Soru: Hurda teşviğinde sizin yeni böyle iç pazarı hareketlendirici, yerli iç pazarı hareketlendirici bir önleminiz var mı? Engelli indiriminde olduğu gibi. Öyle bir beklentiniz var mı? Yani yerli pazarı ön plana çıkartabilecek bir talebiniz var mı?
 
Cengiz Eroldu: Talebimiz var.
 
Soru: Biraz daha açabilir misiniz?
 
Cengiz Eroldu: Belli bir yaşta hurda bir aracınız varsa oluşturulan bir yeşil dönüşüm fonundan destek alınması. Şöyle şimdi biz hurda teşvikine farklı açılardan da inanıyoruz. Hurda teşviki bizce 1 taşla 3-4 tane kuş vurma teşviki olarak görüyoruz. 1’inci Türkiye’nin çok önemli bir sürdürülebilirlik hedefi var 2053’e yönelik olarak. Türkiye de emisyonlarını azaltmak istiyor. Biz değişik toplantılarda yaptığımız bir analizi sizlerle paylaştık. Türkiye’de otomotiv parkının yaptığı emisyonun yüzde 95’ini parkın yarısı yapıyor. Diğer yarısı da yüzde 5’ini yapıyor. Şimdi dolayısıyla Türkiye’de emisyonu yüksek bir park var. Bunun içinde ağır vasıta da var, kamyon da var, traktör de var. Yani her araç grubunun dinamiklerine göre doğru planlanmış ama çok uzun soluklu böyle 1 kerede paldır küldür değil de belli bir fon ayırarak ülkenin yavaş yavaş emisyonu yüksek parktan ayrılması lazım. Çünkü bu parkın kendi kendini gençleştirme oranı çok düşük Türkiye’de. Bu araçlar hala bir ekonomik değere sahip oldukları için kimse bunları elden çıkartıp hurdaya ayırmak konusunda istekli değil. Dolayısıyla hurda teşviği yani bu yıla özgü değil aslında ülkenin gelecekteki dönemine yönelik olarak yani bu 2025-2050 arsında 25 sene var. Burada çok uzun vadeli bir hurda teşviğinin yeşil dönüşüm altında devreye alınmasını önemli buluyoruz. Bu konuda da talebimiz var yani bu konuyu farklı ortamlarda da aslında hükümetle de dile getiriyoruz.
 
Soru: Bir önceki hurda teşviki etkili olmuş muydu? Memnun kalmış mıydınız?
 
Cengiz Eroldu: Olmadı çünkü bir önceki hurda teşviğinde zaten hurda olan tarlalardaki araçlar kapsama girdi falan. Biz de onları istemiyoruz çünkü bunlar da sektöre gölge düşürüyor. Yani gerçekten Türkiye’de yürür vaziyette olan, MTV’si yatırılmış, muayeneden geçmiş gibi yani belli disiplin altına alınmış olan bir şekilde daha sağlıklı. Hurda ticareti olmasını istemiyoruz.
 
Soru: ÖTV matrah düzenlenmesi hakkında beklentiniz neler?
 
Cengiz Eroldu: Yani şimdi ekonomi yönetimini siz de takip ediyorsunuz. Maliye yönetimi tabii soğutmaya çalışıyor ekonomiyi bir taraftan fakat rakamlar da tabii otomotiv sektörünün soğumadığını gösteriyor. 23 ile 24’te aynı pazar büyüklüğü oluştu. O açıdan ben bunu geçen toplantılarda da söyledim, talebimiz var ama gerçekleşmesi zor diye hep söyledik. Yani ben yine o görüşteyim; ekonomiyi soğutma isteği devam ettikçe maliyet tarafında, vergi konusunda vergi gelirini azaltıcı bir şey olmaz diye düşünüyorum. Buna ülke olarak da bizim ihtiyacımız var.  Şimdi hepimizin işleri var ama ülke olarak da ülkenin bilançosu bizim bilançolardan daha önemli. Biz sorumlu sanayicileriz otomotiv sanayi olarak. Ülkenin de bilançosunu korumak lazım. O açıdan çok uygulanabilir olacağını da beklemiyorum açıkçası ama böyle bir şeye ihtiyacımız var. Sizin de söylediğiniz gibi Türk tüketicisinin araca erişimi biraz kısıtlanıyor şu durumda ve bugün en ucuz aracın 1 milyon TL olduğunu varsayalım. Hesabı basit. Bunun yarısı vergi yarısı araç değeri. Vergi bir miktar geriye çekilirse çok çok daha uygun fiyatlı bir şey çıkacak ortaya aslında.
 
Soru: Kısa vadede ÖTV düzenlemesi istiyor musunuz?
 
Cengiz Eroldu: İstiyoruz, beklemiyoruz.
 
ÇİN YATIRIMLARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:
 
Soru: BYD’den örnek veriyorum, yatırım teşvik belgesiyle sanki yerliymiş gibi Çin'den getirdiği araçları satmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Cengiz Eroldu: OSD Başkanı olarak yeni yatırımcıların ne teşvik aldığına dair resmi doküman ben görmedim. Şimdi bu resmi dokümanı görmeden de yorum yapmamız doğru olmaz. Biliyorsunuz bu belgeler yayınlanmıyor şu anda. Dolayısıyla BYD yatırımının ne ölçüde teşvik aldığını bilmiyoruz. Dolayısıyla bilinmeyen bir şey üzerinde yorum yapmamamız lazım.
 
ENGELLİ İNDİRİMLERİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
 
Engelli indiriminde yüzde 40 yerlilik arandığını ve tekerlekli sandalye kullanıcıları gelmişti buna uygun yerli üretim bir aracınız var mı? K0 projesindeki araçlar veya Ford Otosan üretimi araçlar bunu karşılamıyor mu?
 
Cengiz Eroldu: Bunlar karşılıyor ama tabi şimdi burada ÖTV oranları farklı olduğu için bir yandan da engelli vatandaşlar maksimum faydayı arıyorlar. Herkes en yüksek faydanın peşinde. O açıdan tabi otomobil satın almakla bir hafif ticari satın almak arasında fayda anlamında bir fark var. Aslında bütün şey burada ama daha önce de engelli limitinde alınan araçların içinde de yine otomobil sınıfında olup da tekerlekli sandalyenin gireceği araç yoktu, bugün de yok. Bu aslında tamamen konuyu bilmeyenler tarafından yapılan söylentiler. Türk otomotiv sanayinin engelliler için ürettiği birçok araç var, rampası olan içine tekerlekli sandalyenin girdiği. Engelli bireylerin şehir içi kullanımın ihtiyacını karşılayabilecek olan araçları yapan Türk Otomotiv Sanayi üyeleri var. Bugün şehir içindeki minibüslere baktığımız zaman engelli arabasının gireceği Türk Otomotiv Sanayi her türlü engelli vatandaşa hizmet edebilecek bütün ürünleri yapıyor ve yapma kapasitesi var.

Tartışılan BYD yeni modelleriyle kaç adet sattı?..