Otomotiv sektöründe çok ender rastlanan bir yılın içinde yaşıyoruz. İnişler, çıkışlar, bozulan-düzelen moraller, ay ay değişen hedefler… Otomobil satmak “aslanın ağzından midesine inmiş” durumda adeta. Banka kampanyaları ve markaların indirimleriyle bir anda “kara göründü” diyen sektör yöneticileri  “Barış Pınarı Harekatı” ile yine bekleme moduna girmişlerdi. Şimdi yeni gelişmelerle herkesin işlerin raya oturacağına inancı tam. Otomotiv sektöründeki her yönetici şu an satışa odaklanmış durumda. Yıl sonu bilançolarına sayılı günler kala herkes elinden geleni yapma telaşında.
Bu arada kurumlarda işin bir de PR, yani kurumsal iletişim kısmı var. Bazı markalar şu hassas günlerde basınla ilişkiler kısmını kusursuz götürüyorlar. Ama bazı markaların art niyetli kurumsal iletişimcileri var ki, “fırsat bu fırsat” diyerek boş buldukları ortamda diledikleri gibi at koşturuyorlar ne yazık ki… Basın davetlerini, test otomobillerini sanki bir “silah gibi” kullanıp bazı şeylerin intikamlarını aldıkları da oluyor.  Kötülükleri içlerine işleyen bu kişiler ; ne ilginçtir ki bu intikamlarını ne kadar daha çalışıp çalışamayacakları belli olmayan markaları adına gerçekleştiriyorlar. Hayatta değişmeyen tek kural var aslında; “ne yaşatırsan onu yaşarsın”… Bugün , geçmişte markası adına yapıldığını düşündüğü haksızlığı basın davetine çağırmayarak intikam aldığını düşünenler o markadan ayrılmak zorunda kaldıkları zamanı da düşünmek durumundalar. Bunu çok örneklerini gördük. Kendi işine gelen basın mensuplarını; akrabası olduğu iddia edilenleri her basın davetinden eksik etmeyenlerin, bu ucuz hesapları ortaya çıktığında nasıl hesap vereceklerini de düşünmeliler bence. Çünkü hayatta hiçbir kötülük kimsenin yanına kalmıyor. Bu zorlu günlerde geçmişin çeteresini tutarak basın daveti intikamı alarak aslan kesilmenin kimseye hatta öncelikle markaya bir fayda getirmeyeceği aşikar. Hele markayı öne sürerek, insanların kariyerlerine, yayınlarına zarar vermek hiç mi hiç doğru değil.  Bu aşamada en büyük görev bu tarz şikayet alan üst düzey yöneticilerin, sağ duyu ile hareket ederek adaleti sağlamalarında yatıyor. Koyunun can derdine olduğu bir sektörde şu aşamada kimse kişisel intikam peşinde olmamalı… Madalyona ters tarafından bakınca da; medya da bu ucuz hesaplaşma içinde olmamalı. Neyse bu konunun detaylarına önümüzdeki günlerde marka ve kişi ismi vererek devam ederiz diye umuyorum…
Otomobil Gazetesi 70. Sayısı Yayınlandı!
Türkiye otomotiv yayıncılığı açısından bir devrim niteliği taşıyan, günlük dijital Otomobil Gazetesi 70. Sayıya ulaştı. Her gün Turkcell Dergilik platforumda sabah 06.00 itibariyle yayına giren günlük gazete bu süreçte toplam 70 bin okura ulaştı. Haftanın beş günü yayınlanan Otomobil Gazetesi günlük ortalama 1000 okur tarafından indiriliyor. Gazete ve dergileri Turkcell Dergilik uygulamasından okumayı alışkanlık hale getiren, sayıları 3 milyonu bulan bilinçli okur tarafından okunması okur profilinin düzeyini de gösteriyor. Tüketici haberlerinin ön planda tutulduğu Otomobil Gazetesi; haber, yorum ve röportajlarla tam bir kanaat önderi profili çiziyor.