Bu hafta pazar günü dünyanın gözü Türkiye'de ve İstanbul'da olacak. Malum, Formula 1'in İstanbul ayağı koşusu var. 2 milyar otomobil sever ve yarış tutkunu TV ekranları başına geçip Intercity İstanbul Park'ta düzenlenecek Formula 1 Türkiye Grand Prix'i izleyecek. Olimpiyat Oyunları kadar etkili olan bu organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etmek gerekir. Zira, yarış boyunca 150'den fazla ülkede 50 bin saatten fazla yayın yapılacağını düşünürsek, böyle bir dönemde paha biçilmez tanıtım fırsatı yakalayacağımızı söylemek abartı olmaz sanırım. Üstelik, devletin cebinden para çıkmadan... Düşünün, sıfır maliyetle ülkenin tanıtımına 500 milyon dolar değerinde katkı... Kısacası, 'yeme de yanında yat' durumu... Peki devlet bütçesinden milyonlarca liranın aktarıldığı ama tanıtım açısından pek de etki yaratamayan spor organizasyonları yok mu?
Hatta bunca zamandır harcanan bütçelere rağmen bir türlü muvaffak olamadığımız...
Maalesef onlarcasını sayabilirim.
Misal, onlardan biri, Dünya Ralli Şampiyonası (WRC)... Bilenleriniz vardır. Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu (FIA) kontrolünde yapılıyor. Organize etmek isteyen ülkeler başvurup talepte bulunuyor.
Türkiye 2003-2008 yılları arasında Antalya'da, 2010'da da İstanbul'da Dünya Ralli Şampiyonası'nı düzenledi. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) geçmiş dönemlerde yıllık 1 ila 1.5 milyon dolar kadar para harcayarak bu organizasyonları yaptı. Daha sonra geri dönüşü, tanıtıma ve ülke reklamına bir faydası olmadığı gerekçesiyle WRC düzenlemekten vazgeçti. Ta ki, 2018'e kadar... 2018'de TOSFED, WRC için FIA'nın kapısını çaldı. Onlarda Türkiye'yi yeniden Dünya Ralli Şampiyonası'na dahil etti.
Daha önce Antalya'da yapılan organizasyonu TOSFED'in yönetimi Marmaris'e taşıdı. Geçen üç yılda da epeyce yekün tutan paralar harcadı!
Hatta altyapı harcamasıydı, promotör ödemesiydi, FIA kayıt bedeliydiderken devletin cebinden çıkan para yıllık 10 milyon doları aştı. Bugünün parasıyla 85 milyon TL...
Organizasyon TOSFED'in bütçe giderlerini bile şaşırttı!
Federasyonun 2016'da 551 bin lira olan giderler kalemi yarış Türkiye'ye getirildiği yıl 26 milyon TL'ye çıktı. Gider kalemini şişiren en büyük etken ise WRC altyapı ve katılım payı harcaması oldu. Dağ-bayırda yapılan organizasyon için 15 milyon TL'ye yakın altyapı gideri çıkarıldı. Bir nevi, paralar toprağa gömüldü. Herhalde, bu işten tek kazançlı çıkan Marmaris'teki bir-iki belli başlı otel oldu. Keşke, yarışlar devam etseydi de atılan taş ürkütülen kurbağaya değseydi. Ama ne yazık ki, o da olmadı.
Geçtiğimiz ay FIA bir açıklama yaparak ralli şampiyonasının 2021 takviminden Türkiye'yi düşürdüğünü açıkladı. Yani 3 yıldır yüksek bedeller harcanan, altyapısına milyonlar gömülen WRC elden kaçtı. Böylece, devletin aktardığı para da çarçur oldu. FIA kararını değiştirir mi, derseniz... Bilemiyorum. Geçenlerde Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) Başkanı Eren Üçlertoprağı'nın birkaç gazetedeki açıklamalarına rastladım. FIA Başkanı Jean Todt ile ilgili 'Öz amcam gibidir' ifadesi dikkat çekiciydi. O zaman sormak lazım... Tamamen FIA inisiyatifinde olan WRC'nin 2021 takvimine Türkiye'nin de girmesi için 'amca' (!) Todt neden yardım etmedi?
Belli ki, 'amca' Türkiye'ye de TOSFED'e de kazık atmış!
Ne diyelim? Umarım, Eren Bey, amcasını ikna eder de Türkiye'yi yeniden WRC takvimine aldırır. Aksi halde, Türkiye bunca zamandır harcanan paraların üzerine soğuk su içer. Benden söylemesi...
85 milyon lira çöpe mi gitti?
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör iki gün önce özellikle motorsporları sektörümüzü yakından ilgilendiren bir köşe yazısı yazdı. Yazıyı aynen paylaşıyoruz…
11 Kasım 2020, Çarşamba - 11:09