Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgınından etkilenen tüm sektörler kendilerini koruma yolları ararken, otomotiv endüstrisi de bu süreçte gerekli reaksiyonları geliştiriyor. Bu kapsamda bir rapor hazırlayan Deloitte, Covid-19 virüs salgınının otomotiv sanayisine olan etkilerini azaltmak için önleyici adımları açıkladı. Raporun sonuçlarını değerlendiren Deloitte Tüketim Endüstrisi ve Otomotiv Sektör Lideri Özkan Yıldırım, 31 Mart itibariyle tüm dünyada otomotiv üretiminin neredeyse tamamını durduğuna dikkat çekti. Bu durumun birkaç hafta ile sınırlı kalması durumunda sektörün bunu kaldırabileceğini belirten Özkan, “Sürecin daha da uzaması durumunda ekonomik olarak altından kalkmak zor olacaktır. Birçok devlet ve hükümet salgından önemli düzeyde etkilenen küçük işletme ve bazı önemli endüstrilere yönelik çeşitli yardım ve teşvik paketlerini ya hayata geçirdi ya da geçirmek üzere. Türkiye ihracat ve sanayiinin lokomotifi olan otomotiv de bu kapsamda korunması ve desteklenmesi gereken sektörlerden biri" dedi.

Yılın ilk üç ayındaki satış verilerini de değerlendiren Yıldırım, Türkiye’de yılın iki ayında geçen yıla göre yüzde 90 artış gösteren otomobil ve hafif ticari araç pazarında, Mart ayının sonuna gelindiğinde artış yaklaşık yüzde 40’a kadar gerileme yaşandığını söyledi. Yılın ikinci çeyreğinde ise negatif bir büyüme olması kaçınılmaz olduğunu belirten Özkan, Avrupa’da ise satış ve üretimin bir önceki yıla göre yüzde 70-90 bandında daraldığını ifade etti.

'MÜŞTERİ DENEYİMİ İYİLEŞTİRİLMELİ'

Pandeminin sektör için ne kadar yıkıcı olabileceğini tahmin etmek için henüz erken olduğunu belirten Özkan Yıldırım, "Maalesef salgın nedeniyle oluşan küresel kriz hepimiz için bilinmeyen sular anlamına geliyor. Sonuçlarının ne kadar yıkıcı olacağını tahmin etmek için çok erken. Ancak kesin olan bir şey var ki, otomotiv sektörünün bu salgınla ortaya çıkan çalışma modellerindeki hızlı değişime ayak uydurması için dijital dünyayı kullanarak satış ve satış sonrası deneyimleri geliştirmesi gerekiyor" dedi.

Kısa ve orta vadede, ayakta kalmaya çalışan sektörün otonom ve elektrikli araç yatırımlarını yavaşlatmak zorunda kaldığını, uzaktan hizmetlere olan ihtiyacın ise dijitalleşme ve bağlantılı araçlara olan yatırımları hızlandıracağını kaydeden Yıldırım,  " Salgın, endüstrinin bütün unsurlarını müşteri deneyiminin nasıl iyileştirileceğine yönelik proaktif olarak düşünmeye ve endüstri içinde dayanışmanın geliştirilmesine yönlendirmektedir. Dünya’nın birçok ülkesinde otomotiv şirketleri üretimi durdurdu. Bir süredir araç yerine Covid-19 salgınına karşı sağlık sistemine destek olmak üzere ventilator, maske gibi malzemeler üretiyorlar. Toplum için ortak çaba harcayan ve adımlar atan otomotiv endüstrisi gösterdiği bu duruş ile her türlü zorluğun üstesinden geleceğine ve daha da olgunlaşarak güven vereceğine olan inancı güçlendiriyor" ifadesini kullandı.

 Raporda, orijinal yedek parça imalatçıları (OEM’ler),piyasaya yeni giren otomobil üreticileri, bayiler, tedarikçiler ve finansal hizmet sağlayıcıları dahil olmak üzere sektörün tüm oyuncularının, salgınla birlikte ortaya çıkacak güçlükleri hem müşterileri hem de çalışanlarıyla birlikte aşmak için gerekli adımları attığı kaydedildi.

Sektörü bekleyen risklere karşı alınacak önlemler de raporda yer alıyor. Buna göre, alınabilecek önlemler şu şekilde sıralanıyor;

• Müşteri talebine, müşteri temas noktalarının oluşturulmasına ve iyileştirilmesine odaklanma.
• Salgından korunmada rehberlik, sağlık ve iş güvenliği garantisi sağlama.
• Dijital araçların kullanılması, uzaktan satış hizmeti deneyiminin geliştirilmesi.
• Müşterilerle irtibatın güçlendirilmesi, satış sonrası hizmetlerin artırılması.
• Çalışanı koruma, sağlığını güvence altına alma ve kariyer planlama:
• Çalışanların güvencesini iyileştirme.
• Yetenek gelişimine destek olunması.
• Özellikle piyasadan doğrudan etkilenen perakende kanallarında nakit akışı riskine odaklanma:
• Sektörler arası risklere özellikle dikkat edilerek nakit akışının iyi planlanması.
• Kanallar arası risk stres testi yapılması.
• Satış kanallarına olan desteğin güçlendirilmesi.
• Üretime ve satışa dönük işbirliğini güçlendirme; tedarik zinciri esnekliğini geliştirme
• Üretime ve satışa dönük işbirliğini güçlendirme.
• Arz-talep hızının esnek olarak ayarlanması.
• Türkiye’deki operasyonlar ve genel merkezler arasındaki iletişim.