Türkiye’nin Otomobili'nin prototipinin tanıtımına sayılı günler kala, proje ile ilgili önemli bir bilgi ortaya çıktı. TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, yerli bir start-up şirketi ile yaptıkları çalışma sonucunda 'artırılmış gerçeklik ile görüntüleme teknolojisi'ni kullanarak araç içinde navigasyon cihazı ihtiyacını tamamen giderecek bir proje geliştirdiklerini açıkladı. Karakaş, proje ilgili bir zaman sorunu olmadığını, Türkiye’nin Otomobili’nin 2022’de piyasaya sunulacağını vurgulayarak, ”Süre yeterli, herkes yapıyorsa biz de yaparız” dedi. Start-up’lar ve sanayi ile önemli çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Karakaş, “Türkiye’de mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturacağız” dedi.
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) CEO’su Gürcan Karakaş, önceki gün Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen MÜSİAD Vizyoner ’19 kapsamında, oturum başkanlığını Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır’ın yaptığı ‘Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye’ başlıklı panelde konuşmacı olarak yer aldı. Karakaş, otomotiv endüstrisinin değişimini tetikleyen trendleri, TOGG’un bu değişimi nasıl gerçekleştirdiğini, TOGG’la birlikte ortaya çıkan yeni iş birliği ve sinerjilerle, başarılı olmak için yerine getirilmesi gereken şartları anlatırken, proje ile ilgili bazı gelişmeleri de ilk kez bu panelde açıkladı.
Doğuştan elektrikli bir araç ortaya çıkardıklarını anlatan Karakaş, “Bu çekirdeğin etrafında kümelenerek, mobilite ekosistemini oluşturacak start-up’ları da varsa Türkiye’den yoksa yurt dışından bulup iş birliği yapıyoruz. Çünkü bu büyüklükteki projeleri hayata geçirmek ancak ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle mümkün” diyerek, proje kapsamında yerli bir start-up şirketi ile çok önemli bir çalışma başlattıklarını açıkladı. Karakaş, araç içinde navigasyon sistemine ihtiyacı ortadan kaldıracak bir sistem geliştirdiklerini belirterek, “Otomobil içerisinde navigasyon cihazı ihtiyacını tamamen ortadan kaldıracak bir sistem üzerinde çalışıyoruz. Artırılmış gerçeklik ile görüntüleme teknolojisinin kullanılacağı bu sistem, şu anda çözüm olarak piyasada yok. İmalatı yetiştirebilirsek ilk SUV modelimiz çıktığında, yetiştiremezsek bir yıl sonrasına bu sistemi araçlarımızda kullanmayı hedefliyoruz. Hakikaten yıkıcı anlamda bir sonuç olacak" dedi.
Savunma sanayinden yeni mühendisler transfer etti
Türkiye’nin başta savunma sanayi olmak üzere çok önemli birikimleri olduğunun altını çizen Karakaş “Türkiye otomotiv sanayisinde ciddi yol almış bir ülke. Son yıllarda savunma sanayiinde oldukça ileri bir seviyeye ulaşıldı. Biz de otomotiv sanayi birikiminin yanında projemize savunma sanayiinin yetkinliklerini de taşıyoruz. Örneğin bünyemize kattığımız helikopterin matematik modellemesini yapan mühendisler otomobili de modelleyebiliyor. Bu da bize test sayımızı hiç azaltmadan çarpışma testleri ya da diğer testlerde kullandığımız araç sayısını azaltma fırsatı yani ciddi tasarruf etme imkânı veriyor” dedi.
İlk gösterim Aralık 2019, üretim 2022
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş fikri mülkiyet haklarına Türkiye'nin sahip olduğu, küresel ölçekte rekabet edecek bir otomobil markası yaratma hedefiyle Anadolu Grubu (%19), BMC (%19), Kök Grubu (%19), Turkcell, Zorlu (%19) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (%5) bir araya gelmesiyle 25 Haziran 2018'de kuruldu. Şirketin CEO’su Gürcan Karakaş ise 3 Eylül 2018’de göreve başladı.
Projenin hayata geçebilmesi için 8 önemli koşul belirlendi:
1-Bu tip bir işe girişmek için fırsat olması gerekiyor. Bu fırsat var. Otomotiv sektöründeki dönüşümün açtığı fırsat kapısından içeri girebilmek için süre 2022’de sona eriyor. O tarihte yarışa girmiş olmak gerekiyor.
2-Küresel rekabet gücüne sahip bir marka yaratmak ve hedeflenen pazar payına ulaşmak için gerekli ürün portföyünü oluşturmak ise ikinci koşul. Tek ürünle değil bir portföyle tüketicinin karşısına çıkmak zorunluluğu var. İlk araç C SUV olacak, ancak 2030 yılına kadar toplam 5 model ve 3 facelift (makyaj) gerçekleşecek.
3-Maliyet hedefini ve araç başına hedeflenen kârlılığı yakalamak olmazsa olmazlar arasında ilk sıralarda olacak.
4-Türkiye'ye ait fikri mülkiyet hakları ortaya çıkarmak çok önemli, bu hedef gerçekleşecek.
5-Konusunda uzman çok yönlü (multi disipliner) kişilerden oluşan bir takım ve müşteri odaklı, çevik ve özerk yapısı olan bir organizasyon yapısı oluşturulacak.
6-Dünya standartlarında kalite yakalanması bir yana bu hedef de aşılarak beklentilerin üzerinde olumlu sürprizler yapmak. (Bir iş yapılmaya değer ise, en iyi şekliyle yapılmalı).
7- Ekosistem : Akıllı araç ile akıllı nesnelerin bağlantısı. Otomobilin otonom sürüş ile 3. yaşam alanına dönüşmesi ve mobilitenin sadece ulaşım olmaktan çıkıp nesnelerle bağlantılı bir servis haline dönüşmesi. (Mobility as a Service, Connected Everything)
8- Finansman: Uzun soluklu karlılık ve yatırım gücü ortaya konacak.
TOGG bu koşulların yanı sıra, iyilerin iyisi ‘best of practice’ bir ürün geliştirme sürecini hayata geçirmek için de yola çıktı. Dünyada yeni ulaşım modelleri, hareketlilik ve elektrikli araçlar alanında faaliyet gösteren 20’ye yakın StartUp örneği incelenip başarılı oldukları ve hata yaptıkları alanlar tespit edildi, iş planı öyle oluşturuldu. Vizyonunu ve yetkinliğini ortaya koyacak olan marka ve ön gösterim aracı 2019 Aralık ayında Türkiye’nin insanının beğenisine sunulacak. Bu bir maket değil yürüyen bir araç olacak. Bu tarihte aynı zamanda Gürcan Karakaş’ın otomotiv basınıyla buluşması gerçekleşecek. Üretim ise 2022 yılında başlayacak. Aracın homologasyon ve güvenlik testleri ise elbette seri üretim başlamadan tamamlanmış olacak. Türkiye’nin Otomobili EuroNcap’ten 5 yıldız almak üzere hazırlanıyor.
Avrupa’da ilk olacak
Otomobil 2022'de piyasaya çıktığında Avrupa'da geleneksel olmayan bir üretici tarafından üretilmiş ilk elektrikli SUV olacak. TOGG ekibi, bu alandaki yarışın henüz yenibaşladığına dikkat çekerek, “Başlangıç çizgisine gelen şirketler hemen hemen aynı hızdalar. Rakipler 100 yıllık otomobil markaları değil. Ama Çin’de şu an 3/4’ü otomobilin kendisinden çok yaratacağı ekosistemden pay almak üzere çalışan 500 tane TOGG gibi StartUp var. Yani rakipler Çin’dekiler gibi hızlı, yalın ve çevik, elektrik-elektronikten, bağlantılı cihazlardan ve akıllı uygulamalardan anlayan şirketler. İlk araç C SUV olacak, ancak 2030 yılına kadar toplam 5 model ve 3 facelift (makyaj) gerçekleşecek” açıklamasını yapıyor. Türkiye’nin Otomobili’nin iki boyutlu tasarımı tamamlandı. Dış ve iç mekân stil çizgileri oluştu. Aracın özellikleri analiz ediliyor. 1000’e yakın özellik gözden geçirilip belirlendi. Bu aracı takip edecek diğer modellerde de kullanılacak elektrik-elektronik mimarisinin tasarımı da şimdiden yapılıyor. İsim ve markayla ilgili çalışmalar da devam ediyor.
SUV'da ‘yerli’ avantajını kullanacak
Türkiye’nin Otomobili’nin ilk olarak SUV olarak piyasaya sunulacak olmasının nedeni bu segmente olan talep artışı olarak açıklanıyor. Yola koyulur koyulmaz ülke çapında 2 binin üzerinde kişiyle bir araştırma yapıldı. Bu araştırma Türkiye pazarında C segmentinde bir SUV’a olan talebin yüksek olduğunu gösterdi. Pazar tahminleri de gelecek 7-8 yıl içinde sedan pazarının yüzde 1-2, SUV’ların ise yüzde 8’in üzerinde büyüyeceğini işaret ettiği için ilk ürünün C SUV olmasına karar verildi. Türkiye’de bu talep çok büyük ölçüde ithal edilen araçlarla karşılanıyor. Dolayısıyla tam bu alana gelecek yerli bir seçeneğin pastadan pay alacağı görüldü ve pastanın büyüyen dilimine talip olundu. Türkiye’nin Otomobili’nin Menzili 500 kilometreyi bulacak, doğuştan elektrikli, ağa bağlı, pazara çıktığı dönemdeki rekabete uygun, otonom sürüşe hazır, markası, fikri ve endüstriyel mülkiyeti tamamen Türkiye’ye ait bir araç olması hedefleniyor.
Dünya çapında yetkinliği olan bir ekip kuruldu
Proje kapsamında TOGG bünyesinde dünya çapında yetkinliği olan bir ekiple çalışılıyor. Her geçen gün biraz daha büyüyen ekip, deneyimleri 13-15 yıldan az olmayan, küresel çalışmalar yürütmüş, çok deneyimli mühendislerden oluşuyor. Son olarak Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu, otomotiv endüstrisinin önde gelen isimlerinden olan, Amerika, Avrupa ve Asya kıtasında pek çok projenin yöneticiliğini yapmış Sergio Rocha’yı COO (Operasyonlardan Sorumlu Üst Düzey Yönetici) olarak bünyesine kattı. Rocha TOGG’da ürün planlama, program yönetimi, satın alma, tedarik zinciri, üretim mühendisliği ve üretim operasyonlarında liderlik ediyor.
60 tedarikçi firma ile görüşülüyor
Otomotiv sanayi ile önemli çalışmalar yürüttüklerinin altını çizen Gürcan Karakaş, “İstanbul’da, Gebze’de, Bursa’da Türkiye’nin otomotiv üretim merkezlerinin ortasına şimdiden gidip oturduk. Bu konuda bakanlıktan büyük destek alıyoruz. Çünkü orada altyapı var” dedi. Sektör temsilcileri, TOGG’un proje kapsamında 60 tedarik firması ile görüşme halinde olduğunu belirtti. Bazı tedarikçiler milli otomobilin parçalarına üretmek için açıktan çağrı yaptı. Brisa lastiğine, Maysan Mando elektrikli direksiyonuna, Bursalı Seger kornasına, Hassan tekstil ise halısına talip olduğunu açıkladı.
‘Akıllı fabrika’ için yer arayışı sürüyor
Akıllı Akıllı araç akıllı fabrikadan çıkacak. Bu akıllı fabrikanın tasarımına ve inşaatına bu yıl başlanacak. Nereye kurulacağı konusu ise değerlendiriliyor, kısa bir süre içinde açıklanacak olgunluğa ulaşacak. Fabrikanın Bursa’ya kadar olan Körfez bölgesinde olacağı konuşuluyor.
Ön sipariş henüz mümkün değil
Otomobilin fiyatı henüz belli değil. Pazara çıktığı dönemde küresel pazarlarda da rekabet edebilecek bir fiyatı olması planlanıyor. Şu anda bir ödeme ya da erken sipariş alınması da mümkün değil. Üretim tarihi yaklaştıkça Türkiye’nin otomobilinin nasıl satılacağı konusunun da duyurulması planlanıyor.
"Proje ile mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturacağız"
Projenin Türkiye'de mobilite ekosisteminin çekirdeğini oluşturacağını vurgulayan Karakaş, “Proje, teknoloji, yani akıllı araçlar ve buna bağlı ekosistemler üreten sayılı gelişmiş ülkeler arasına katılmamıza liderlik edebilecek bir dönüşüm projesi olarak da stratejik bir öneme sahip. Bu sadece bir otomobil projesi değil, başından beri hep otomobilden daha fazlasını yapmak üzere yola çıktığımızı vurguladık. Çünkü projenin harekete geçireceği ekosistemin 15 yıl içinde GSMH’ya katkısı 50 milyar euro, cari açığa olumlu katkısı 7 milyar Euro ve istihdama katkısı ise doğrudan ve dolaylı olarak yaklaşık 20 bin kişi olacak" diye konuştu.
Yerli start-up’lara dünyaya açılma fırsatı
Yerli otomobil için çalışmalar son hızıyla sürüyor. Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu CEO’su Karakaş, 'artırılmış gerçeklik ile görüntüleme teknolojisi'ni kullanarak araç içinde navigasyon sistemini değiştirecek, sürücülere yepyeni bir deneyim yaşatacak proje geliştirdiklerini bildirdi. Karakaş, oto projesine ilişkin zaman sorunu olmadığını söylerken "Aralık ayında otonun yürüyen prototipini tanıtacağız. 2022'de de piyasaya sunacağız" dedi. Vizyoner '19 kapsamındaki panelin oturum başkanlığını yapan Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, iş birliğinin önemine dikkat çekerek, savunma sanayi teknolojilerindeki başarıları sağlık, finans, enerji, ulaştırma gibi diğer sektörlere de taşımaları gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin Otomobili projesi konusunda somut döneme çok yaklaşıldığına vurgu yapan Kacır, “TOGG CEO’su Gürcan Karakaş bey ile aslında çalışma arkadaşı sayılırız. Telefonla ya da yüz yüze haftada en az 5-6 kez konuşuyoruz. Çok yoğun çalışıyorlar ve biz de proje için her türlü desteği vermeye çalışıyoruz” dedi. Projenin Türkiye’deki mobilite ekosistemini dönüştüreceğinin altını çizerek, “Proje ile yerli start-up’lar dünyaya açılma fırsatı bulacak” dedi.
Milli otomobilde 'navigasyon' sürprizi
TOGG CEO’su Gürcan Karakaş, yerli bir start-up şirketi ile yaptıkları çalışma sonucunda araç içinde navigasyon cihazı ihtiyacını ortadan kaldıracak bir proje geliştirdiklerini açıkladı. Dünya Gazetesi otomotiv editörü Aysel YÜCEL'in özel haberi...
29 Kasım 2019, Cuma - 22:54