Evimizdeki ilk hatırladığım Minibüs Hyundai H100’dü. Çok sesli ve oldukça rahatsızdı. Minibüsleride hep rahatsız ve zor kullanılır araçlar olarak düşünmeme neden oldu. Ama bu düşüncem komşumuza gelen Almanya plakalı Caravelle ile değişti. Oldukça konforlu ve oldukça sessiz bir yapısı vardı. Ön koltuğunda ise sanki bir geminin kaptan köşkünde gibi hissediyordunuz.

Kaliteli konsol yapısı, kaliteli deri döşemeleri ve rahat koltukları hepsi benim gözümde Caravelle’nin büyümesini sağladı. O aradan sonra bir daha Caravelle’e binmedim. Fakat sıra test etmeye gelmişti. Güneşli bir sabaha koskocaman bir Caravelle ile başlamıştım. Bunu nereye park edicem? Çok büyük derken atladım direksiyona ve yola koyuldum. Bir otomobile alıştığım süreden daha kısa sürede Caravelle’e alışmıştım. Şaşırtıcıydı çünkü uzun zamandır bir minibüs kullanmıyordum. Pardon minibüs dedim… Ülkemizdeki mevzuat gereği Caravelle otomobil ruhsatına sahip. Bu sayede İstanbul’da 1. köprüyü rahatlıkla kullanabiliyorsunuz ve şehir içinde rahatlıkla dolaşabiliyorsunuz. Rahatlıkla dolaşmak derken mübala etmiyorum. Caravelle büyük yapısına rağmen oldukça rahat bir kullanıma sahip.

Yumuşak direksiyon manevra yaparken yorulmamanızı sağlarken, yumuşak debriyajı sıkışık şehir içi trafiğinde sizi rahat ettiriyor.  204 Hp güç üreten motor oldukça canlı yapıya sahip ve bu sayede oldukça atak sürüşler yapmanıza olanak sağlıyor.7 ileri DSG şanzıman ise hızlı geçişleri ile canlılığı ön plana çıkartıyor.  Atak sürüşlerin dışında Caravelle oldukça ekonomik olmayı başarıyor. Testimiz süresince tükettiği 9.6 litrelik yakıt bu cüssedeki bir araç için makul seviyede. VIP araç olarak tercih edilen bir aracı bulmuşken biraz gezmek gerek diye düşünündüm ve  Şile’ye doğru yola çıktım. Yollar oldukça bozuk olmasına rağmen Caravelle’nin konfor odaklı süspansiyonları beni hiç rahatsız etmedi. Yeni donanımla birlikte Xenon farlar ise gece karanlığında önümü alabildiğince aydınlatıyordu. Kamp malzemelerimi yanıma almadığım ufak gezintide, arka koltuklarda uyumanın da aslında konforsuz olmadığını öğrenmiş oldum.  Caravelle’nin tek eksiği A sınıfı bir otomobil kadar küçük bagajının olmasıydı. Fakat altı boş olan koltuklar bu eksikliği bir nebze giderebiliyor. Konforlu yolcuk, az tüketim, performans, büyük iç hacim hepsini bir arada bulabileceğiniz Caravelle büyük aileler ve turizm şirketleri için oldukça mantıklı bir tercih.

Yazı-Fotoğraf: Çağatay Uğur