Flavio Manzoni yönetimindeki Ferrari Tasarım Merkezi’nin mühendislik ve aerodinamik ekibi, markanın karakterine ve ruhuna uygun ancak tamamen özgün yeni bir “Hero Car” yaratmak için müşterisiyle beraber çalışarak sıra dışı bir modele imza attı. Ferrari’nin özel projesi P80/C, bir ‘Şahlanan At’ tutkununun 330 P3/P4 veya 1966 Dino 206 S gibi ikonik modellerinden esinlenilen ancak onlara benzemeyecek modern bir spor prototip talebi üzerine 488 GT3 modeli baz alınarak geliştirildi. Marka, 4 yıl süren geliştirme sürecinin ardından, özel yapım pist otomobili P80/C’nin yüzünü gösterdi. 
 Ferrari’nin ürün gamında olmayan yepyeni bir model yaratmak hedefiyle 2015 yılında projeye başlayan Ferrari Tasarım Ekibi, özgün tasarım kurallarına sahip şık ve çekici bir otomobil tasarlamak üzere harekete geçti. Bu noktada Ferrari, otomobilin hem bir pistte hem de bulunduğu her ortamda dikkatleri üzerine çekmesi hedefiyle efsanevi yarış otomobili Dino 206 S ile yol versiyonu Dino 206/246 GT arasındaki yakın ilişki gibi ikili bir ruha sahip olması fikri üzerinden yola çıktı.
 
Ferrari tarihinin en uzun özel yapım süreci
 
Ferrari Tasarım Merkezi’nin Ferrari P80/C’yi tasarlarken, ilk hedefi geçmişle abartılı bir bağ kurmayan bir tasarıma hayat vermekti.  Ferrari P80/C çarpıcı tasarım detayları bu bakış açısıyla ortaya çıktı. P80/C, müşterisinin isteği doğrultusunda, henüz ilk göz temasında fark edilecek özgün bir tasarımla şekillendirildi. Tamamı karbon fiber gövdenin teknik fonksiyonlara sahip kısımları çıplak kalırken, otomobilin gövdesi parlak Rosso Vero rengine boyandı.
 
Otomobilin ismi müşterisi tarafından seçildi. Bu da müşterinin Ferrari'nin spor prototip geleneğine olan bağlılığının renge kadar uzandığının en belirgin noktası oldu.
 
Safkan bir pist otomobili
 
Kokpiti iyice öne alma ve arka tasarımı uzatma imkânı sunduğu için alt yapı olarak 488 GT3 şasisi esas alınarak geliştirilen P80/C, böylece daha agresif ve her an ileriye doğru atılmaya hazır dinamik bir görünüme sahip. Ayrıca aerodinamik optimizasyon ile ön ile arka aksa uygulanan baskıyı eşitlemek ve 488 GT3'ün alt yapısından tam olarak faydalanmak amaçlandı. Aerodinamik verimliliği en üst seviyeye çıkartmak ve arkaya doğru havanın yeniden sıkışmasını sağlamak üzere tavan çizgisinin son noktasına aerodinamik bir profil entegre edildi. Böylece kuyruk ve kanat tarafından oluşturulan yere basma kuvveti güçlendirdi. Aslında bu aerodinamik profil, 2017 yılında Formula 1'de kabul edilen T-kanadından ilham alındı, ancak ön cam ve tavan çizgisi dahil P80/C’nin karoser mimarisine uyarlandı. Otomobilin arka tarafında katamaran tarzı bir geometri ön plana çıkarken, söz konusu burun etkisi hava akışından sorumlu boşluklar ve kanat benzeri alt eklenti ile vurgulandı.
 
Tasarım dili olarak 330 P3/P4’e gönderme yapan arka cam, aerodinamik verimliliği optimize etmek adına içbükey bir şekle sahip ve alüminyum bir ızgara tarafından tamamlandı. Arka spoyler ise aerodinamik gereklilikleri karşılamak için çok geniş tutulurken, stop lambaları ön taraftaki oval cepleri tamamlayan oval oyuklara entegre edildi. Yürüyen aksamın tamamını görünecek şekilde açıkta bırakan arka difüzör ise burun tasarımında olduğu gibi katamaran tipi bir tasarım ile şekillendi. Hiçbir kaporta parçasının bulunmadığı tamamı ızgara bu yapının temel amacını ise motor bölümündeki sıcak havanın tahliye edilmesi oluşturdu. Söz konusu ızgara şeklindeki hava tahliye kanalından artan alan ise heybetli bir difüzör ile tamamlandı.