Pick-up segmentinin SUV pazarından da pay almaya başladığını ifade eden Bozkurt, "Yeni Hilux Invincible modelinde SUV'da bile olmayan özellikler var. SUV kitlesinden pick-up'a doğru bir kayma yaşanacaktır. Şehirde de SUV konforunu Hilux'ta hissedenler günlük kullanım için bu modelimizi tercih edeceklerdir. Bu amaçla tasarımının yanı sıra yüksek konforu ve donanımlarıyla dikkati çeken Yeni Hilux'ların yüzde 70'lere yakını üst donanımlı Invincible ve Hi-Cruiser versiyonlarından oluşacaktır. Perakende satışlarda ise Invincible versiyonu, satışlarımızın yüzde 50'den fazlasını oluşturacaktır." ifadelerini kullandı.
"Emisyon normları pick-up segmentinde rakiplerimizi zorladı"
Ali Haydar Bozkurt, Avrupa'daki emisyon normlarının pick-up segmentinde markaları bir hayli zorladığını söyledi.
Emisyona bağlı olarak Türkiye'de bir regülasyonun şu an için olmadığını aktaran Bozkurt, "50 sene önce kimse emisyon konusunu gündeme getirmezken, çevreye ne kadar zarar verildiği konuşulmazken hibrit çalışmalarını başlatmış bir marka olarak emisyon konusunda her bir modelimizle rahat durumdayız. Avrupa'daki regülasyona bağlı olarak pick-up segmentinde pazardan çekilen modeller olursa hem özel hem kamuda kaç ürün pazarda kaldıysa mevcut pastayı onlar paylaşacaktır. Emisyon normlarını karşılayan Hilux için de bu durum büyük avantaj." ifadelerini kullandı.
"Tedarik ve araç stoku sorunu devam ediyor"
Pandemi sürecinin tedarik sorununa yol açtığını ve artan müşteri talepleri için aralık ayına gün verebildiklerini belirten Bozkurt, "Sektörümüzde satışlar açısından en belirleyici unsur halen kısmen de olsa devam etmekte olan tedarik ve araç stoku sorunu. Toyota olarak istediğimiz kadar aracı alamıyoruz. Pandemi sürecinde duran üretim, şu anda sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde devam ediyor. Herhangi bir hatta bir kişi pozitif çıktığı zaman o bölüm komple karantinaya alınıyor. Tamamen kapanma riskini almamak için bu şekilde üretim yapılıyor. Bu durum yılbaşına kadar devam eder gibi görünüyor." diye konuştu.
"Araç bulunabilseydi bu yıl 60 bin bandını rahatlıkla zorlardık"
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO'su Bozkurt, Toyota olarak, yeni gelen taleplere ancak aralık ayında araç verebildiklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Filo müşterilerimizle ise 2021 için anlaşmalar yapıyoruz. Filo tarafında şimdiden gelecek seneyle ilgili 6-7 bin adet sözleşmeli talep var. Toyota olarak yılı 42 binler civarında kapatacağız. Eğer böyle kapatırsak satışlarımızı geçen yıla göre yüzde 75 artırmış olacağız. Araç bulunabilseydi bu yıl 60 bin bandını rahatlıkla zorlayabilecek bir talep söz konusuydu."
"Yıl sonu toplam satışlar 735-750 bin adetlerde gerçekleşebilir"
Ali Haydar Bozkurt, otomotiv pazarı tahminlerini de paylaştı.
Bu yılın başında pazarda birçok gelişme yaşandığına işaret eden Bozkurt, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Geçen sene 479 bin adetle kapanmış bir pazar vardı. Bu yıl '550 binlerde olur mu acaba?' diyorduk yıla başlarken. Hemen arkasından pandemi gündeme geldi ve birçoğumuz 'bu yıl herhalde kayıp yılı olacak' gibi düşünmeye başladık. Ama hemen arkasından pandeminin getirdiği tedirginlikler vardı ama pazara katkı sağlayan, müşterinin toplu taşımadan ziyade kendi özel aracını kullanma talepleriyle bir anlamda talepte ciddi artış oldu. Tabii ki fabrikalarda üretim durunca bu artış, biraz daha psikolojik bir şeyle desteklenerek artık artışın ötesinde 'otomobile hücum' şeklinde gerçekleşti. Salgında ikinci dalga yaşanmazsa ve her şey bu şekilde devam ederse yıl sonu toplam satışlar 735-750 bin adetlerde gerçekleşebilir. Ama bu hangi markanın ne kadar ürün bulup pazara sunacağına bağlı. 2020 yılı toplam otomotiv satışlarının seyrini bulunurluk belirleyecek."
"ÖTV'deki değişimlere rağmen pazar 2021'de 700 binleri bulabilir"
Gelecek yıl için tahminlerini de paylaşan Bozkurt, "2021 yılı ile ilgili beklentimiz ise tabii ki şu anda devam eden bu talep durumu, görünen o ki bu yılı böyle kapatacak gibi... Yani yılbaşına kadar bu 'fazla talep, az araç bulunurluğu' devam edecek gibi görünüyor. Hatta gelecek yılın ilk çeyreğini de belki böyle kapatabiliriz gibi görünüyor. Çünkü hala talepte bir hız kesmesi söz konusu değil. Yani gelecek yılın ilk çeyreğinde de bu talep hızı devam edecek gibi görünüyor. Böyle olursa pazarın ÖTV'deki değişimlere rağmen gelecek yıl 700 binleri bulacağı gibi bir fotoğraf önümüze çıkıyor. Umalım ki bu 700 binler minimum seviyeler olsun. Çünkü hep söylediğimiz bir şey var; otomotivde 600 bin altındaki pazarlar bizim için hep sıkıntı yaratır. Birkaç yıldır o barajın altında ya da sınırında kalıyorduk. Önümüzdeki dönem pazar artık 700 bandında ya da daha üzerindeki rakamlara yükselmeye başlasın."