OTOMOBİLDEKİ DÖNÜŞÜM TOKYO’DA BAŞLADI
 
A.Ç: Geçen hafta Tokyo Motor Show için Tokyo'daydın sanıyorum.  Fuar izlenimlerini öğrenmek istiyorum. Hem Tokyo'nun özelinde dikkatini çeken neler oldu? Hem de Avrupa'da otomobil Fuarları'nın ivme ve ilgi kaybettiği şu dönemde Uzakdoğu fuarının yapılmasını nasıl değerlendiriyorsun. Seni en çok etkileyen ne oldu?
 
U.S: İki yılda bir düzenlenen Tokyo Otomobil Fuarı, Uzakdoğu’nun en önemli organizasyonlarından. Fuara ağırlıklı olarak Japon markalar katılıyor. Japonlar dışında çok az sayıda batılı marka var. Söylediğin gibi Avrupa’daki fuarlar kan kaybediyor. Ama Tokyo’nun önemini kaybedeceğini düşünmüyorum. 
Ancak Tokyo Fuarı, son yıllarda ziyaretçi sayısında bir düşüş yaşıyor. Bu durum ileride fuarı olumsuz etkileyebilir. Sanırım ziyaretçileri kazanmak için fuarları farklı dizayn etmenin vakti geldi.
Tokyo Otomobil Fuarı’nda otomobil markalarının teknoloji şirketlerine, otomobillerin ise tekerlekli bilgisayarlara döndüğüne şahit oldum. Yakın bir gelecekte, otonom sürüş, yapay zekayı daha fazla konuşacağız.Ayrıca Japon markaların elektrikli stratejilerinin değiştiğini gördüm. Toyota, Lexus, Honda, Mazda gibi markalar artık elektrikli otomobilleriyle de konuşulmaya başlanacak. Bu da otomotiv dünyasındaki önemli gelişmelerden biri.
 
İSTANBUL AUTO SHOW BİR DAHA YAPILMAZ
 
A.Ç: Tokyo'dan Türkiye'ye gelelim İstanbul Auto Show'un geleceği konusunda ne biliyorsun ve ne düşünüyorsun. Bu satışlar ve bu moralle Türkiye'de fuar yapılır mı?
 
U.S: Türkiye’de Auto Show Fuarı’nın bir daha düzenleneceğini sanmıyorum. 2019 yılındaki fuar iptal oldu. Ancak fuarı düzenleyen Otomotiv Distribütörleri Derneği, bir açıklama yapmadı. Zaten otomotiv sektöründeki dernekler ne yazık ki işlerine geleni basınla paylaşıyor. İşlerine gelmediği zaman susuyor. Bu yüzden Auto Show’la ilgili sadece fikir yürütebiliyoruz. 
Türkiye’deki otomotiv firmalarının bundan sonra fuarlara para harcayacağını düşünmüyorum. Daha düşük maliyetlerle tüketicilere dokunacak organizasyonlara ihtiyaç var. Bu yüzden İntercity İstanbul Park’da bu yıl ikincisi düzenlenen festivalin İstanbul Auto Show’un yerini dolduracak gibi görünüyor.
 
 KİRALAMA SEKTÖRÜNÜ OLUMSUZ ETKİLER
 
A.Ç : Bir süredir kiralama sektöründen söz etmediğimiz farkettim.  Daralan pazarla birlikte otomotiv sektörünün lokomotifi haline gelen ve pazarın neredeyse yarısına yakın bir alım yapan kiralama da da sorunlar yaşandı. Bazı markalar battı, bir çoğu batma aşamasına geldi. Şimdi de kanun teklifi hazırlandı. Şirketler aylık araç kira bedelinin ancak 4 bin tl'ye kadar olan kısmını gider gösterebilecek. Hem genel olarak kiralama sektörünü hem de bu kanun teklifini değerlendirir misin?
 
U.S: Kiralama şirketleri, otomotiv sektörünün en önemli müşterisi. Her ne kadar kiralama sektörü eskisi gibi çok otomobil satın almasa da otomotiv sektörü için önemini koruyor. 
Ahmet, kiralama sektöründe bazı markaların battığını söylemişsin. Benim bildiğim bir tek Fleetcorp şirketi iflas etti. Derindere, bankalarla anlaşarak borçlarını yapılandırdı. Bunun dışında batan bir firma duymadım. Ama kiralama şirketleri için kolay bir yıl olmadığını söylemek yanlış olmaz.Şirketlerin aylık araç kira bedelinin 4 bin TL’ye kadar olan kısmını gider göstereceği şeklindeki kanun teklifi, kiralama talebini olumsuz etkiler. Umarım kiralama sektörünü daha da zora sokacak bir adım atılmaz.
 
GOLF’Ü TÜRK BASININDAN BAŞKA HERKES GÖRDÜ
 
A.Ç : Bu söyleşilerde hemen hemen hiç bir model üzerine konuşmadık. Ama sana yeni Golf'ün 8. versiyonunu sormak istiyorum. Çok önemli bir markanın neredeyse markanın önünde konumlanan bir modeli Golf. Tam anlamıyla yaşayan efsane diyebiliriz. Golf konusnda düşüncelerini öğrenebilir miyim? Yeni Golf'ü nasıl buldun?
 
U.S : Volkswagen en önemli modeli Golf’ün 8’inci versiyonunu tanıttı. Avrupa’daki bütün ülkelerin otomotiv basını düzenlenen toplantıda yeni Golf’ü gördü. İnceleme, dokunma şansına sahip oldu. Sadece biz Türk gazeteciler fotoğraflarına bakarak yorum yapabildik. Bunu bir kenara yazalım.
Soruna gelirsek. Golf 8’inci versiyonunda daha öncekilerde olduğu gibi radikal bir değişiklik yok. Tabi ki, dış ve iç tasarımda değişiklikler yapılmış. Daha modern çizgilere kavuşmuş. Ancak, Golf’ü Golf yapan ana hatlar korunmuş.
Umarım daha sonra yakından görüp, Türk tüketicilerin sorularını cevaplandırabiliriz
 
PR’CILARIN KAFASI KARIŞIK
 
A.Ç: Markalar 2 tür PR çalışmalarına ağırlık veriyor. Bazıları kendi PR'ını kendi içinde yapıyor. Ekibi var ve kurumsal iletişimi şirket bünyesindeki kendi maaşlı çalışanlarıyla çözüyor. Bazılar da dışarıdan PR şirketleriyle çalışmayı yeğliyor. Markanın tüm iletişimini o şirket çatışanları sağlıyor. Sence hangi iletişim daha sağlıklı. Bir de gazeteci olarak sen hangi PR tarzıyla daha rahat çalışıyorsun?
 
U.S : İster PR ajansı, ister şirketin kurumsal iletişim departmanı, işini kim iyi yapıyorsa, onunla çalışmaktan keyif alıyorum. Ama son dönemde PR ajanslarının da kurumsal iletişim bölümlerinin de kafası karışık. Sosyal medya kafalarını karıştırmış. Sosyal medya ile tam olarak ne yapacaklarını bilmiyorlar. Deneme yanılma metoduyla kör topal ilerliyorlar.