Dün Nisan ayı otomobil satışları açıklandı. Bugünkü sayımızda satışlarla ilgili her detaylı bulabilirsiniz…  Ben burada satışlara bakış açısını değerlendireceğim.  Normal şartlar altında şimdiye kadar hep yeni gelen sonucu önce geçen yılın aynı ayı baz alınarak değerlendirmeler yaparız. Yani; Nisan 2020 sonucunu, Nisan 2019’a göre değerlendiririz. Bir de geçen aya göre kıyaslama yaparız. Nisan 2020’yi Mart 2020 ile değerlendiririz. Düşüş varsa düşüş var, yükseliş varsa da pazar yükseldi deriz. Bütün bunları işler kötü giderken bir tarafa bırakıp, 2017 yılına dönüp 2017’ye göre çok gerilerdeyiz demek bence pek doğru bakış açısı değil. Evet mantık olarak bakılacaksa, Türkiye’nin 30 yaş ortalaması, bin kişiye düşen otomobil sayısı ve en önemlisi de 2 yıllık ertelenen talebi ile 1 milyonluk pazardan 500-600’lere düşmüş durumda. Ama içinde yaşadığımızı süreçte Avrupa’da İtalya, İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin yüzde 90’ı geçen düşüşleri karşısında Türkiye’nin bu rakamlarla ayakta durması önemli. Bu açıdan bakmak daha pozitif ve sağlıklı geliyor bana. Tabi bir de marka bazındaki artışlara da “araç bulan sattı” gibi başarı küçümseyeci tavırda yaklaşmak da doğru değil. Örneğin Peugeot bu süreçte Avrupa pazarında satılmayan araçları getirterek satma başarısı gösterdi. Peugeot Türkiye’nin bu süreçte önemli bir başarı hikayesi var.  Genel müdürden bayideki satış görevlisine kadar bu emeği hiçe sayıp da sıradanlaşmak bana pek doğru gelmedi. Konuyla ilgili olarak Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt birkaç gün önce yaptığı açıklamada: Avrupa'da kalan stokların Türkiye'ye kaydırılmasının önünde donanım engeli olduğunu anlatmıştı. Her markada bu durumun geçerli olmayabileceğinin altını çizen Bozkurt, "Bunun için Avrupa'nın diğer ülkelerinde satılan Toyota modellerini inceledik. Fakat, oradaki donanımların Türk tüketicinin beklentisini karşılamadığı için Avrupa'dan araç getirmedik. E-Call düzenlemesinin olmaması da bunun önünde tek başına olmasa da bir engel diyebiliriz" demişti. Nisan ayında büyük başarıya imza atan Peugeot Türkiye Genel Müdürü İbrahim Anaç da dün yaptığı açıklamada : “Bu işin arkasında çok büyük emek var. Mesele sadece araç bulup getirmek değil. Ekibimle günde 12 saate yakın mesai yaptık. Gerekli aksiyonu alıp, teşkilatı harekete geçirmek, müşterilere ulaşmak büyük gayret gerektirdi. Satanla satamayan arasındaki en büyük fark bu. Yoksa herkesin Avrupa'da aracı var.” açıklamasında bulundu.