Ali Kibar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de otomotiv üzerinden alınan direkt ve dolaylı vergilerin Hazine’nin gelirinin önemli parçasını oluşturduğunu belirterek, Türkiye’de binek piyasasında araca ulaşabilme, anahtar teslim maliyetinin birçok eş değer ülke ile mukayese edildiğinde çok yüksek olduğuna dikkati çekti.  Hazine’nin savunma ya da farklı sanayilerle ilgili bütçesel giderleri düşünüldüğünde burada kullanılacak fazla bir enstrüman kalmadığını aktaran Kibar, “Çünkü buradaki ihtiyaç baskısı, bütün bu yaşadığımız güncel ortamlar önümüzdeki süreçlerde ekstra maliyetler dahi getirebilir.” dedi.  Kibar, her bir segmentte minimum 25-30 binlik yerel piyasa tüketim potansiyelini gören mevcut veya yeni üreticilerin Türkiye’de otomotivsektöründe yeni yatırım kararına yönelebileceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Burada bu konsolidasyonun yapılabilmesi için bazı zorluklar var. Şu anda Türkiye’de 41’in üzerinde marka ürünlerini satıyor ama binek anlamında 6 üretici var. Bu üreticiler veya yeni üretici en azından 30-35 binlik rakamı iç piyasada herhangi bir segmentte satabileceğine kanaat getireceği bir ortam bulduğu takdirde yeni yatırıma girer. Yeni yatırımı bu anlamda cezbetmek lazım. Yeni yatırımdan kastım ekstra platform, yani mevcut kurulu kapasiteye ilave platform getirilmesi. Bugün ekstra platform sağlanması için ekonomik ölçeğin minimum 100 binden başlayıp 350 bine giden bir formatla dizayn edilmesi daha anlamlı geliyor.”

 “Yüzde 45’lik ÖTV, yerli üretimler için 50 bin lira bandına yükseltilebilir”

Ali Kibar, 16 yaş ve üzerindeki aracını hurdaya çıkaranlara yeni araç alımında 10 bin liraya kadar vergi indirimi uygulanmasının potansiyel alıcılar için önemli bir avantaj olduğunu belirterek, “Bu teşvik ülke ekonomisine de fayda sağlayacaktır. Ancak burada araçların gerçekten hurdaya çıkarılması sağlanmalı. Çünkü daha önceki hurda mevzuatıyla hurdaya çıkarılıp evrakı alındığı halde Anadolu’da kırsal alanlarda kullanılan, hatta plakasız araçlar var. Dolayısıyla burada daha sistemsel dönüşümün sağlanması lazım.” diye konuştu. 

Otomotiv pazarının şu anda geçen yıldan yüzde 1-1,5 daha düşük seyrettiğini aktaran Kibar, şöyle devam etti: 

“Eğer bugünkü faiz oranları olursa pazarda yüzde 1-2’lik düşüş yaşanabilir. Aynı zamanda avro-dolar çarpraz kurunda avronun biraz daha kuvvetlenmesinin Türk lirası karşılığı anlamında getirdiği fark da maliyetlere ilave bir unsur olarak geliyor. Dolayısıyla Maliye’nin yerli üretimle ilgili yüzde 45’lik ÖTV bandını gözardı etmemesi lazım. Yüzde 45’lik ÖTV bandı 1.600 cc’ye kadar olan araçlar için 40 bin liradan 46 bin liraya çıkarıldı. Bu belki kurlardaki harekete paralel olarak yerli üretim araçlar için 50 bin lira bandına yükseltilebilir. Buradaki düzenlemelerin daha dar zaman aralığında yapılabilmesi esnekliğinin olması lazım.”

YENİ BİRLİK GAZETESİ