Dünyanın önde gelen otomotiv orijinal ekipman üreticileri için emisyon ve yakıt tasarrufu çözümleri sunan Delphi Technologies, ortaya koyduğu çalışmalarla da geleceğin dünyasına ışık tutuyor. Son yıllarda dizel araçlarla ilgili yapılan spekülasyonlar ve tüketici tutumundaki değişiklikleri ele alan Delphi Technologies, bu konuda oluşan bilgi kirliliğini gidermek üzere somut tespitler sundu. Uzman test kuruluşlarından alınan rakamsal verilerle, dizelin emisyon azalımındaki öncü rolünü bir kez daha vurgulayan şirket, araç üreticilerinin ürün gamının önemli bir parçasının halen dizel olduğunu ve araç sahipleri için de popüler bir tercih olmaya devam edeceğini bir kez daha ortaya koydu.
En düşük karbondioksit (CO2) salınımı dizel araçlarda!
Dizel yakıtın kullanılan diğer akaryakıtlara göre litre başına en yüksek enerji içeriğine sahip olması, gerek bireysel gerekse de yük ve yolcu taşıma adına üretilen dizel taşıtların tercih edilirliğinde kendini gösteriyor. Dolayısıyla termodinamik olarak daha verimli olan dizel motorlar, açığa çıkan bu enerjinin diğer akaryakıtlara oranla daha fazlasını “kullanılabilir işe” çevirebiliyor. Bununla birlikte dizel araçlar, eşdeğer benzinli araçlara göre hacimsel olarak %25 daha az yakıt harcıyor. Yine dizel araçların eşdeğer benzinli araçlara göre kilometre başına %15 daha az CO2 salınımı bulunuyor.
Dizel teknolojisi, çevreye katkı hedefiyle çok daha hızlı gelişiyor!
Başta CO2 olmak üzere sera gazlarının %20’si karayolu ulaşımı esnasında ortaya çıkıyor. Birçok araç üreticisinin CO2 emisyonlarını azaltma ve bu alanda giderek sıkılaşan yönetmelikleri karşılama stratejilerinde, anahtar rolü dizel araçlar üstleniyor. Dolayısıyla dizel, modern araçlarda bulunan emisyon kontrol sistemleriyle birlikte kullanıldığında, Avrupa Birliği’nin 2018 yılı Aralık ayında kabul ettiği hedeflerin çok daha altında CO2 salınım miktarlarını karşılamada yardımcı oluyor. Fakat yeni dizel araç satışlarının azalması ve artan SUV popülerliği ile birlikte, yeni araçların ortaya çıkardığı ortalama CO2 emisyonlarının 2018 yılında 2.4 g CO2/km artarak 120.5 g CO2/km’ye ulaştığı görülüyor. Bu oran son 4 yılın en yüksek ortalaması olarak göze çarpıyor.
Düşük maliyetli ve en popüler çözüm!
Dizelin yüksek yakıt tasarrufu, daha düşük yakıt gideri sağlarken yakıt alımları arasındaki süreyi de artırıyor. Ayrıca emniyetli sollama, treyler ve römork çekme ile yük taşıma gibi hem daimi hem de anlık güç gerektiren koşullar, dizelin ürettiği yüksek tork sayesinde mümkün olabiliyor. Bu da dizelin, ağır ve hafif ticari araçlar için baskın yakıt kaynağı olmaya devam ettiğini gösteriyor.
Emisyonları dizel teknolojisi kontrol ediyor!
Avrupa emisyon standartlarına göre kurum dahil partikül madde emisyonunun (PM), Euro 1 normundaki motorlarda 140 mg/km’den %97 azalarak Euro 6 normunda 4.5 mg/km’ye gerilediği belirtiliyor. Benzer şekilde, azot oksit (NOx) emisyon seviyelerinin de %84 azalarak Euro 3 normlu motorlarda 500 mg/km iken (NOx ilk ölçüldüğünde) Euro 6 normlu motorlarda 80 mg/km’ye gerilediği görülüyor. Araçların yollardaki gerçek emisyon performanslarını yansıtmak için hayata geçirilen “Gerçek Sürüş Emisyonları” testleri de, oldukça verimli olan azot oksit emisyonu azaltma teknolojilerinin kullanımında büyük rol oynuyor. Taşıtlar konusunda yaptığı testlerle tanınan otomobil kulübü ADAC’a göre; Euro 6d-TEMP emisyon standartlarını karşılayan dizel araçlar, Euro 6b (RDE öncesi) dizel araçlara göre ortalama %76 ve Euro 5 dizel araçlara göre ise %85 daha az NOx (Azot Oksit) salımı gerçekleştiriyor.
Delphi’nin dizel dünyasına hizmeti sürecek!
Delphi Technologies, dizel motorların birçok araç üreticisinin ürün yelpazesinde yer almaya ve popüler bir tercih olmaya devam edeceğini bu tespitlerle bir kez daha vurguluyor. Geliştirdiği parçalar ve sunduğu hizmetlerle dizel araç teknolojilerindeki öncü kimliğini sürdüren Delphi Technologies, dünyanın birçok yerindeki atölyelere ürünlerini temin etmeye ve tüketici memnuniyetinin sürekliliğine gelecekte de devam edecek.