Yenigün “Şirketlerin yeni devreye giren projelerinin olmasını istihdam artışındaki birinci neden olarak gösterebiliriz. İkincisi, pandeminin başında yaptığımız öngörüler doğrultusunda firmaların pandemi konularında hijyen, filyasyon, önlem çalışmaları için yaptığı ek istihdamdır. Şirketlerimizde yüzde 1,5-2 civarında filyasyon var. Bu oran Türkiye ortalamasının çok altında ancak bu işgücünün ve üretim süreçlerinin sürebilmesi için ilave istihdam edinildi. Bu iki ana nedenden ötürü otomotiv sektörü eleman azaltımının aksine yüzde 4 oranında ek istihdam sağladı.” Dedi.
Bu sonuçlara göre yılın ilk 9 ayında toplam üretim bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 azalarak 854 bin 227 adet, otomobil üretimi yüzde 18 azalarak 575 bin 761 adet oldu. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 878 bin 163 adete ulaştı. Bu dönemde ihracat bir önceki yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 33 azalarak 616 bin 120 adet olarak gerçekleşti. Otomobil ihracatı yüzde 30 oranında azalarak 417 bin 45 adet olurken, ticari araç ihracatı yüzde 38 azaldı. Traktör ihracatı ise 2019 yılına göre yüzde 23 azalarak 9 bin 520 adet olarak gerçekleşti. Eylül ayında toplam ihracatın yüzde 17,5’ini tek başına gerçekleştiren otomotiv sektörü, sektörel ihracat sıralamasında zirvede yer aldı. Bu dönemde otomotiv pazarındaki toplam satışlar, 2019 yılının aynı dönemine göre yüzde 76 artış kaydederek 508 bin 239 adet oldu. Aynı dönemde, otomobil pazarı da yüzde 70 oranında artış gösterdi ve 388 bin 690 adet seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye’de vergi yükü çok çok ağır
Devletin ithalatın azaltılması diye bir hedefi var. Bu çok yanlış bir şey değil. Burada herkese görev düşüyor. Biz üreticilere görev düşüyor; daha çeşitliliği fazla ürünlere yönelmemiz lazım. Devlete görev düşüyor; burada daha farklı bir yere geçmemiz lazım, doğrudan aracın satışından elde edilen bir vergi değil de toplam bir vergi sistemindeki farklı bakış açısı diyelim ona. Yani, devletin vergi gelirlerinin azalmasını engelleyen bir mekanizmadan bahsediyorum. Bu şekilde yaklaştığımız zaman sıkıntılı oluşum düzelecektir. Ama şunu da unutmayalım Türkiye’de vergi yükü çok çok ağır. Otomobili düşündüğünüz zaman… Ülkemizde kişi başına düşen araç sayısı hala çok düşük. Türkiye’de 1000 yetişkin kişiye 208 araç düşüyor. Doğu Avrupa ülkelerinde bile bu rakam 400 civarında. Sadece Romanya – Polonya rakamlarına çıkmamız bile bizim bugünkü pazar rakamlarını ikiyle çarpmak demek. Dolayısıyla burada bir talep var. E bir taraftan da yerli üreticilerimiz var. Bizim bu bütün girdilerle iyi bir yemek yapmamız gerekiyor.