“Binek otomobil satışı 720-750 bin adetlere kadar çıktı. 2018’deki kur krizinin ardından 440 binli adetlere geriledi. 2019 yılında 380 bin adede kadar düştü. 2 yılda 1 yıllık binek otomobil satış potansiyeli ortadan kayboldu. Ardından 2020’de talep geri geldi fakat yeteri kadar araç yoktu. Yanlış hatırlamıyorsam 610 bin adet binek otomobil satışıyla yıl kapandı. Araç olsaydı 700 bin adetleri bulabilirdi. 2021’de üretim sıkıntısı nedeniyle 580 bin adetle bitti. Bu sene de 550-600 bin bandını ancak bulacak gibi gözüküyor. Şu anda problem arz kaynaklı gibi gözüküyor. Ancak, her şeyin normale döndüğü yani yeteri kadar araç üretildiği zaman aynı arzı bulabilecek miyiz onu da bilmiyoruz. Ben şuna bakıyorum tabi: 2018, 19, 20, 21 ve 22... 2016 ve 2017 yılında gördüğümüz 750 bin adetli rakamlar Türkiye’nin potansiyeliyse yaklaşık 1.5 senelik bir talebin karşılanamadığını görüyoruz. Bu bir şey ifade eder mi? Türkiye parkındaki araçların yaşlı olduğu düşünüldüğünde yenilenmesi gereken de bir park var. Diğer taraftan kiralama şirketleri 3-4 sene içerisinde 360 bin adetlerden 240 binli adetlere kadar düştü. Bu parkın da yenilenmesi lazım. Araç bulunamadığı için burası da küçülme yoluna gitti. Orada bekleyen bir talep de var.”
 
Tedarik Krizi devam ediyor
“2021’de tedarik konusu çok istediğimiz gibi olmadı. 2022’nin ilk çeyreğinde bu iş biter dedik. Tabi, Rusya-Ukrayna savaşı, Çin’deki ağır karantina önlemleri bir anda tedarik zincirinde ve parça ikmalinde sıkıntı yaratmaya başladı. Şu anda hala sıkıntılar olduğunu görüyoruz. Eskiden 6 aylık 1 yıllık planlar yapardık. Şimdi ayı göremiyoruz. Bu ay gerçekten bu araba gelecek mi göremiyoruz. Örneğin, ayın başında 100 araç üretilmesi planlanıyorsa ay sonunda ancak 70’i banttan inebiliyor. (Önceden haftalık üretim planı tıkır tıkır işlerdi. Biz de müşterilerimize teslimat bilgisini çok net bir şekilde aktarabilirdik. Şimdi arkadaşlarımız hergün bize kesilen faturalara bakıyor. Artık araç bize faturalanana kadar emin olamıyoruz. Almanya’da bölge yönetimindeki arkadaşlar bile görebiliyor.”
 
 
Premium segmentine yeni müşteriler geliyor.
 
“Türkiye bu dönemde çok güçlü bir turizm geliri giriyor. Bu sektörde olanların çok memnun olduğunu biliyorum. Sektörlerde kapasite kullanım oranlarında ciddi artışlar olduğu da ortada. Borsadaki şirketlerin karlılık oranlarına bakıldığında hemen hepsi karlıklılıklarını yüzdesel olarak da arttırdılar. KOBİ, serbest meslek vs. işlerin iyi gittiğini görüyoruz. Bu da tabi premium’a yeni müşteriler getiriyor. Bu sene geçen seneden fazla bir satış beklemiyoruz. Bu sene de 20 ve 21’de olduğu gibi pazarı arz belirledi, belirliyor. Bu sene de arza bakara 585 bin adetlik tahmini gerçekleştirdik. Hemen hemen geçen yılı bulur gibi geliyor. 85 milyonluk bir Türkiye nüfusu var. Benzer nüfusa sahip Almanya’da yıllık 3.5-4 milyon arasında. Bizim maksimum gelebildiğimiz yer 720-750 bandı. Sürekli olarak araba almak isteyen ancak alamayan bir kitle var. Onun dışında öngörüde bulunmak çok zor.”
 
Elektrikli otomobilde her zaman lider olma hedefimiz var.
Premium segmentte elektrikli otomobilde lider olma hedefimiz bulunuyor. iX1 gelecek 2023 ilk çeyreğin sonu. i7 Aralık’ta gelecek ama az adette, tanıtım araçları gelecek, asıl tedarik 2023 ilk çeyreğinde gelecek. 5 serisinin yeni jenerasyonu i5’le gelecek yılın sonu gibi gözüküyor. Jaguar Land Rover’da 2025’ten önce tamamen elektrikli görmüyoruz. Fakat her ne kadar elektrikliye ilk biz başlamış olsak da line up konusunda rakibimizin gerisinde kaldık. Onda GLB var, GLA var. EQE geldi. EQE geldi ve satılıyor buradan 1 sene kaybettik.
Yeni vergi sisteminin elektrikli otomobil pazarını büyütmek açısından yerinde olduğunu düşünüyorum.