Ford Otosan açıklamasına göre, aracın tamamen otonom olarak garaj içine kendi kendini park edebildiği otonom vale hizmeti ABD'deki ilk altyapı tabanlı çözüm olma özelliğini taşıyor.
Ford'un yeni mobilite ve inovasyon merkezi olan Corktown'da gerçekleştirilen araştırmalar sadece park etme sorununa otonom yanıtlar bulmakla kalmıyor. Dünyanın dört bir yanından mobilite geliştiricileri burada bir araya gelerek, şehir içi ulaşım ve trafik sorunlarına çözümler üretmeye devam ediyor. Yenilikçi teknolojileri herkese ulaştırarak geleceğin otonom ve bağlantılı teknolojiler dünyasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.
Ford’un bağlantılı test araçları, Bosch'un akıllı park altyapısını kullanarak araçtan altyapıya (V2I) iletişimle ileri derece otomatik bir şekilde çalışıyor. Sensörler, aracı park manevrasını gerçekleştirmek üzere tanımlayarak yaya ve diğer nesnelerden kaçınmasını sağlıyor. Altyapı sayesinde yolda bir tehlike veya engel olduğunda araç hemen durabiliyor. Otopark veya garaja vardıktan sonra, sürücü araçtan çıkarak bir akıllı telefon uygulamasıyla (mobil aplikasyon) aracın otomatik park manevrası gerçekleştirmesini sağlıyor. Sürücüler ayrıca uygulamayı kullanarak aracın park yerinden çıkıp, geri gelmesini de talep edebiliyor. Bu sayede park etme deneyimini hızlanıyor ve aracın nereye park edildiğinin hatırlanmasına gerek kalmıyor.
Otopark ve garajların araç kapasitesini artıracak
Otomatik park çözümleri, otoparkın içindeki alanların daha verimli kullanımına izin vererek garaj sahiplerinin de işlerini kolaylaştıracak. Otomatik vale park hizmeti ile aynı miktarda park alanlarının araç kapasitesi yüzde 20'ye kadar artabiliyor. Ayrıca, araç, basitçe park etmenin yanı sıra, şarj ve yıkama gibi gereklilikler için de kendi kendine garaj içindeki alanlara gidebiliyor.
Dünyanın en büyük otomobil üreticilerinden Ford'u, önde gelen otomotiv tedarikçilerinden Bosch'u ve Detroit'in kentsel altyapı geliştiricilerinden Bedrock'u bir araya getiren bu proje, şirketlere kullanıcı deneyimi, araç tasarımı, park etme teknolojileri üzerinde iç görüler katarken, mobilite teknolojisi üzerine uygulamalar geliştirmelerine de katkıda bulunuyor.