Sosyal medya hayatımızın bir parçası. Twitter, İnstagram, Youtube başta olmak üzere diğer uygulamalarıyla adeta içine düştüğümüz bir çukur. Akademisyeni de orada, zır cahili de, aklı başındalar da orada; aklı bir karış havada olanlar da… İnsan malzememiz de bu… İşte bu dipsiz, sağlıksız ve kalitesi hayli tartışılan bu mecralarda “otomotiv” de sıkca gündeme geliyor. Başta çizdiğim profile bakınca çok ama çok sağlıksız tartışmaları hayretler içinde izliyorum. Kişisel olarak kimseyi hedef almadan yazıyorum. Takipçisini arttırmak isteyen veya kendi yazdığı konu altında yorumlar olsun isteyenlerler bu suni ve anlamsız fitili ateşliyorlar. Sonra o uydurulan yalan, dönüyor dolaşıyor “haber” olarak karşımıza çıkıyor. Zaten sıkıntıda olan otomoıtiv sektörü de tüketiciler de bu sosyal medya yalanından olumsuz etkileniyorlar. Gelelim bu konudaki iki örneğime. Birinci konu; “ötv ve zam” konusu. Ötv iner mi?, Otomobil ucuzlar mı konusu her zaman prim yapan ilk konu olarak karşımıza çıkıyor. Sosyal medyada çıkan bu yazılar bazı televizyonlar tarafından da konu yapılıyor. Uzman olmayan “uzmanlar” “adam yokluğunda” ekranlara çıkartılıp görüşler falan alınıyor. Bu haberleri izleyenler de “otomobil fiyatları düşecek galiba” diye beklenti içine giriyorlar. Ya da tam tersi bir olay gerçekleşiyor. “Otomobile büyük zam geliyor” söylentisi de bu zincir konuşmalar arasında payını alıyor. Elde hiçbir gerçek bulgu olmadan sallanan bu sosyal medya yalanlarına itibar edilmemesi gerekiyor. Sıfırdaki bu söylentiler doğal olarak 2.el ototmobil pazarını da olumsuz etkiliyor. Yani bu tarz Ötv ve zam, indirim konularına mesafeli yaklaşılmalı diye düşünüyorum. İkinci bir konu da TOGG… Yani hazırlıkları süren ve 2023’te yollarda olmasını beklediğimiz yerli otomobilimiz. Bu da ilgi gören ve prim yapan konulardan biri. Sallayan sallayana “Fiyatı 1 milyon olacak, 2 milyon olacak, 2.2 milyon olacak” diye. Galericisinden profesörüne, gazetecisinden oto simsarına kadar herkes ama herkes eline kalem kağıt almış fiyat hesaplamış! Şimdi yollarda olmayan, ne zaman olacağı da belli olmayan aracın fiyatını söylesen ne olur, söylemesen ne olur? Bu örnekler uzar gider. Sosyal medyasız kalmayın ama sosyal medyaya da pek güvenmeyin.
Nissan Türkiye gerçeği…
Benim bu köşede iki yıldır satış ve iletişim başarısızlıklarını yazdığım Nissan Türkiye Genel Müdürü Emre Doğueri ile yollar Mart ayında ayrıldı. Gerekçe her anlamdaki başarısızlıktı. Ocak-Mart ayında yeni Nissan Qashqai lansmanına rağmen 3 ayda toplam 1.098 adet otomobil satışı gerçekleştirmişti. Doğueri yerine Nissan globalde kendini kanıtlamış olan Lübnanlı Charbel Abi Ghanem göreve başladı. Şimdi Nisan satış rakamlarına bakıyorum. Nissan, nisan ayında 1.060 adet sattı. Yani ilk üç ayda yaptığı satışı bir ayda gerçekleştirdi. Nissan bayileri bu gelişmeden çok memnunlar. “Ghanem’le yüzümüz gülecek” diyorlar. Şimdi satıştaki bu düzelme gidişatının “iletişim”de de olması gerekiyor. Çünkü bu süreçte Nissan Türkiye iletişimi, “iletişimsizlik” haline getirmişti. Umarım Charbel Abi Ghanem, Nissan Türkiye’yi Emre Doğueri öncesi gerçekleşen güzel, sağlıklı ve düzgün iletişimine geri döndürebilir. Adından “insan” çıkan Nissan’da “insana yakışan” bir iletişime tekrar başlanır.