2020 Ocak-Temmuz dönemini önce genel daha sonra da Toyota açısından değerlendirir misiniz?  Ocak-Haziran rakamlarınıza bakınca 11.977 toplam, 10.636 yerli, 1.341 ithal araç satışınız gözüküyor. Rakamları siz nasıl yorumluyorsunuz? Pandemi öncesi hedeflerinizden ne kadarlık bir sapma oldu ve önümüzdeki Temmuz-Aralık sürecindeki hedefleriniz neler?

 2020’nin ilk aylarındaki sektörel satış grafikleri, yılın 550-600 bin adetler seviyesinde tamamlanacağının ve 2019’un üzerinde satış gerçekleşeceğinin ilk sinyallerini vermişti. Ancak pandemi süreci boyunca yaşananlar ve tedarik sorunu satışlara olumsuz etkiler yaptı. Normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte ise otomotiv sektöründeki ivmelenmeyi mayıs ayının son günlerinde gözlemlemeye başlamıştık. ODD tarafından açıklanan yılın ilk 6 ayındaki pazar rakamları ve haziran ayında gerçekleşen satışlarda bunu doğrular nitelikte oldu.Kamu bankalarının "taşıt kredisi” paketini hayata geçirmesi ve pandemi sürecinde kapanan fabrikaların tam kapasite ile olmasa da üretime yeniden başlaması tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de canlanmanın önünü açtı. Bu durum öncelikli olarak haziran ayı satışlarına yansıyarak satış adetlerini geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 66 artırdı ve 70 bin 903 adede ulaştırdı. Araç satışları ocak-haziran döneminde de bir önceki yıla göre yüzde 30,2 artarak 254 bin 68 adet olarak kayıtlara yansıdı. Toyota açısından baktığımızda, 2020 başında ilk 6 aylık hedefimiz elbette bu rakamlar değildi. Ancak öngörülemeyen pandemi ve pandemiye bağlı olarak üretimlerin durması tedarik sorununu ortaya çıkardı. Sektörümüzde satışlar açısından en belirleyici unsur halen kısmen de olsa devam etmekte olan tedarik ve araç stoğu. Adapazarı Fabrikası’nın henüz tam kapasiteye ulaşmamakla beraber yeniden üretime başlaması, tedarik sorunumuzu kısmen de olsa çözmeye başladı. Bu pencereden baktığımızda, sene başında 52 bin adetlik bir satış hedefimiz varken, yaşanan tüm bu gelişmelerle birlikte, eğer talep ettiğimiz kadar araç da bulabilirsek, Toyota olarak 2020’de 47 bin adet civarında satış potansiyelimiz bulunuyor. Ancak, üretimin bu talebe ne ölçüde cevap verebileceğini önümüzdeki aylarda daha net olarak görebileceğiz.  

 ÖTV ve matrah düzenleme konuşmaları/talepleri hemen hemen her hafta sektörün çeşitli yöneticileri tarafından gündeme getiriliyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? ÖTV ve matrah düzenlemesini konuşmak tüketicide beklenti yaratır mı sizce?  

 Ülkemizde otomobil üzerindeki vergilerin yüksek olduğunu hepimiz bilmekteyiz ve herkesin gönlünden geçen bir gün bu yüksek vergilerin düştüğünü görmektir. Kimse yüksek vergiyi savunmaz. Ancak diğer yandan, bugün içinde bulunduğumuz ortama bakınca, kişisel olarak bir ÖTV teşvikinin söz konusu olacağını sanmıyorum. Şu an tüketicinin ana gündem maddesi istediği otomobile ulaşabilmek. Çünkü bulunurluk sıkıntısı halen devam ediyor ve yılsonuna kadar da devam edecek gibi görülüyor. Ancak ÖTV baremlerinin günün koşullarına uygun şekilde güncellenmesi devreye alınabilir. Çünkü TL bazında düzenlenen baremler en son iki yıldan daha uzun bir zaman önce güncellenmişti. Günün koşullarına uygun şekilde yeniden baremlerin düzenlenmesi yerinde olacaktır.  

 Önce 2020 Temmuz-Aralık sürecini genel pazar beklentiniz açısından nasıl öngörüyorsunuz. Sonra da 2021 hakkındaki düşüncelerinizi merak ediyorum. 2021'de sektör olağanüstü bir durum olmazsa rahatlar mı?

Pandeminin seyrine ve tedarik durumuna bağlı olarak sektörümüze verilen desteklerin sağlayacağı olumlu etki ile birlikte Türkiye otomotiv pazarının bu yılı 650-700 binler seviyesinde kapatacağını tahmin ediyorum. Ancak bu tahminimiz, üretimin talebe ne ölçüde cevap verebileceğine ve olası bir ikinci dalga pandemi ortamının oluşup oluşmayacağına bağlı olarak değişebilir. 2021 yılı için öngörüm ise yine pandeminin seyrine göre şekillenecek olağanüstü bir durum olmadığı takdirde 2020 yılı satışlarının üzerinde olacağıdır. Ertelenen talepler 2021 yılına da sarkacaktır. Kurlarda ani dalgalanmalar olmaz ve mevcut ekonomik şartlar stabil bir şekilde kalırsa sektörümüz 2021 yılında 800 bin adetlere ulaşma potansiyeline sahiptir. Ertelenen talep bizi bu noktaya taşıyabilir.