Habertürk'ten Yiğitcan Yıldız'ın haberine göre, koronavirüs salgını otomotiv sektöründe fabrikaları kapatıp satışları düşürürken, bir markanın da dünyanın en büyük otomotiv pazarı olan Çin'den çıkmasına yol açtı.

Fransız üretici Renault'tan yapılan açıklamada, Çin'de Dongfeng ortaklığında faaliyet gösteren şirketteki hisselerin Dongfeng'e devredileceği kaydedildi. Atılan adım doğrultusunda, Çin'de faaliyet gösteren Dongfeng Renault Automotive Company (DRAC) isimli şirketin, Renault'un ittifak ortağı Nissan ile birlikte projeler geliştirmeye devam edeceği bildirildi.

Verilen bilgiye göre, DRAC'ın Renault marka otomobilleri üretip Çin'de satma faaliyetleri son bulsa da, Renault ve Dongfeng'in akıllı araç teknolojileri üzerindeki işbirliği devam edecek. Ayrıca, Çin’deki tesisin, Nissan’ın yeni jenerasyon motor üretimine sürdüreceği de belirtiliyor.2016'da açılan DRAC fabrikasında, Kadjar ve Koleos gibi modeller üretiliyordu. Fabrikanın yıllık üretim kapasitesi ise 150 bin adet olarak açıklanıyor.

ELEKTRİKLİ VE TİCARİ ARAÇLARA YÖNELECEK

Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Renault Çin Başkanı Francois Provost, "Çin'de yeni bir sayfa açıyoruz. Bundan böyle elektrikli araçlar ve hafif ticari araçlar üzerine yoğunlaşacağız. Nissan ile ilişkimizi de daha verimli bir şekilde kullanacağız" dedi. Çin'de üretim yapmak isteyen otomotiv üreticilerine hükümet tarafından bir yerel ortak şart koşuluyor. Bu kapsamda Çin'de üretim yapan Ford, General Motors, Toyota, Mercedes gibi markaların da yerel ortakları bulunurken, Dongfeng ile ilişkisini noktalayan ve ülkedeki otomobil üretimini sonlandıran Renault'un, hafif ticari araç üretimi konusunda ise Brilliance ve elektrikli araç üretiminde de Jiangling ile ortaklığı bulunuyor.

1 YILDA 2 YÖNETİM DEĞİŞTİ

Renault'un attığı adımın, Renault-Nissan-Mitsubishi İttifakı'nın kurucusu ve CEO'su Carlos Ghosn'un 2018'in son günlerinde tutuklanması ile başlayan sürecin bir sonucu olduğu da belirtiliyor. Yolsuzluk suçlamaları ile Tokyo'da tutuklanmasının ardından, Renault ve Nissan tarafından görevine son verilen Ghosn'un yerine, Renault'ta eski sağ kolu Thierry Bolloré CEO olarak atanmış, Nissan'da ise Ghosn'un kendisine kumpas kurduğunu iddia ettiği Hiroto Saikawa şirketin kaptan koltuğuna getirilmişti.

2019'un ilk yarısı, 20 yıllık ittifak ortağı olan Renault ile Nissan arasında benzeri görülmemiş bir gerginlik ile geçerken, ittifakın sona ermekte olduğu yorumları yapılır olmuştu. Fakat, 2019'un Eylül ayında Nissan'da Hiroto Saikawa'nın haksız kazanç elde ettiğini açıklaması ile yeni bir skandal patlak vermiş ve Saikawa'nın yerine Renault ile iyi ilişkiler içinde olduğu bilinen Makoto Uchida CEO olarak atanmıştı. Aradan çok geçmeden ise, Renault Yönetim Kurulu ani bir kararla Thierry Bolloré'yi görevinden almış ve kısa bir süre önce de yerine Seat'ın eski CEO'su Luca de Meo'yu getirmişti. Bugünlerde Lübnan'da kaçak hayatı süren Carlos Ghosn'un 2000'li yılların başında tohumlarını attığı Renault-Nisan İttifakında son bir yıl içinde baş döndürücü hızla gerçekleşen yönetim değişikliklerinin, ittifakın geleceğini kurtarması hedefleniyor. Renault'un dünyanın en büyük otomotiv pazarı Çin'den çekilerek Nissan'a daha fazla yer açması, bu kapsamda değerlendirilebilir.