Bütün olacakları tahmin ettiğim için geçtiğimiz haftalarda “Markayı marka yapan kurumsal hafızadır” içerikli bir yazı yazmıştım. Renault Mais’te Genel Müdür Berk Çağdaş’la yolların ayrılmasından yazılan bir yazıydı bu. 16 yıldır Renault Mais’te çalışan ve son 4-5 yıl içinde de gerçekten ezber bozan işlere imza atan, markanın pazarlama ve iletişim direktörü Özlem Kılıçkaya’yı ve ekibini işaret ediyordu. İsim vermeden yazdığım bu yazının ardından Kılıçkaya’nın vedasını sosyal medyadan öğrendik. Görevde olduğu süre içinde lansmanlarıyla, pazarlama faaliyetleriyle şu ana kadar hiç yapılmayan ve belki de hiç yapılamayacak olan işlere imza attı. Veda yazısında “Hayatta en önemli şeyin “iz bırakmak” olduğuna inanırım” diyen Kılıçkaya, otomotiv medyasında elinden geldiğinde hemen hemen herkese bir şekilde dokunmaya çalıştı. Bazılarıyla da çalışmak istemedi. Her marka yöneticisi gibi aslında. Ama çalışmak istemediği ve çalışmadığı kişilerden de acımasızca ve sinsice düşmanlık gördü. Sadece Özlem Kılıçkaya’ya kötülük olsun diye markaya zarar verildiğini de gördük. Zamanı gelince belki yazılır onlar da… Kimi yüzüne gülüp kapalı kapılar ardında düşmanlık yaptı. Kimi de aynada kendine bakmadan veda yazısının altına nefretini kustu!  Mais içinde neler oldu neler olmadı hiç bilmiyorum? Bu süreçte kimseyle de konuşmadım. Ama bunca yıllık tecrübem bana hiçbir başarının cezasız kalmadığını bir kez daha gösterdi. Renault Mais’te hatasıyla-sevabıyla hep özgün işlere imza atan Özlem Kılıçkaya’ya yeni ezber bozma yolculuğunda başarılar diliyorum. Şimdi Pazarlama ve İletişim Direktörlüğü görevlerine kimlerin geleceğini de merakla bekliyor olacağız…