“Zihni açık arkadaşların ürettiği projeler”
“Çalışanlardan gelen bir talepti. Bence çok değerli bir şey. Yani insanları evlerine gönderdik. Bir kısmı evden çalışıyor, bir kısmı hiç çalışmıyor. Herkesin eşi, dostu, arkadaşı bir şeye ihtiyaç duyduğu anda bizim arkadaşlarımız bir şey yapıyor. “Bunu biz yapabiliriz” deniyor. Örneğin, maske konusu en büyük problemlerimizden değil mi? Bugün bir fabrikanın çalışabilmesi için her bir çalışanına 4 tane maske vermesi lazım. Diyelim ki 5 bin çalışanınız var. Günde 20 bin maskeye ihtiyacınız var. Sadece bir işletmenin çalışması… Sağlıkçıların, polislerin, temizlikçilerin ihtiyacı var. Böyle baktığınızda tabii ki büyük bir problem. Bizdeki, otomotivci DNA’sı böyle, eline bir şey geldiği zaman “Ben bunu üretebilir miyim?” diye soruyor arkadaşlarına. Benim öngörüm, maske yapabilirdik, tulum yapabilirdik. Ancak siperlik diye bir şey çıkardılar. Ben de ilk defa gördüm hayatımda. Hepiniz biliyorsunuz şu anda herhalde. Siperlik esasen tam sağlıkçının, hatta süpermarketteki kasiyerin de kullanması gereken bir şey. Özellikle insanlarla muhatap olunması noktasında. Ne büyük bir ihtiyaç olduğunu öğrendik. Prototip yapmaya başladık. Bütün şirketler böyle yaptı. Prototipin hızı yetişmedi tabii, 3 boyutlu yazıcıdan çıkarmaya başladı arkadaşlarımız. Sonra gittiler imalatçılara danıştılar, “Bize böyle bir şey yapar mısın?” diye. Şu anda birçok imalatçımız bizlerin yaptığı dizayn ya da tarifin üzerine kalıplar yaptılar. Yanlış bilmiyorsam günlük siperlik üretim kapasitesi, otomotiv tarafında 3 bin falandır. Aynı şekilde koltuk üreticileri tulum üretmeye başladılar. Bunun ötesinde şirketlerin sağlık merkezleri belirleyici oldu. Duydunuz mu bilmiyorum ama “Aerosol box” diye bir şey varmış. Ben de ilk defa öğrendim. Yatan bir hastanın üzerine konan bir kutu, şeffaf olmak durumunda, doktor ile hastayı fiziki olarak ayırıyor ve hastayı entübe ederken, ağızına hortum takarken bütün sıçramaları engelliyor. Doktor yandan geliyor, korumalı elbisesi ile geliyor ve yukarıdan da bakıyor. Bizim arkadaşlar bir de inovasyon yapmışlar; onun tam görme noktasına cep telefonu için bir mıknatıs koymuşlar, telefonu koyuyorlar, onu bir büyüteç olarak kullanıp hastanın ağızının içini tam olarak görebiliyorlar. İnanılmaz şeyler. Hepsi o andaki ihtiyaçlar karşısında zihni açık arkadaşların ürettiği projeler. Aerosol box üretir olduk şimdi. Zihni açık olan insanların yürekleri de geniş olduğu zaman, imkân da verildiği zaman neler yapıldığının en büyük göstergesi.”
“Yardım amaçlı yapılan aktiviteler”
OSD’de de bir tane Covid Koordinasyon Kurulu var. Arkadaşlar fikirleri getiriyorlar. İhtiyaç olan yerler, ne yapılabilir, ne yapılamaz, sonra bir de bunun dağıtım kısmı var. Bence örnek bir proje. Çok etkileniyorum bu işlerden. İmalatçı kalıpları maliyetine yapıyor. Üretimciler her şeyi maliyetine yapıyorlar. Bizim gibi büyük şirketler bunun finansmanını sağlıyor. Dağıtımı var bir de, biz yapamayız tabii. Dağıtımda da, Hepsiburada bu şeylerin dağıtımını yapıyor. Birçok lojistik firması, hemen hemen hepsi, gönüllü olarak bunların dağıtımına girmiş durumdalar. Sanayinin lojistik şirketleri de dahil, Borusan, Ceva vs… Dolayısıyla bunları o şehirlerin hastanelerine götürüp teslim ediyorlar. Yani, tam birlik beraberlik ruhu içerisinde maddiyat düşünmeden tamamen iyilik, yardım amaçlı yapılan aktiviteler. Bu sıkıntının bize öğrettiği en önemli şeylerden biri diyebilirim. Çok mutlu oluyorum bunları gördüğüm zaman.