60 yıl önce, 1957 yılında yollarla buluşan Fiat 500, bu yıl birçok etkinlikle tüm dünyada yeni yaşını kutluyor. Büyük karoserli aile otomobillerinin ön planda olduğu 50'li yıllarda minimalist yaklaşımıyla kısa sürede fark yaratan 500, tıpkı bugün olduğu gibi 60 yıl önce de kendinden çok daha büyük otomobillerin gerekliliğini sorgulatacak yenilikçi ve sempatik özellikleriyle otomotiv dünyasına yepyeni bir soluk getirdi.

Dante Giacosa önderliğinde tasarlanan ilk nesil modelle bir efsane haline gelen Fiat 500, insanların en sevdiği otomobiller arasında kendine yer edindi.  Bugün Fiat 500, en saygıdeğer çağdaş sanat müzelerinden birisi olan New York Modern Sanat Müzesi-MoMA'nın kalıcı koleksiyonuna katılarak, çok sevilen ve duygusal bir bağ kurulabilen otomobil değeri taşıdığı gibi gerçek bir sanat eseri olduğunu da açıkça ortaya koymuş oldu. MoMA'nın satın aldığı, 1965-1972 yılları arasında üretilen 500 F modeli, birçok sanatçıya ilham kaynağı olan, ölümsüz ve tüm zamanların ötesine yerleşen tasarım özellikleriyle müze koleksiyonunun gözdesi haline geldi. Fiat’ın efsane otomobili tüm dünyada piyasaya sürüldüğü günden itibaren başarı elde etti. Herkesçe tanınan tasarımı, birçok sanatçının hayal gücüne ilham kaynağı oldu; onların şık, özel ve sportif uyarlamalar tasarlamasını sağladı. 60 yıllık geçmişinde farklı hayat stillerini bünyesinde barındırdı ve her daim modadan bağımsız, hep genç kalarak, kimliğini korumayı başardı.

2007 yılından bu yana 2 milyonun üzerinde otomobil sürücüsünün gönlünü kazanan yeni nesil Fiat 500, 2008 yılında Car of the Year (Yılın Otomobili) ödülüne layık görülmüştü. Takiben, pek çok prestijli ödülün daha sahibi olan 500, gerçek bir İtalyan ikonu olduğunu gözler önüne sermeye devam ediyor.