Araştırmalar, trafiğin ruhsal sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri bulunduğunu ortaya koyuyor. Akmayan trafiğin içinde sıkışıp kalmak günlük yaşantımızda kişilerin fiziksel ve ruhsal sağlığı açısından en büyük tehdit unsurunu oluşturuyor Son günlerde özellikle trafikte yaşanan tartışmalar gündemi meşgul ederken, Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Uzman Klinik Psikolog İpek Özaktaç, trafikte maruz kalınan hava kirliliğinin de kalp krizi ya da astım gibi nefes ve solunum problemleri yaşama riskini de artırdığı kaydetti. Özaktaç, konuyla ilgili şunları söyledi:

 

 

Stres, kişide denge ve uyum bozulduğu zaman yaşanır. İç dengenin bozulması durumunda organizmanın yeniden dengeyi kurmaya çalışması strestir. Tehditkar bir olay olmasa dahi herhangi bir yaşam olayı dengemizi bozabilir ve stres kaynağı olabilir. Günlük hayatta her birimiz araba kullanmıyor olsak bile gerek yaya olarak gerek evimizde dinlenirken dışarıdan duyduğumuz korna sesleriyle trafik stresine maruz kalabiliyoruz. Stresin etkileri ise fiziksel, duygusal ve düşünce boyutunda hissedebiliriz. Fiziksel olarak bedende oluşan kalp çarpıntısı, terleme, titreme, nefes darlığı, baş ağrısı, mide ağrısı; duygusal olarak kaygı, sıkıntı, korku, mutsuzluk, umutsuzluk; düşünce anlamında ise karamsar, çaresiz ve umutsuz düşünceler eşlik edebilir.

 

 

TRAFİK STRESİ KRONİKLEŞTİ

Trafikte seyir halindeyken aniden önünüze direksiyon kırılması, sinyal vermeden dönüş yapılması, dikkatsiz bir şekilde ara sokaktan önünüze çıkılması, taksi, otobüs ve dolmuşların bekleme süreleri ya da yayaların aniden yola çıkması günlük hayatta yaşamaya alışık olduğumuz durumlar haline geldi. Tüm bu örneklere her gün maruz kalıyor olmak kişi üzerinde stresin kronik hale gelmesine neden olabilir. Araba sürerken stresi tetikleyen en önemli noktalardan biri sabırsızlıktır. Bir türlü ilerlemeyen yolda arabaların hareket etmesini beklemek ve diğer sürücülerin hataları ile uğraşmak sabırsızlığı arttıran etkenler arasındadır. Ulaşılmaya çalışılan yere geç kalındığının fark edilmesi ve hareket edememenin getirdiği engellenmişlik hissi ile birlikte sabırsızlık, trafikteki stresle baş etmeyi daha da zorlaştırır.

 

 

STRES EVDE EYLEME DÖNÜŞEBİLİR

Tüm günün koşturmacasının ardından evinize gidip dinlenmek, günün yorgunluğunu atmak en büyük motivasyon kaynağınız olabilir. Fakat size iyi hissettiren bir spor yaptıktan ya da arkadaşlarınızla lezzetli bir yemek yedikten sonra eve ulaşmaya çalışırken trafik tıkanıklığına maruz kaldığınızda yarım saat önceki olumlu ruh halinizi tamamen unutabilirsiniz. Sinirin ve stresin eşlik ettiği yolculuk sonrası evinize vardığınızda olumsuz duygular hala size eşlik ediyorsa hissettiklerinizi yakın çevrenize belli etmemeniz zor olabilir. Trafikte hatalı sürücüye sinirlenen fakat bunu eyleme dökemeyen bir kişi bu duygusunu ulaşılması en kolay kişiye, evde birlikte yaşadığı kişilere yöneltmesi kimi zamanlarda kaçınılmaz olabilir. Bu doğrultuda diyebiliriz ki, baş etme konusunda adımlar atılmadığı takdirde trafikte yaşanan sinirlilik, stres, sabırsızlık ve engellenmişlik hissi, kızgınlık ve öfkeye dönüşme eğilimi gösterebilir. Uzmanlara göre stres, kişileri diğer hastalıklara ve hatta depresyona karşı savunmasız kılar. Bu nedenle, kişilerde uzun vadede kronik stres, kaygı bozuklukları, panik bozukluk ya da depresyon görülme riski artar.

 

TRAFİKTE RAHATLAMA YOLLARI