Otomotiv markaları için küresel çapta orijinal ekipman kalitesinde çözümler sunan Delphi, 20 ülkedeki 44 noktada, yaklaşık 13 bin çalışanıyla hizmet veriyor. 2001 yılından bu yana İzmir’deki Ege Serbest Bölgesi’nde kurulu fabrikasında üretim yapan ve 2023 yılı itibarıyla PHINIA bünyesine dahil olan Delphi, burada donanımdan gelişmiş yazılım çözümlerine, test cihazından arıza tespit cihazına ve eğitime kadar uçtan uca OE seviyesinde çözümler sunuyor. Türkiye’de 23 yıldır üretim yapan Delphi’nin Türkiye, Kafkasya, Orta Doğu ve Afrika Bölge Direktörü Reşat Dumanoğlu, geçen hafta bir grup otomotiv gazetecisinin sektöre dair sorularını yanıtladı:
 
·      Hidrojen teknolojisine yatırım yapmaya başladınız. Bu teknoloji İzmir Fabrikası’nda  mı üretilecek?
 
Hidrojen üçüncü bir alternatif yol olarak gözüküyor. İçten yanmalı motorların devamı söz konusu, elektrikli araçlar yadsınamaz bir gerçeklik ancak filoların yenileme taleplerini ve mevcut araç parkını düşündüğümüzde içten yanmalı motorlara yönelik hidrojen çözümlerin çok önemli bir yer tutacağını düşünüyoruz. Bu alanda da Avrupalı bir iş makinesi üreticisiyle OE anlaşması yapıldı. Bu yıl içerisinde bir üretim sözkonusu. Bu bence yakın geleceğin önemli bir konusu ve markamız da üretici olarak PHINIA, alt markaları Delphi markası olarak bizim tabi ki ön planda olmaya çalışacağımız bir alan. Tabi ki İzmir fabrikaları da bir aday olacaktır. Şu anda bununla ilgili bir karar alınmadı. Bahsettiğim iş makineleriyle ilgili globalde bekliyor. Ama İzmir fabrikasını düşünürseniz hem teknik yeterlilik hem kapasite olarak zaman içerisinde bazı ürünlerde öne çıkıyor. İzmir mesela ray konusunda öne çıkartıldı. Daha sonra elektronik kontrol ünitesi, bence o da  gelecekle çok ilgili. Ön plana çıkartılma durumuna bağlı, şu an Fransa ve İngiltere’de bu üretimler. Ama bizim, fabrikalar nezdinde bakarsak Türkiye üreten ve öne çıkan bir fabrika diyebilirim.
 
·      Sektördeki rakiplerinizden ayrılmak için neler yapıyorsunuz?
 
Bu bence rakiplerimizin de önem verdiği ama öne çıkan noktalarımızdan biri. Kapsama oranında bütün markalar iyi olduğunu iddia ediyor ama bizim somut olarak bağımsız olarak değerlendirilmiş birinci olduklarımız var. Temel olarak fren balatası çok önemli, EMEA bölgesinde 100 araçtan 99,4’üne biz ürün sunabiliyoruz. Bu çok iddialı ve biz bir numarayız. Bunun dışında ateşleme bobini ve sensörler tek tek saymayayım, değişen oranlarda görüyorsunuz 80’ler, 90’lar var.
 
·      Hangi ürün gruplarında iddialısınız?
 
Ürün demişken, ürün gamı demişken lansmanı yapılan ürünlerimiz de bulunuyor. Mesela dizel ağır vasıtada Euro 6 görece yeni bir teknoloji ve tamir programları başladı. Bu çok önemli sektörde dizel işi ile ilgilenenler için ve başlıca Volvo, Renault, Hyundai, DAF, Mercedes-Benz gibi markaların tamirleri söz konusu şu an. İlgi çekici olabilecek, bizim de önem verdiğimiz bir konu da elektrikli araçlar. Elektrikli araçlar bir yandan bağımsız yedek parça sektörü için farklı gerçeklikler taşırken bir yandan da bizim neler yapabileceğimize kafa patlattığımız bir konu tabii ki araç parkı. Elektrikli araçlar için fren balataları üretmeye başladık. Burada farklı markalar var. Hepsini saymıyorum. Birçok önde gelen marka için. Bi-metalik fren diskleri… Fren grubuna önem veriyoruz. Diskler tabii ki önemli. Bi-metalik’te hem performans hem dayanım alanında öne çıkan, daha önce BMW için farklı bir ürünümüz çıkmıştı. Şimdi Mercedes için bir ürünümüz çıkıyor. NOx sensörleri: Bu da önemli bir ürün bizim için ve şu anki ürün gamımız ile Avrupa’da 70 milyon binek araca hizmet edecek bu sensörler. Marş motoru ve alternatörler için Delco Remy demiştik. Delco Remy de aslında kendi araç sınıfında birçok markada orijinal ekipman olarak çıkıyor. Biz bunu daha yaygın hale getirmek için 7 önde gelen kamyon markasını burada belirttiği gibi %95 kapsama sağlayan ürünler çıkarıyor olacağız. İşte elektrikli araçlarda neler değişir ona bakıyoruz. Ön takım öne çıkıyor, hala gereklilik oluşturuyor. Onunla ilgili de ön planda olma hedefimiz var. Yakında da bu ürünleri piyasaya süreceğiz. Ön takım iddialı olduğumuz bir ürün grubu. Elektrikli araçlar için 650’den fazla parça bulunurluğu söz konusu. 300 milyondan fazla aracı kapsıyoruz. 7 bin referans bazı markaların toplam referans sayısıdır. Bizim sadece ön takımdaki referans sayımız. Bu noktada da yani tüm markalara hizmet etmeye çalışıyoruz. Mesela Türkiye için bir gerçeklik, bundan sonra daha da büyük bir gerçeklik olacak; Çinli markalar var. Mesela biz MG için hangi ürünleri üretiyoruz? Bunları paylaştık paydaşlarımızla. Araç elektroniği diye bir ürün grubumuz daha bulunuyor. Burada OE tecrübemiz var. VW Grubu olarak özetleyelim. Stellantis Grubu, BMW, Mercedes-Benz…
 
·      Rekabetin en yoğun olduğu ürün grubu hangisi?
 
Aslında bu rekabetin dediğim gibi çok sert olduğu fren grubu balatalarımızın test edildiği. Belli koşullar var; ortam tahmin edebileceğiniz ve en önemlisi bağımsız OE test kuruluşu. Bağımsız olmayanları paylaşmıyorum sizinle. Bağımsız olan nasıl yapılmış? Dört adet Mercedes-Benz A Serisi araçla, hepinizin aklına gelecek dört adet rakip tedarikçinin ürünleriyle ve bir OE ürünü ile karşılaştırıldı ürünümüz. Burada üç alanda test yapıldı. Bir tanesi balata tozu. Türkiye’de en önde gelen kriter değil. Balata tozu tabii her fren yapıldığında çevreye yaydığı tozun ölçüldüğü. Bu noktada Delphi’yi görüyorsunuz en üstte yer aldı. Yani en önemli en minimumda yer aldı tozlanma açısından. Bizim sanayide sıkça kullandığım “fethiş” boyutuna gelmiş ses konusu var. Bu teknisyenler için bir şeydir “abi o marka ses yapıyor” falan. Tabii ki önemli konfor açısından. Biz de bunu da test ettik. O noktada da, sessizlik noktasında da gayet iyi durumdayız. Yine birincilik noktasındayız.
 
·      Eğitim ve sosyal sorumluluk alanında çalışmalarınız var mı?
 
Sektörün en büyük sorunlarından biri teknik eğitim eksikliği ve bilgiye erişim konusu. Bizim de bu noktada özellikle odaklandığımız bir konu. Burada eğitim çözümlerimiz hem yüz yüze hem uzaktan. Arıza teşhis ürünlerimiz var gayet başarılı. Birçok markanın orijinal ekipman markalarının tabii ki izniyle onlarla konuşan, araçları ile konuşan teşhis cihazları. Katalog burada TecDoc’tan onaylı ve ödüllü bir tedarikçiyiz. Ayrıca hem YouTube kanalıyla hem de makaleler kanalıyla “Nasıl yapılır” videoları ve yeni makaleler yayınlıyoruz. “Masters of Motion” tüm dünyada bu isimle adlandırıldığı için aynen sizinle paylaşıyorum, tüm dünyada böyle bir inisiyatifimiz var. Bu teknisyenlere yönelik tamamen. Herhangi bir ürünle ilgili ihtiyaç duyabilecekleri internet sayfası Masters of Motion QR koduyla yer alıyor. Ama nasıl derseniz burada bence en önemlisi şu detayda; internete girdiğinizde “nasıl balata değiştirilir” gibi bir sürü şey var ama herhangi bir spesifik aracın balatası, işte şu modeldeki aracın balatası, şu modeldeki aracın sensörü nasıl değiştirilir? Ayrıca onlara dokunmamız için hem ürün tanıtımı anlamında çalışmalarımız var (Roadshow). Burada gördüğünüz 6000 ziyaretten bahsediyoruz yaklaşık 1,5-2 yılda. Birçok ile gidildi yaklaşık 56 il kapsandı. Yaklaşık 170 ilçeye ulaşıldı. Bununla beraber bir de bu noktaya biz aslında biraz ekipçe hani hem sosyal sorumluluk anlamında hem de tabii ki ürünlerimizi ve markamızın bilinirliğini artırma hedefiyle biraz elimizi taşın altına koymaya çalışıyoruz. 2023 yılında İstanbul’da iki önemli teknik lisede (endüstri meslek lisesinde) Delphi laboratuvarları açtık. Burada tüm ihtiyaç duydukları ürünler bizim ürünlerimizle, işte bizim ürünümüz olmasa da arıza teşhis cihazları vs. tüm oradaki öğrencilerin kullanımına sunduk. 2024’te de İzmir’de birisi teknik lise birisi de meslek yüksek okulu Ege Üniversitesi’ne bağlı buralarda iki Delphi laboratuvarı daha açtık. Bunlar sektöre bizim de çorbada tuzumuz olsun şeklinde ama çok uzun vadeli bence önemli dokunuşlar. Bundan sonraki planlarımız kapsamında Maraş deprem bölgesinde bir okul seçtik. Bir de Samsun yine bölgesel bir yer olsun istedik.
 
·      Şimdi hafif ticariye olan yönelimden bahsettiniz. Otomobil tarafındaki bu dizel hakimiyetinin bitmesinden dolayı mı o tarafa daha çok yönlenmek istiyorsunuz? Başta bunu merak ediyorum.
 
Yani bir bölgede 30 yılda devam edecek bir bölgede belki 10 yılda daha az alacak ama şu hepimizin kabul ettiği bilmiyorum aktarabildim mi, kabul ederiz ki o tarihçe yani o uzun ömür binek yerine ağır vasıtada daha uzun olacak çünkü ağır vasıtanın gereklilikleri dizel yakıt sistemleriyle daha kolay karşılanabiliyor olacak. Biz de bunu böyle düşündüğümüz için doğal olarak ağır vasıta kısmında daha güçlü konumlamaya çalışıyoruz kendimizi geleceğe yönelik ama bu yanda durmuyoruz işte arkadaşların da anlattığı gibi farklı fabrika tarafına bakarsak farklı ürünler, daha teknolojik, daha katma değeri yüksek ürünler. Yani 2001 yılından bu yana fabrikada talaşlı imalat da yapıldı ama biz katma değerimizi hem mühendislik bölümümüzden bahsettik, orada daha çok gösteriyor. Biz işte elektronik kontrol ünitesinin parçaları, bu AdBlue dediği parçalar ya bunlarda daha fazla sunabileceğimiz düşündüğümüz için onlara yöneliyoruz. Onun gibi aslında ağır vasıtaları, daha fazla katma değer, daha uzun yıllar katma değer sunabiliriz ama after market açısından bakarsak yani biz
araç parkına bakarız araç parkında ne geziyor? O kapsama oranı işte yeni araçsa yeni araca ürün sunmalıyız. Eski araçlar hiç fark etmez, biz hala Murat 131'in ön takımı da satıyoruz. Yani eğer stratejilerimize uyuyorsa tabii ki satarız yani ama bir yandan da Tesla'nın ürünlerini de sunuyoruz. Biz araç kapsama oranında iddialıyız dediğimde çeşitliliği artırıyoruz. Dolayısıyla dizelde de aynı şey... 28 milyon araç var dediğimizde hani bugün, yeni satılan araç 1.000.000 dersek bunun işte %5 - 10 arasında elektrikli dersek aslında yoğunluk yine içten yanma o motorlarda ki ayriyeten bir de bizim sorumlu olduğumuz Afrika bölgesi var. Dolayısıyla içten yanmalı motorlara talep çok çok uzun yıllar daha devam edecek diyebiliriz. Hani o yüzden de bineğin payını orada böyle o şekilde görüyoruz.
 
·      Bir de şimdi bu bölgede şimdi hidrojen tarafından bahsettiniz ama elektrikli araçların da pazardaki yoğunluğu gün geçtikçe artıyor. Salıncak dışına çıkıp biraz daha böyle teknik bir parçalar üretmeye başlayacak mısınız? Yatırım olacak mı o tarafta?
 
Elektrikli araçlar için mi? Elektrikli araçlarlarla ilgili daha çok bakım parçaları, aslında ben ön takımı
örnek verdim. Evet salıncağı örnek verdim ama doğal olarak fren grubu var. Sensörler var hani bir elektrikli araçta en çok kullanılacak ürünlerden bazıları. Bu noktada ama şunu diyorsanız elektrifikasyonla ilgili bir şey araştırırsanız zaten borsaya kote olduğumuz için yani paylaşabileceğim bilgiler çok sınırlı. BorgWarner – PHINIA ayrımında bu karar verildi. Zaten elektrifikasyon daha çok BorgWarner’da olalcak, biz bahsettiğimiz faaliyet alanlarında işte…
 
·      Burası için ekstra bir yatırım olacak mı?
 
Bu bu tarz üretim dediğimizde global ölçekte alınan kararlar takdir edersiniz ki onun uzantısı olarak da Türkiye tabii ki ön plana çıkar. Çünkü çok iddialı, çok rekabetçi bir fabrika şans bulacaktır. Yani bu yeni gelecek üreticiler için de olacaktır diye düşünüyorum.
 
·      Toplantıda sunumda iki noktadan bahsettiniz, tamir tarafıyla alakalı. Yani orada hizmet veriyoruz dediniz. Sizin üretttiğiniz parçalara çok fazla geri dönüş oluyor mu tamir noktasında? Çinli bir markayla yanlış hatırlamıyorsam MG dediniz herhalde onlarla çalışmaya başlayacağız dediniz gibi. BYD Türkiye’de üretime başlayacak, BYD’de ile bir görüşme oldu mu veya olacak mı?
 
Şimdi tamir dediğim şöyle dizel için tamiri mümkün ürünler var mesela dizel enjektörü tamire daha açıktır. Bu CDi dediğimiz 1.2 motorlar var, tüm Stellantis grubunda kullanılan motorlar Delphi
tarafında üretilen CDi yakıt sistemleri. Onlarsa daha çok kullan at. Yani hem değeri hem tamire açık
olması benim söylediğim bir nokta şuydu, dizel networküne daha çok önem veriyoruz. Çünkü tamirle tamir parçalarının da hizmete sunulmasına yönelik bir çalışmamız var. Enjektör satmak yerine örneğin enjektör memesini değiştirmeye yönelik. Dizel için bahsettiğim bu, diğer konuda da şunu söyledim, tamire yönelik dizel dışı ürünlerde her yerde olma hedefimiz var. Geri dönüş oranımızı soruyorsanız oldukça düşük seviyede yani oldukça düşük seviyede. Tamamen bunlar satış sonrası bu arada yani fabrika için cazip olmayabilir. Orada biliyorsun milyonda bir bizim için 0.03 iyi bir değer. BYD  yatırım kararı aldı. Önemli de bir yatırım söz konusu adetler olarak bildiğim kadarıyla 150.000 adet yıllık. Her PHINIA fabrikası özellikle Türkiye'de böylesine rekabetçi, böylesine yetişmiş insan gücünü barındıran bir fabrika, her yeni üretici için aday bir tedarikçidir. Bu biliyorsunuz belli özellikle aracın kalbi, en önemli noktaları olan yakıt sistemleriyle ilgili kararlar, motor kararları global ölçekte alınıyor ve şirketlerin araç üreticilerinin genel merkezlerinde, bu genel merkezlerde alınacak kararı etkileme çabası, görüşme çabası ve Türkiye'nin ön plana çıkmasıyla ilgili bizlerin buradaki arkadaşların çabaları olacaktır. Umuyorum bu A firması olur, B firması olur, C firması olur. Buradan da bu üretim kapasitesi kabiliyeti kullanılabilir diye düşünüyorum.
 
·      Türkiye'yi değerlendirdiğiniz zaman marka olarak nasıl görüyorsunuz? Hani özel sektör anlamında söylüyoruz Çin'den sonra en büyük tedarik sanayisine sahiptir Türkiye olarak. Yani biraz bahsettiniz aslında ama pazar olarak da değerlendirirseniz üretim gücü anlamında…
 
Yani şimdi orada iki yönlü. Ben sizin sorunuzdan şunu anlıyorum, bu üretim gücü bir kere hem aftermarkete yönelik olabilir. Bazı firmalar var ki yerel firmalar dünya ölçeğinde dünya çapında çok firmaya üretim yapıyorlar. Ve kendi markalarıyla hiç yer almıyorlar. OE üretimi yapıyorlar, bazıları aftermarket üretimi yapıyor. Temel olan bence hani kabul etmemiz gereken şey çok güçlü bir yan sanayi üretim gücümüz çok kapasitemiz var ülke olarak zaten ölçeği de biliyorsunuz, iyi büyüyen bir ölçeği var. Dolayısıyla uluslararası arenada oldukça ses getiren bir sektör. Doğal olarak PHINIA’da bugün ya da yarın yani bugün aldıkları da var. Global ölçekte satın alma yapıyor. Türkiye'deki üreticilerden tedarik yapmayı tercih ettiği durumlar var. Dediğiniz gibi Çin evet önemli ama yani son
bir çok konu gündeme geldi işte. Konteynır krizi, bir takım dünyanın başından geçen ve hala geçmekte olan körfez krizi diyelim özellikle lojistik ağırlıklı, onları da düşündüğümüz zaman biz şirket olarak zaten çeşitlendirme noktasındayız ve Türkiye’de önemli bir alternatif.