Otomobilcinin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Gülan bu görüşünü rakamlarla da net bir şekilde ortaya koyuyor. İşte otomotiv sektörün en tecrübeli isimlerinden biri olan Gülan’ın açıklamalarından önemli satır başları…
 
 
2020 bütün otomobilciler tarafından iyi bir seneydi.

“Biz geçen sene, 30 senedir yaşamadığımız kadar hareketli bir sene yaşadık. Çünkü 2. El araba fiyatlarının sıfırın üstüne çıktığı, araba bulabilen herkesin para kazandığı bir dönem oldu. Pandeminin etkisiyle işleri biraz küçültenlerin yarattığı pazardaki boşlukla da sürekli malda olanların mal aldığı dönemde hiç para kazanmadıkları bir süreç yaşandı. O yüzden biz beklentilerimizin üzerinde hem 2.El satışta hem de sıfırda, Kiralamanın da biraz daha büyümesiyle  beraber aslında iyi bir sene geçirdik.
 
Garenta’nın adını ve teknolojisini kullanıyoruz

“Garenta’nın iki havalimanı işletmesi de bizde. Garenta Sancaktepe bizde şimdi Garenta Pendik ve Göktürk’ü açacağız yakında. Şehir içinde de en az 3 ofisimiz olacak. 5-6 noktada Garenta ile devam edeceğiz. Garenta’ya lisansör bedeli ödüyoruz, araçlar bizim. Garenta’nın teknik alt yapısı kullanılıyoruz. Dijital ortamda çok gelişmiş bir alt yapısı var. Bizim için iyi bir işbirliği oldu.
 
Perakende de sıfır kadar 2.El satıyoruz
“Bizim 2020 yılında grup olarak 7.300 sıfır araç satışımız oldu. 2019’a oranla arttı… 2.El satışımız da arttı. 7 binin yarısı kadar filo, yarısı kadarı da perakende oldu. Hedefimiz de perakende sattığımız araç kadar 2.EL araç satmak. 2.El’de de 5 bine yakın araç satmışızdır. İdeali aslında perakende de sattığın kadar 2.EL’de araç satman… En aşağı birebir yani… Hayatı devam ettirmek için bu gerekli. Filoları hariç filoları da toplam satışa katınca farklı bir tablo çıkıyor. “
 
 
Her yıl doğal olarak 1 milyonluk Pazar oluşuyor
 
“2021’in ilk üç ayı çok hareketli başladı. Sonra hafif bir durgunluk oldu. Bu seneyi herkes 800-825 binlerde tasarlıyor. Çip krizinin ne kadar etkileyeceği belli değil. Renault bu ay Clio’ları Radyo teyipsiz veriyor. O eski Tahtakale günleri başlayacak yine. 2.El’de hareket devam eder. Türkiye’de nüfus dağılımına baktığınızda her sene 500 bin üniversite mezunu, 500 küsur bin  yeni nikah gerçekleşiyor. Doğalı zaten 1 milyonluk yeni Pazar oluşuyor her sene. Geçen sene 6,5 milyon binek otomobil, 1,5 milyonluk da hafif ticari satıldı 2.EL’de. Dünyanın beşinci büyük pazarı. Avrupa’da bu oran 3 kat… 800 binlik pazarda aslında 2 milyon 400 bin 2.El araba satışı olması lazım. Bizde sıfıra göre çarpan çok yüksek. Nerdeyse 8 kat, 10 kat… 2.EL’de sıfır araba vergisi yok.
 
7 veren gülü gibi…
“Sektörün aslında korkunç bir bastırılmış talebi var. Bir şekilde devlet regülasyon yaparken 2.El ve sıfır arabalardaki kredilerdeki miktarlarla oynadı. Kredi faizleri yükseltinde sıfır araba satışlarını olumsuz etkiliyor. Şu arada da faizler çok yükseldi. Arabayı alıyorsun ÖTV, KDV, ilk gün yakıt koyuyorsun ÖTV, KDV, kredide BSM ve KKDD, sigorta poliçesine BSMM derken,  7 veren gülü gibi bir şey… Otomobilcinin desteklenmesi lazım . Otomobilci devlete peşin ÖTV’yi hemen ödüyor zaten .” 
 
Hızlı karar alacak sistem lazım
“Otomobilde ne yapmak istersiniz en az 6-7 bakandan geçeceksiniz. ÖTV’leri hazine ve Maliye Bakanlığı, Araba ithal ediyorsunuz Ticaret baakanlığı, araba üretiyorsunuz sanayi bakanlığı, hurda yasası çıkartmak istiyorsunuz Çevre bakanlığı, , ruhsatı değiştireceksiniz içişleri bakanlığı, arabanın muayenesini yaptıracaksanız Ulaştırma Bakanlığı… Senede 30 milyar dolar ihracat yapan bir sektörün duayenlerinin de başında olacağı yeni bir sistemde Cumhurbaşkanlığna bağlı bir alt komite olsa , hızlı kararlar alsa…
 
Merkez Bankası mülakat yapıyor

“Merkez Bankası 2 senedir bizle yani Gülan Otomotiv özelinde zoom üzerinden 1,5 saatlik bir mülakat yapıyorlar. Sektörün dinamikleri nedir, sektör nereye gider, sektörün beklentileri nedir gibi… Sakın yanlış anlaşılmasın ama geçen gün arkadaşlara şunu söyledim; bir arabayı sattığı anda devlet ÖTV ile bir anda bilançosunu düzeltmek istediği dönemde ÖTV gelirleri kalemini yükseltebiliyor. Pek dedim devlet taşıt kredisi finansmanına özel çalışma yapamaz mı? Mesela Koç Finans var, sadece araba alana kredi çıkartıyor. Yeni araba alacaklara , Koç Finansa tahvil ihracı getirse Merkez Bankası, çünkü bu finans şirketleri bankalardan borçlanıyor. Hem banka kazanacak hem o kazanacak. Deseler ki sıfır araba satmaya şu anda piyasadaki faiz oranları yüzde 20, yeni araba alıyorsan yüzde 17’den veriyorum dese, 17’den verdiği zaman devlet  ÖTV’yi anında kazanıyor, KDV’yi de kasaya koyuyor. Bunları yaparsa devlet zaten otomobilin artışını da kontrol edebilir. Bunu her ortamda anlatıyoruz. Bir şeyler yapıldı yapılmadı değil aslında… Geçen sene mütahhitlere çok güzel bir finansman imkanı tanındı, herkes dairesini sattı. Biz de iyi araba sattık. Türkiye’nin geçen sene rekor ÖTV geliri oldu. Bence otomobil Genel Müdürlüğü gibi hızlı karar verebilecek, bakanlıkları koordine edebilecek, eskiye oranla iyi miyiz iyiyiz. Bir günde ruhsat, plaka çıkıyor. Araba devretmek en kolay iş oldu. Pandemiye rağmen Pazar 800 binleri gösteriyorsa Pazar dirençli Pazar demektir. Sektör temsilcilerinin olduğu, hızlı kararların alındığı, hem devletin ÖTV gelirleri düşmeden bir şeyler yapılabilir mi? Bence yapılabilir. Orda da her bakanlığın kendine göre bir düzeni var.
 
Her sene 40 bin araç ağır hasarda

Biz Odalar ve Borsalar Birliği’nde bir çalışma yaptık. Ağır hasarlı araçlarla ilgili bir rapor yayınladık. Her sene 40 bin araba ağır hasar diye trafikten çekiliyor. Sadece 1000 tanesi geri dönüşüm merkezine gönderilip bertaraf ediliyor. Geriye kalanları birileri merdiven altında yapıyor ve piyasaya sürüyor. Bunun önlenme modelleri var, dünyadaki örnekleri var. Rapor hazırladık sunduk. 20 yıldır ben otomobille ilgili her STK’da varım. Mesafe kaydettik mi? kaydettik. Tam istenen noktada mıyız? değiliz. 30 milyar ile Türkiye’nin en büyük ihracat kalemini otomotiv oluşturuyorsa burada iç üretime destek verilmesi lazım. İç Pazarı canlı olmasa, Egea’lar şıkır şıkır satılmazdı İtalya’da. Burada kaliteli bir alt yapı da var.
 
 
15-16 yaşındaki her araç sahiplerine avantaj sağlamak lazım

“Hurda araçta herkesin sektörden beklentisi her seferinde bir hurda düzenlenmesi değil, 15-16 yaşın üzerindeki her aracın  otomatikman trafikten çekilirken belli bir ÖTV avantajı almasıydı. Bu sistemde çok rahat gidebilirdi bu iş. Ama devlet hurdayı kaldırdığı sene Euro 6D’ye geçti. Yani bir taraftan çevresel etkilere hassasım diyorsun, aynı anda da hurda indiriminden vazgeçiyorsun. Çok eski araba var Türkiye’de, çok fazla yakıt yakıyor, saçma sapan yedek parça ihtiyacı doğuruyor, fren duruş mesfeleri çok uzun, ama onlara iyi bir destek lazım. 15-16 yaşındaki araba sahiplerini özendirmek lazım.