Operasyonel kiralamanın finansal ve operasyonel avantajları hakkındaki farkındalığın artması ile birlikte araçlarını klasik yöntemlerle satın alan firmaların bu natifi tercih etmeye başladıkları görülüyor. Yüklü sermaye çıkışını önleyerek, aylık sabit taksitlerle maliyetlerini kontrol eden ve sermayesini esas işine yönlendirmek isteyen küçük ve orta ölçekli işletmelerin de kiralamaya ilgileri gün geçtikçe artıyor. Operasyonel kiralamayı tercih eden firmalar; bakım, hasar, onarım, sigorta, ikinci el değeri, vergi, yedek araç vb. işletim süreçleri ile uğraşmalarına gerek kalmadan zaman, insan kaynağı ve toplamında maliyet açısından tasarruf sağlıyor. 

Filo yönetiminde benchmark olarak bakılan B/C segment otomobillerde, yakıt ve arızalar hariç bir aracın işletmeye maliyeti yıllık 25.000 TL ile 35.000 TL arasında. Kiralamak yerine satın alma tercih edilirse; araç başına ortalama yıllık 5.000 TL - 10.000 TL rakamlarına varan bedeller, ilave maliyet olarak yükleniliyor. Bu maliyeti yüklenmek istemeyen, aylık sabit taksitlerle maliyetlerini kontrol eden; likiditesini, finansal becerisini ve sermayesini esas işine yönlendirmek isteyen kurumlar, aslında jenerik anlamda müşteri değil birer iş ortağı. Operasyonel filo kiralama sektörünün önde gelen isimlerinden Fleetcorp’un CEO’su Dr. Barbaros ÇITMACI “Filo kiralama hizmeti; hasar yönetiminden sigortaya, yedek araç temininden vergi ödemelerine kadar birçok hizmeti kapsıyor. Filo kiralamayı seçenler, satın almaya kıyasla araç başına %20’ye kadar tasarruf gerçekleştiriyor… TOKKDER (Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği) tarafından hazırlanan 2017 3. çeyrek raporuna göre; 2010 yılında sektörde müşteri başına düşen araç sayısı 11,1 iken, 2017 sonu itibarıyla 5,2 seviyesindedir. Operasyonel hizmetlerin sunduğu kolaylıkların bilinmeye başlaması ile birlikte, müşteri ve araç portföyünün çeşitlendiği ve risklerin azaltıldığı bir dönemdeyiz.” diyor. 

Günümüzde birçok işletmenin risk transferi olarak da (ikinci el riski, faiz riski, sigorta riski gibi) tanımlanacak şekilde filo kiralamaya yöneldiğini, sektörün işletmelere yönelik birçok avantaj sunduğunu ifade eden Dr. Barbaros ÇITMACI “Örneğin biz müşterilerimize 3 farklı ürün paketi ile araç sayısı sınırlaması olmaksızın hizmet sağlıyoruz. 12 aydan 48 aya kadar çok kapsamlı kiralama seçeneklerimiz bulunuyor. Kiralama hizmeti süresince müşterilerimize sunduğumuz çok özel avantajlar var: Araçların yetkili servislerde orijinal parça kullanılarak bakımı, onarım hizmetleri, zorunlu trafik sigortası ve plaka bazlı kasko poliçesi, lastik değişimi, yedek araç temini, 7/24 yol yardım desteği bunlar arasında sayılabilir. Güçlü teknolojik alt yapımız sayesinde ‘Online Raporlama’ gibi farklılık yaratan hizmetler de söz konusu olabiliyor. Masraf kontrolü ve takip kolaylığı da sağladığımız avantajlar içinde… Müşterilerimize, sözleşme bitim tarihinden 6 ay öncesine kadar yıllık öngördükleri kilometre limitlerini değiştirme fırsatı veriyoruz. Böylece müşterilerimiz kullandıkları kadar ödeme şansına da sahip oluyorlar.” şeklinde konuşuyor. Sektörün önümüzdeki on yıllık ajandasında otonom araçlar da devreye girdiğinden, fiyattan maliyete geçen bir bakış açısının yanı sıra mobilite kavramının da yer aldığını belirten Dr. ÇITMACI, teknolojik gelişmelerin de yakından izlenmesinin altını çiziyor.