Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının daha fazla yayılmasının önüne geçmek için seyahatlerin kısıtlanması yönünde devletin kritik karar aldığını belirterek, "Buna bağlı olarak uçuşlarda ve hava yolu yolcu sayılarında ciddi azalmalar oldu. Bu zorunlu durum, uçuş ve hava yolu yolcu sayılarına doğrudan bağımlı olan kısa dönem/günlük araç kiralama iş hacminde birkaç haftalık bu sürede yüzde 50’den fazla daralma meydana getirdi." dedi.
Ekici, AA muhabirinin Kovid-19 salgınının sektöre etkilerine ve bundan sonraki beklentilere ilişkin sorularını yanıtladı.
Araç kiralama sektörünün 2 farklı iş kolundan oluştuğunu dile getiren Ekici, bunlardan ilkinin özellikle şirketlerin ve bireylerin uzun süreli araç ihtiyaçlarını karşılayan operasyonel araç kiralama, diğerinin ise özellikle tatil dönemlerinde ya da iş seyahatlerinde bireylerin ya da şirketlerin daha kısa süreli araç ihtiyaçlarını karşılayan kısa dönem/günlük araç kiralama iş kolu olduğunu söyledi.
Operasyonel araç kiralama ve kısa dönem/günlük araç kiralama sektörünün toplam araç parkının geçen yıl yaklaşık 309 bin adet civarında, aktif büyüklüğünün ise 31 milyar lira seviyesinde olduğunu aktaran Ekici, "İstihdam kapasitesi ve ödediği vergiler sayesinde araç kiralama sektörünün ülkemiz ekonomisine önemli katkı sağlamakta olduğunu belirtmek isterim. Sektörümüz son 5 yılda Türkiye’de satılan yeni otomobillerin yüzde 21’i olan yaklaşık toplam 638 bin adet otomobil satın alarak otomotiv sektörünün en büyük müşterisi konumuna gelmiştir." ifadelerini kullandı.
"2019 operasyonel araç kiralama sektörü açısından da kolay yıl olmadı"
Ekici, sektörün geçen yılki performansına ve bu yılki beklentilere ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
2019 yılının birçok sektör için olduğu gibi operasyonel araç kiralama sektörü açısından da kolay bir sene olmadığına dikkati çeken Ekici, "Yıl sonu verilerini içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu henüz yayınlanmadı ancak sektörümüzün 2019 yılını yaklaşık yüzde 15’lik bir daralma ile 275 bin adet seviyesinde bir araç parkı büyüklüğü ile kapatmış olduğunu düşünüyorum. Kısa dönem/günlük araç kiralama sektöründe Türkiye genelinde hizmet ağı olan firmaların 2019 yılını yaklaşık yüzde 10 civarında bir daralma ile yıllık ortalamada 34 bin adetlik araç parkı ile kapattığı söylenebilir." dedi.
Kredi faiz oranlarındaki düşüşün ve ekonomideki toparlanmanın da etkisiyle gerek operasyonel araç kiralama gerekse kısa dönem/günlük araç kiralama sektörünün 2020 yılına oldukça olumlu başladığını aktaran Ekci, "Ancak, Çin’de başlayan ve kısa zaman içinde neredeyse tüm dünya ülkelerine yayılan yeni koronavirüs salgını hem bireyleri hem de işletmeleri zorlu bir sürece soktu. Bu süreçte birçok sektör, salgının sonuçları ile mücadele etmek durumunda kalıyor. Bu durumdan sektörümüz de elbette olumsuz etkileniyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Kira bedelleri ve diğer ödemelerde geçici süreli yüzde 100 indirim bekliyoruz"
Salgının daha fazla yayılmasının önüne geçmek için seyahatlerin kısıtlanması yönünde devletin haklı olarak kritik bir karar aldığını dile getiren İnan, şöyle devam etti:
"Buna bağlı olarak uçuşlarda ve hava yolu yolcu sayılarında ciddi azalmalar oldu. Bu zorunlu durum, uçuş ve hava yolu yolcu sayılarına doğrudan bağımlı olan kısa dönem/günlük araç kiralama iş hacminde birkaç haftalık bu sürede yüzde 50’den fazla daralma meydana getirdi. Salgının devam etmesi durumunda bu daralma daha da artacaktır. Hal böyleyken, araç kiralama şirketlerinin hava limanlarındaki ofisleri için ödedikleri kira bedelleri ile işlerini sürdürmeleri mümkün değildir. Bu çerçevede, kısa dönem/günlük araç kiralama şirketlerinin hava limanlarındaki ofisleri için hava limanı işletmelerine ödemekte oldukları kira bedelleri ve tahakkuk eden diğer ödemelerde geçici bir süre için yüzde 100 indirim yapılmasını bekliyoruz."
"Salgının ne kadar süreceği 2020 yılı ve daha sonrası ile ilgili beklentilerini belirleyecek"
Bireysel ve toplumsal olarak her şeyin başının sağlık olduğunu ve bu salgından mümkün olan en kısa sürede ve en az kayıpla çıkmanın her şeyin önünde geldiğini vurgulayan ekici, alınan önlemler ve toplumun sergileyeceği duyarlılık sayesinde bunun başarılacağına inandığını söyledi.
Ekici, "Ekonomi açısından baktığımızda ise salgının ne kadar süreceği iş dünyasının 2020 yılı ve daha sonrası ile ilgili beklentilerini belirleyecek. Eğer salgın küresel olarak 2020 yılının ilk yarısında kontrol altına alınarak sona ererse, şirketler 2020 yılının ikinci çeyreğinde yaşanan duraklamanın etkisini senenin ikinci yarısında bir miktar dengeleyebilir. Ancak salgının uzaması iş dünyasının 2020 yılı hedeflerini revize etmesine sebep olacaktır. “ diye konuştu.
"Bu zor dönemi kolaylaştırmak için devletimiz bazı önlemler aldı"
İnan Ekici, bu zor dönemi iş dünyası için mümkün olduğunca kolaylaştırmak için devletin bazı önlemler aldığını anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunun bir örneği olarak, koronavirüs salgınından ve bu kapsamda alınan tedbirlerden doğrudan etkilenen mükelleflerin, Vergi Usul Kanunu’nun mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılması hakkında düzenleme yapıldı, araç kiralama sektörü de mücbir sebep kapsamındaki sektörler arasına alındı. Yapılan düzenlemeyle, mücbir sebep halinde olduğu kabul edilen mükelleflerle ilgili bazı vergi ödevleri ertelendi. Bu düzenleme elbette araç kiralama sektörü açısından olumludur. Bu zor dönemi mümkün olan en az zarar ile atlatmak için, sektörümüze özel bazı hususlarda devletimizin desteğini almak adına TOKKDER olarak ayrıca girişimlerimizi hem Günlük Kiralama hem de operasyonel kiralama özelinde sürdürmekteyiz."