Önce kısa bir alıntı ile başlayalım: “Zorlu başlanılan 2017 otomotiv yılı zorlu bitti… Geçen yıla oranla genelde küçük de olsa bir düşüş yaşandı. Bazı markalar pazar paylarını korudu, bazıları yükseldi, bazıları da düştü. Haftaya tüm satışlar belli olacak. O zaman daha ayrıntılı inceleyeceğiz. 2018 daha da zor olacak gibi… Zamlar, döviz kurlarındaki artış ve genel ekonomi şartları… Yıl içinde sektörde ne gördüysem bunca yılın birikimi ve tecrübesiyle yazdım. Kimilerini hak ettiği ölçülerde övdüm, kimilerini de yerdim. 2018 yılında da aynen devam edeceğiz!” Bu; geçen yıl bu köşede yazdığım yazı. Bu yazıdaki 2017’yi 2018, 2018’i de 2019 yaparsanız hiçbir şeyin değişmediğini göreceksiniz… Kısaca hep aynı: “zorlu bir yılı atlattık, zorlu bir yıla giriyoruz”. Düşündüm de; bu sadece geçen ve bu yılın gerçeği değil neredeyse son 7-8 yılın klişesi oldu… Anlayacağınız otomotiv sektörüne uzun yıllardır rahat huzur yok! Bu yıl ne yazmışım diye de baktım. “Kurumsal iletişimin önemi” üzerinde durmuşum sıkça. Övdüklerim de olmuş, eleştirdiklerim de. Geçen yıl 17 üst düzey yöneticisi değişmiş. Bu yıl Opel Genel Müdür değişikliği sürpriz olarak karşılandı. Bir önceki yıl Peugeot Genel Müdürü değişmişti. PSA’daki bu değişikliklerin mimarı olarak Olivier Cornuaille’yi göstermişim… Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Kia ve Garenta’da gidenler-gelenler olmuş. Sık sık yapılan değişikliklere ve söylentilere bakılırsa Kia ve Garenta Grubu kaynayan kazan olmuş. 2018’de Youtuber’lar ve Influcer’lar girmiş medya hayatımıza… Markalar bu yeni mecraya çok önem vermişler, ilgi göstermişler. Haziran ayında “Pazarla beraber moraller de daralıyor” diye yazmışım. Sıkıntılı sürecin başlangıcı olmuş bu yazı. Yurt dışı ve yurt içindeki Dacia Duster lansmanını, İletişim Mühendisi başlığı altında Opel iletişimini, Continental olayını ve Tofaş 50. Yıl’ını yazmışım. Filolu ve filosuz otomobil satışlarını ve değişen sıralamayı kaleme almışım. 2018 yılı otomobil medyası açısından pek iyi geçmedi. Habertürk ve Vatan Gazeteleri’nin kapanması 2 otomobil sayfası ve daha da önemlisi, iki otomobil gazetecisinin işinden olmasına neden oldu. En büyük etki de basılı aylık dergilerde görüldü. Top Gear tamamen kapanırken, Auto Motor Sport, Autocar gibi güçlü markalar dijital yayıncılığa geçti. Auto Show, Otohaber, OTODERGİ , Car ve Evo şu anda her ay bayilerde satışa sunulan dergiler. Diğerleri de bazı aylar basılı, bazı aylar da dijital olarak yayın hayatını sürdürüyorlar. Bir gazeteci olarak otomotiv sektöründe ne görüyorsam, çektiğim fotoğrafın yazısını yazmışım. Övgülerim karşısında hep “hayırdır övmüşsün” denmiş. Eleştirilerim karşısında da hep “hayırdır” diyerek “öküzün altında bir şeyler aranmış” . Kimseye yaranamamışım! En güzeli de; tüm bu yazıları ne “yaranmak” ne de “destek olmak” adına yapmamışım. Düşüncelerimin götürdüğü yerde kendimce doğruları yazmışım. Sağlığım, sıhhatim yerinde olup da, elim kalem tutarsa 2019’da da aynen devam edeceğim. Herkese sağlıklı, sıhhatli ve mutlu bir yıl diliyorum…