Hollanda’da lansmanı yapılan ve Lexus’un kendini yenilemesinin bir sonraki adımı olarak gösterilen yeni coupe LC 500h, ilk kez 2012’de tanıtılan LF-FC konseptinden ilham alınarak tasarlandı.  LC, Lexus tasarım konusunda ulaştığı zirveyi de gözler önüne sererek marka için yeni bir dönemin kapısını aralıyor.

V8 motorlu LC 500’ün Detroit Motor Show’da yapılan dünya lansmanının ardından Lexus bu kez tamamen yeni LC 500h’nin örtüsünü kaldırdı. Dünyanın ilk Multi Stage Hybrid Sistemi’ne sahip olan LC 500h, performans otomobilleri için yapılmış yeni nesil hibrit güç ünitesiyle de dikkat çekiyor.

Zarif ve Baştan Çıkarıcı Tasarım

Klasik coupe tarzını, tasarım ödülü kazanan LF-FC konseptiyle birleştiren LC 500h, bunu gerçeğe yansıtarak her açıdan dikkat çekici bir tasarım ortaya koydu. Bu çekici tasarımı teknolojiyle buluşturan LC 500h, Lexus’un bilinen L-finesse tasarım felsefesini sportif bir biçimde yeniden yorumluyor.

LC 500h, 2.870 mm dingil mesafesi, 920 mm ön ve 970 mm arka uzunluklarıyla sportif ölçülere sahip. Düşük motor kaput çizgisi, coupe’nin atletik profili ve akıcı tavan çizgisi, sürücünün etrafında şekillenmiş siluetiyle farklı bir tasarım ortaya koyuyor.

Lexus’a özgü yeniden yorumlanan ön panjur, 20 inç veya 21 inç arasında seçim yapılabilen büyük jantlar, geniş ön ve arka kanatlar  otomobile radikal bir görünüm kazandırıyor. LC 500h’nin üçlü LED far ünitesi ise, ultra kompakt yapısıyla alçak kaput çizgisini ve kısa ön bölümü daha da belirginleştiriyor. Arka tarafta kaslı çamurluklar LC 500h’nin dengeli duruşunu güçlendiriyor. Arkada yer alan far grubu da otomobilin geri kalanı gibi sıra dışı ve L motiflerini kullanılıyor. LC 500h’nin çekici tasarımının arkasında fonksiyonel aerodinamik özellikler yer alıyor. Ön ve arka çamurluklardaki hava kanalları, arka difüzör ve aktif arka spoyler performans sürüşlerinde hava akımını kontrol ediyor.

Sürücü Odaklı Sofistike Kabin

LC 500h’nin tamamen yeni kabini bir Lexus premium coupe’sinin zarif, kaliteli ve sofistike yanlarını taşıyor. Tamamen yeni kabin tasarımına sahip LC 500h, dinamik dış tasarımını içeride de devam ettiriyor. Lexus coupe modeli LC, sürüş keyfini ve yolcu konforunu, yüksek kalite ve zerafetle buluşturuyor.

Ön yolcu bölümü konforlu ve geniş bir alan sunuyor. Sürüş pozisyonu ise, sezgisel kontrollerle ve ergonomik mükemmellikle birlikte sürücüye heyecanlı bir sürüş ve güven verecek şekilde özenle oluşturuldu. LC’nin her detayı düşünülerek hesaplandı. Örneğin sürücünün oturduğu kısım, coupe’nin ağırlık merkezine yakın olacak şekilde tasarlandı. Aynı şekilde direksiyon tasarımına da özel bir önem gösterildi. Deri direksiyon ve magnezyum alaşım vites kulakçıkları sportif sürüş hissini artırıyor.

Araç içerisinde yer alan tüm bilgi ekranları, sürücünün görüş alanında yer alacak şekilde dikkatlice yerleştirildi. Göstergeler LFA’dan alınan ve ortası hareket eden halka kısmına ve orta konsolu yöneten yeni nesil dokunmatik uzaktan kumandalı ara yüze sahip.

İç tasarımda kullanılan malzeme, maharet gerektiren el yapımı işçilikler ve işçilik kalitesi, Lexus’un detaylara verdiği önemi gösteriyor.

Multi Stage Hybrid Sistemi

Yeni LC500h’da yer alan Multi Stage Hybrid Sistemi, performans otomobilleri için özel olarak tasarlanmış hibrit güç ünitesinin yeni jenerasyonunu temsil ediyor. Sistemin üç amacı bulunuyor: Daha fazla güç ve tork, daha yüksek verimlilik ve daha fazla sürüş zevki. Bu sistem, güç ve yakıt tüketimi arasındaki optimum dengeyi sağlarken, aynı zamanda daha sportif ve keyif verici bir sürüş deneyimi için gaz pedalının sürücüye verdiği tepkinin de motor devriyle uyum içerisinde olmasını sağlıyor.

LC 500h’de güçlü bir elektrik motoru, lityum iyon yeni batarya ve 3.5 litre V6 benzinli motor yer alıyor. Bu araçla birlikte bir hibrit araçta ilk defa E-CVT şanzıman yerine tam otomatik çok kademeli şanzıman kullanılıyor. Fiziksel viteslerin yerleştirilmesi, sürücünün ihtiyaç duyduğu motor devirleriyle daha iyi uyum sağlanmasına imkan veriyor. Elektrik motorunun yüksek torku, gaz pedalına basıldığı anda doğrudan alınabilir.

Ayrıca ilk kez bir Lexus hibrit modelinde ‘M’ modu bulunuyor. Düz vitese yakın tepkimeleri olan ‘M’ modu ile birlikte ilk kez bir hibrit araçta kullanıcının vites seçmesine olanak tanınıyor. 

Bununla birlikte aracın sahip olduğu yeni Multi Stage Hybrid Sistemi ve birlikte son derece uyumlu çalışan yeni şanzıman ile ilk defa bir hibrit araçta ulaşılabilen en performanslı sürüşe erişildi. Bu yeni sistem, benzinli motor çalışmazken bile azami torku verebilen elektrik motorunun tüm performansı sergilemesine izin veriyor. Bu sayede konvansiyonel bir benzinli motorlu aracın vermiş olduğu tepkileri verebiliyor. LC500h’in 100 km/s hızlanması ise 5 saniyenin altına inerek dikkat çekiyor.

Tamamen Yeni Bir Platform

Yeni Lexus LC 500h, kullanıcısına daha keskin, daha rafine bir sürüş deneyimi sunacak şekilde üretildi. Lüks bir spor coupe’ya yakışır biçimde üstün bir sürüş kalitesinin yanı sıra, daha önce hiçbir Lexus’da yer almayan dinamik ve çevik bir sürüş karakterine sahip.

LC 500h, markanın tamamen yeni, arkadan itişli platformunu kullanan ilk Lexus oldu. Bu yeni coupe’nin alt yapısı, ileride üretilecek olan önden motorlu/arkadan itişli Lexus modelleri için de bir örnek teşkil edecek.

LC 500h’nin ağırlık merkezi alüminyum kaput ve çamurluk, karbon fiber kapılar ve alüminyum kaplamalar, ultra kompakt LED farlar, alüminyum alaşım jantlar ve karbon fiber tavan gibi parçaların kullanımı ile azaltıldı. Buna ek olarak belirli noktalarda kullanılan yüksek dayanımlı çelikten yapılmış gövde parçaları sayesinde ağırlığın azaltılması, gövde rijitliğinin artması ve aynı zamanda ağırlık dağılımının daha iyi bir şekilde gerçekleştirilmesi sağlandı. Tüm bunların sonucu olarak LC 500h’nin yoldaki dengesi ve direksiyon hakimiyeti gerçekten üst seviyeye çıktı.

Yeni LC 500h, tasarımı ve performansıyla olduğu kadar güvenlik özellikleriyle de etkileyici olmayı başarıyor. Araçta standart olarak yer sunulan Lexus Safety System+ ayrıca yeni geliştirilen çarpışma önleyici sistemlerine sahip. Milimetrik hassasiyetteki radar kamerasıyla yayaları tanıma özelliğine sahip Ön-Çarpışma Sistemi (PCS), tüm hızlarda çalışan Adaptif Hız Sabitleme Sistemi Şerit Takip Asistanı (LKA) ve Otomatik Uzun Huzmeli Far Asistanı (AHB) ile birlikte LC 500h üst düzey güvenlik sistemleri sunuyor.

Geleceğin Otomobili: Lexus LF-FC Concept

Lexus, LC 500h’nin yanı sıra markanın geleceğini temsil eden LF-FC Konsepti de tanıttı. Bu yakıt hücreli otomobil Lexus’un gelecekteki amiral gemisi olacak. Yakıt hücreli ve 4x4 sürüşe sahip olan

LF-FC, otopilot sürüş teknolojisini ve el hareketlerini algılayan kontrol sistemlerini de otomobil dünyasına sunuyor.

LF-FC Konsept, Lexus’un ürün gamında 2020 yılı civarında bir yakıt hücreli modelin olacağını simgeliyor. Lexus, yakıt hücreli araçların enerji ve emisyon sorunları açısından hidrojenin en verimli teknoloji olduğuna inanıyor.

CO2, NOx veya herhangi bir partikül salımı olmayan yakıt hücreli araçlar, egzozundan sadece su buharı salıyor. Şu anki benzinli ve dizel motorlardan iki kata kadar daha verimli olan hidrojen yakıt hücreli motor teknolojisi, yüksek enerji tasarrufu ve düşük kullanım masraflarının yanı sıra, geleneksel motorlar kadar uzun bir menzil ve kısa bir yakıt dolum süresine sahip. Ayrıca sessiz sürüşüyle birlikte lüks otomotiv segmentinde ideal bir çözüm olarak dikkat çekiyor.

LF-FC Konsept, Lexus’un eşsiz L-finesse tasarım felsefesini dinamik ve rafine bir gövdeyle yorumluyor. Bu yakıt hücreli araç, her açıdan zarif ve gerçek bir Grand Tourer’ın ruhunu taşıyor. Lexus’un dikkat çekici panjuru, üçlü LED farları ve ok şeklindeki gündüz farları aracın akıcı görünümünü tamamlıyor. Arkada da çarpıcı yeni far grubu tasarımı devam ediyor.

Yeni Jenerasyon Yolcu Kabini

Kabinde Lexus lüksünün gelecek jenerasyonu şekillenirken, geniş alan içerisinde yolcular konfor ve yüksek fonksiyonellikle karşılaşıyorlar. Önde geniş ve rahat koltuklar, arkada ise limuzin tarzı koltuklar yer alıyor. Deri döşeme ve ahşap kaplamalar ise bu araca gerçekten özel bir hava veriyor.

Araç el hareketlerini algılayan kontrol sistemleri ile kumanda edilebiliyor. Bu da panele dokunma ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Yeni nesil ara yüz, insanların doğal hareketlerine tepki vererek daha konforlu bir sürüş deneyimi yaşatıyor. Navigasyon, klima, müzik ve diğer multimedya kontrolleri konsolun üzerindeki üç boyutlu holografik görüntü aracılığı ile kumanda edilebiliyor.

LF-FC’nin kalbinde yüksek güce sahip hidrojen yakıt hücresi sistemi yer alıyor. Sistem şu an var olan teknolojilerin araç ve sürüş performansını geliştirecek güncellenmiş versiyonuna sahip. Tekerleklere entegre motorlar, konsepti dört çeker yapıyor. Bu yenilikçi sürüş sistemi ön ve arka tekerlekler arasında hassas tork dağılımıyla yüksek hız dengesi ve sıra dışı yol tutuş dinamikleri sağlıyor.

LF-FC’nin sportif bir araç karakteristiğine sahip olması için ağırlık dağılımı da ideal olacak şekilde ayarlandı. Buna göre yakıt hücresi sistemi aracın arkasına, kontrol ünitesi öne ve T şekilli hidrojen tankı aracın arkasından önüne doğru yerleştirildi.

Otopilot Sürüş Teknolojisi

Lexus’un trafik kazalarında sıfır ölüm hedefiyle entegre ettiği güvenlik yönetimine sahip LF-FC, yolcularına otopilot sürüş teknolojisiyle güvenli bir sürüş deneyimi sunuyor. Hareketli Takım Arkadaşı Konsepti sistemi stereo kamera, beş adet milimetrik hassasiyette radar ve altı LIDAR (lazer kullanılarak nesneleri algılayan sistem) ile 360 derecelik alanda otomobilin etrafını tarıyor. Sistem otoyolda şerit değiştirme, şerit takibi, hız ayarlamaları ve geçişler gibi tüm operasyonları otonom olarak yapabiliyor.