Bugün 12 Haziran Pazartesi. Yarın Otomotiv Gazetecileri Derneği üyelerinin oylarıyla belirlenen Türkiye’de Yılın Otomobili seçimlerinin ödül töreni yapılacak. Sonuçların ne olduğunu bilmiyorum. Ben de tüm üyeler gibi yarın ödül gecesinde sonucu öğreneceğim. Bu yıl sekizincisi gerçekleşiyor. 8 yıldır aynı sistem ve düzen içinde tüm üyeler kendilerine ait olan 250 oyu 7 otomobile dağıtarak oyluyorlar. En fazla 100, en az 10 puan verebiliyoruz. Bu yarışmanın Avrupa versiyonu olan Car Of The Year’ın Türkiye üyesi olan OGD Başkanı Ufuk Sandık, üyelerden favori gördükleri yani  “benim için yılın otomobili bu” dedikleri modele daha fazla oy vererek diğer oyların dağıtılmasını yönünde uyarısı oluyor. Oylama konusunda başka uyarıları da 8 yıldır bıkıp usanmadan tekrarlıyor. Etik değerler üzerine bu uyarılar. Sandık her seferinde şöyle diyor bizlere:
“Oylama yaparken, objektif davranmalısınız. Adaletli olmalısınız. Oylamayı bir ödüllendirme ya da cezalandırma olarak görmeyiniz. Bu durum hem otomotiv gazetecilerinin hem de "Yılın Otomobili" ödülünün saygınlığının ve itibarının zarar görmesine neden olur. Ayrıca verdiğiniz oyu kimseyle paylaşmayın. Oylamayı cezalandırma aracı olarak kullanan üyeler tespit edilirse, tüzükteki ilgili maddelere göre gerekli işlemler yapılacaktır. Bu yıl her seferinden daha fazla finalist markaların lobi çalışmalarına şahit olduk. Aslında bu, Yılın Otomobili’nin önemini göstermesi açısından değerli. Tabi lobi faaliyeti de bir yere kadar. Lobi çalışmalarına kulak asmamanızı, doğru bildiğinizden uzaklaşmadan oy kullanmanızı rica ediyorum.
Şeffalık gereği her zaman olduğu gibi Yılın Otomobili oylamasının sonuçlarını OGD internet sitemizde yayınlayacağız. Bu karardan dönemeyiz. “
 
Evet; ne yazık ki, üyelerimiz arasında sayıları çok az da olsa bu oylamayı “hesaplaşma günü” olarak görenler var. Tıpkı marka ve markaların PR ajanslarındaki arkadaşların da oylamayı beğenmeyip “subjektif” olarak görüp gereksiz alınganlık gösterenlerin de olduğu gibi… Bu örnekler ne yazık ki yaşandı. Ama dediğim gibi çok ama çok küçük birkaç kişi ile sınırlı kalıyor.
Ama bu yıl gördük ki; markaların OGD Yılın Otomobili Ödülü’nü almak için aşırı bir istekleri bulunuyor. Bu iştah, bu ödülün geldiği yeri ve değerini gösteriyor. Bu nedenle birkaç kişinin bu değere zarar verecek tavır ve davranışlarına tepki göstermek, ödülün zarar görmesine izin vermemek lazım. Aramızdaki bu arkadaşlara başta kurucu üyeler olmak üzere tüm üyelerin tepki göstermesi çok önemli. Her iki taraf için söylüyorum bunu. Markaların bu ödülü istemelerinden, bu konuda özel toplantılar düzenleyip “Neden yılın otomobili olmalı”yı anlatmalarından daha doğal bir şey yok. Ben bu yıl 7 toplantıyı da bu gözle izledim, markaların heyecanına yakından tanık oldum.
Gazeteci arkadaşlar ne kadar etik değerlere dikkat ederek sadece “otomobili” değerlendirdilerse, puanlar açıklandıktan sonra da marka yöneticileri de bu puanlara saygı göstermeliler diye düşünüyorum. Beklediği puanı veya sonucu  alamayan marka yöneticilerin de bunu daha sonra “hesaplaşmaya” çevireceğini sanmıyorum. Geçmişte 1-2 de olsa bu tarz bir ruh haliyle davranan marka yöneticisi gördük ne yazık ki. Ama sonuçta en büyük zararı markalarına verdiklerini de gördük.
Oy veren/vermeyen otomotiv gazetecisi ile, bu yarışmaya giren/giremeyen marka yöneticisi ile yapılması gereken tek şey bizim olan bu marka değerine sahip çıkmamız. “OGD Yılın Otomobili” çok değerli bir markadır. Bunu anlık hırslarımıza kurban etmememiz gerekiyor. 
Ben yine de bu olumsuzlukların bütünü etkileyemeyecek kadar çok ama çok küçük bir azınlık olduğuna inanıyorum.  
13 Haziran Salı gecesi açıklanacak olan Yılın Otomobili sonuçlarını tüm mecralarımızdan paylaşacağız. Herkes için hayırlı olması dileğiyle…