibi 15-20 binin altında trafikte aracı olan her marka için bu böyledir.

 

Hem Otomobil Distribütörleri Mobilite Derneği Başkanı Ali Haydar Bozkurt hem de OSD Başkanı Cengiz Eroğlu her toplantıda "Çinlilerin artık yatırım yapması gerekiyor" diye bir söylemde bulunuyorlar.  Cari açığıngünah keçisini  Çin gibi gösteriliyor. Siz bu konuda neler diyeceksiniz? Bir de sizin batarya fabrikası yatırımınızolduğunu biliyorum, bu soruyla beraber bir de oraya da açıklık getirirseniz.


“Tüm dünyada bu böyle. Biliyorsun Trump daha önce Çin'e ambargo koymak için ciddi yaptırımlar uygulamaya başlamıştı. Burada Çin artık ölçek ekonomisi yani Türkiye'de 1 milyon araba satılıyorsa Çin'de bunun kaç katı daha fazla araba satılıyor, daha fazla araba üretiliyor. Dünyanın en büyük otomotiv üreticisi ülkesi Çin şu anda, bununlarekabet edebilmek zaten mümkün değil. Ancak o ekosisteme paralel  bir ekosistemi burada kurarsak biz rekabet edebiliriz. Cari açık konusunda da bence tamam, cari açığımız fazla ama burada ithalatın önünü kesmek yerine üreticiyi destekleyerek nasıl rekabetçi oluruz, katma değerli ürünlerde nasıl biz ön plana çıkarız buna çalışmamız lazım.

 

Gelelim sizin yatırımlarınıza. Daha önceki toplantı bir batarya fabrikasının toplantısıydı. Hem onunla ilgiligelişmeleri soracağım hem de onun dışında sizin başka yatırımınız var mı?


“Üretimden başlayalım sonra satış tarafına doğru gidelim isterseniz. Üretim tarafında halihazırda 6-7 aydır bakanlıkta süreçler devam ediyordu, artık son noktaya geldik. En kısa süre içerisinde daha somut bilgileri sizle paylaşmış olacağız.

 

Ne aşamada?


“Skywell tarafıyla imzalandı zaten süreç, her şey hazır. Batarya tarafında ekipman dahil hazır ancak bu tarafta bizim depolama bataryası üretimimiz olacaktı, bununla alakalı bir ek gümrük vergisi geldi batarya hücresine. Yani bizim ham maddemize ek gümrük vergisi geldi 1 Ocak'ta. Bundan dolayı bakanlıkla istişarelerimiz devam ediyor. Buna paralelolarak biz istişarelerimiz neticesinde Türkiye'deki üretim olanaklarını görüştüğümüzü zaten daha önce ben Bloomberg'de açıklamıştım. Önümüzdeki haftada yine bürokratik olarak önemli bir görüşmemiz olacak bununlaalakalı. Bu görüşmemiz neticesinde artık yatırımın tutarı, adetleri ve yeri gibi konularda daha somut verileri sizle paylaşacak olabiliriz… Bu ay sonuna kadar bir şeyler çıkmış olur ortaya çünkü bürokratik süreçler olduğu için biraz da ister zaman alıyor ki BYD bile Macaristan'da 224 kez teşvik süreçlerini bakanlıkla görüşmüş. 

Başka yatırımınız var mı sizin planınızda?


“Avrupa tarafına ağırlık verdik şu anda Türkiye'ye paralel olarak. Polonya'da bir şirketimiz kuruldu, Polonya'da direkt kendimiz Baltık ülkelerine satış yapıyoruz Estonya, Letonya, Litvanya gibi. Bir de Macaristan'da şu an şirket kuruyoruz, Macaristan'da da Balkan ülkelerine hitap edeceğiz. Orada da yine toplamda 20 ülke civarı var. Bir de şimdi bu yeni yatırımla birlikte sağdan direksiyon pazarlara da başlıyoruz, orada yine bir şirket kuruyoruz İngiltere merkezli.İngiltere üzerinden de işte United Kingdom dediğimiz 4-5 ülke artı Malta ve Kıbrıs'ı bize bağladılar, orada profesyonel bir ekip kuruyoruz. Hem Türkiye'de sektörden bazı isimler başladılar hem de bölgeden bazı isimlerbaşlıyorlar orası merkezli. Güzel bir şekilde bildiğimiz markaları, bildiğimiz isimleri bundan sonra bünyemizde dahaçok görmüş olacağız evet.

 

Tebligatın bir faydası olacak mı sizce yoksa daha çok olaylara gebe mi bu tebligat?

“ 100-200 araba satan devam etmez zaten. Yani kısıtlı adetlerle girmek isteyen, "bakalım görelim, tutarsa devamederiz" diyen markalar büyük ihtimalle bundan sonra yoluna devam etmeyecek.

 

O açıdan olumlu olduğunu mu düşünüyorsunuz?


“Kısa vadede bu Avrupalılar için olumlu oldu çünkü pazar Avrupalı üreticilere kaldı. Ama orta vadede de Çinli üreticiler veya Asyalı üreticiler için de olumlu bir karar çünkü 10 markayla rekabet etmek var, 5 markayla rekabet etmek var. Ona göre tabii pazar koşulları da uyum sağladığı sürece verimli olacaktır bu karar.

 

Peki TOGG'un bir çıt daha öne çıkması açısından olabilir mi sizce? Yoksa hiç alakası yok mu?
 
“Bakanlığın söylediğine göre tüketiciyi korumaya yönelik bir karar, biz de o karara saygı duyuyoruz. Burada tabii mağduriyetlerin yaşanmaması önemli çünkü demin bahsettiğim 100-200 adet satılan araçlar büyük ihtimalle kısa vadede sıkıntı yaşayacaklara ama Çinli büyük üreticilere ve yatırım yapanlara kolay kolay mağduriyet yaşatmaz.

 

Peki son haftalarda sizin Skywell ve Leapmotor'un Denizli bayisi ile ilgili tüketicilerin mağdur olduğu konusunda sosyal medyada haberler çıktı, yorumlar çıktı. Siz bu konuya nasıl bir açıklık getireceksiniz?


“Evet üzücü bir durum. Bu tür şeyler ticarette olabiliyor, diğer markalarda da geçtiğimiz dönemde çok sık bir şekilde bunu gördük. Ancak biz gayet profesyonel bir şekilde sürece yaklaştık ve müşterilerimizin yarısından fazlasınaşu anda aracı teslim ettik Ulu Motor olarak. Hatta teslim ettiğimiz müşteriler markanın arkasında durduğumuz için bir iki araç daha ekstra alan müşterilerimiz -şirket olanlardan- oldu. Bunu olumluya bu şekilde yoruyoruz ancak tabii halen teslim edemediğimiz bazı müşterilerimiz var, onunla alakalı da süreçlerimiz devam ediyor.

 

Oradaki konu Denizli bayisinin ekonomik olarak zor durumda kalması mı yoksa başka bir sebep var mı?


“Denizli'nin bilinen ailelerinden zaten, birçok markada ve sektörde bulunuyorlar. Nakit sıkışıklığına girdiler, yüksek faiz ortamında bu tür haberleri önümüzdeki süreçte daha çok duyacağız büyük ihtimalle. Ancak bizim Çinli elektrikli araçlar olarak hassas bir dönemden geçmemizden ötürü konu bir anda büyütüldü. Google'a yazdığınızda benzer birçok şey var ama büyütüldüğü için biz bunun üzerine günah keçisi olduk aslında, öyle söyleyeyim size. Tabii ki buradabayiyi savunmak veya müşterinin mağduriyeti reddetmek gibi bir durum söz konusu değil, süreci biz profesyonel bir şekilde yönetiyoruz ancak ticarette ister istemez bu tür şeyler yaşanabiliyor. Bizim ana hedefimiz burada kullanıcılarımızı ve markamızı sevenleri mağdur etmemek.
 
Aslında o biraz da Çin algısından da kaynaklanıyor herhalde. Gerçi son 2 yıla bakarsanız değişen bir algı, olumlu yöne doğru giden bir algıyken böyle bir şey olunca "Çin markası" algısına gidiyor. Orada sizin işiniz biraz daha zorlaşıyor.


“Kesinlikle asıl sıkıntı bu zaten. Kasım ayından bu yana tebliğiyle birlikte zaten olumsuz olan algı sosyal medya üzerinden iyice şişiriliyor tabiri caizse. Bununla birlikte ister istemez bir markaya patlayacaktı bu, bize patladı. Öngördüğünüz bir şey değildi, bayinin mali verileri gayet düzgündü ve teminatları da vardı içeride. Ama tabii oluyoryani, yapacağımız bir şey yok.
 
Hem bayi tarafı hem de Ulu Motor olarak bu işten yüzünüzün akıyla çıkacak mısınız?


“Çıkacağız zaten çoğu mağduriyet giderildi. Mağduriyet de diyemeyiz aslında, kısa süreli bir bekleme vardı çünkü orada. Sadece belli bir miktarda -10'un altında sayı, öyle söyleyeyim size- müşterimiz var, onların sorunlarını daçözmek için şu anda ekiplerimiz ekstra çaba sarf ediyor.
 
Peki son sorum, 2024 Skywell ve Leapmotor'un Türkiye projeksiyonu ne olacak?


Altıncı aya kadar biraz daha satış sonrası ve kaliteyi arttırmaya yönelik,ilerliyoruz. Altıncı aydan sonra hibrit  modelimiz gelecek Skywell'de. Leapmotor'da da C10 Plug-in hibriti var şu an, yine Çin'de başladılar. Onlar da Avrupa tip onayını alıyorlar şu anda Stellantis'le birlikte. Onun da satışına başlanacak, iki tane SUV'miz olacak ikinci elde altıncı aydan sonra. Bununla birlikte tabii yatırım planlarımız devam ediyor. Yatırım planlarımızla birlikte belki ithalat sürecinde markamıza özel bazı esneklikler olabilir, bununla alakalı çalışmalarımızdevam ediyor. Netleşmesi akabinde zaten hızlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Ulu Motor olarak merkezimiz Türkiye, Türkiye'de 1971'den beri devam ediyor ailemiz zaten. Devam etmeye de devam edeceğiz.